Mesajı Okuyun
Old 15-05-2007, 16:28   #35
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Efkan
3- davacı vekiline vekaletnamesi ile birlikte taleplerini açıklayıocı dilekçeyi mahkememize sunması için 30 günlük süre verilmesine bu işlem tamamlanıp tal. dilk. davalı tarafa tebliğ edildiğinde taraflara dava ile ilgili delil ve belgelerini tanık isim ve adreslerini tanıkların gelecekleri celse için gerekli tebligat giderlerini davalı açısından varsa davacının şahsi iş yeri dosyasını sunmaları hususunda 30 ar günlük kesin mehil verilmesinne (kesin mehilin hukuki neticeleri anlatıldı)
4-tensip zaptında işyeri kayıtları istenmektedir.ancak dosyaya cevap yoktur.

ilginize teşekkürler...

Sayın Efkan,

Kanaatimce verilen bu kesin sürenin geçerliliği yoktur. Bazı katılımcıların da belirttiği gibi, kesin sürenin geçerli olabilmesi için, taraflara yüklenen edimlerin açık olması, varsa masrafların nelerden ibaret olduğu da açıkça yazılması vs. gereklidir. Yargıtay'ın bu yönde bir çok kararı bulunmaktadır.

Ancak daha önemlisi olayınızda kesin süre hiç işlememiş ki...Çünkü siz dava dilekçesinde taleplerinizi açık yazmadığınız için öncelikle size
Alıntı:
30 günlük süre verilmesine bu işlem tamamlanıp tal
şeklinde bir yükümlülük yüklenmiştir. Yani, önce siz 30 günlük süre içinde açıklayıcı dilekçenizi sunacaksınız.(Ki bu süre kesin süre değil)Daha sonra ise,
Alıntı:
tal. dilk. davalı tarafa tebliğ edildiğinde taraflara dava ile
denilerek, sizin açıklama dilekçeniz taraflara tebliğ edildikten sonra delillerin ibrazı için kesin süre olan 30 gün başlayacaktır.

Ancak sizin açıklama dilekçeniz dosyaya hiç sunulmamıştır. O halde kesin sürenin işlemesi için gerekli olan şart oluşmamış. Oluşabilmesi için, açıklama dilekçesinin taraflara tebliği şarttır.Bundan sonra delillere ilişkin olan kesin süre başlayacaktır.Bu anlamda kesin süre hiç bir zaman başlamayacaktır. Hakimin yapması gereken şey, tamamlama dilekçesi için size kesin süre vermesi, ondan sonra delillerin toplanması için kesin süre vermesidir.

Ara karar oldukça karışık yazılmış. Yine kesin mehilin geçerliliğ bakımından irdelemeye devam edelim.

1-Size tamamlama dilekçesi için 30 günlük süre vermiş; bu dilekçe taraflara tebliğ edildikten sonra 30 günlük kesin süre verilmiş...Bu dahi kesin sürenin geçersiz olduğunu göstermektedir. Siz tamamlama dilekçesini 30 uncu gün verseniz, mahkeme kalemi hemen tebliğe çıkarsa 3-5 gün geçecektir; iki tarafın kesin süresi işlemeye başlayacaktır. Sizin kesin süreniz de karşı tarafa tebliğ edildiğinde başlayacaktır. Çünkü
Alıntı:
davalı tarafa tebliğ edildiğinde taraflara dava
denilmektedir. Siz dilekçenizin karşı tarafa tebliğ edildiğini takip edeceksiniz, öğrendikten itibaren 30 günlük kesin süre işleyecek. Yargıtay'ın kesin süre kavramına bakışına ters bir durum. Ayrıca nereden bakılırsa bakılsın duruşmadan sonra 65-70 günlük bir zaman dilimini kapsamaktadır. İstanbul'da duruşmalar 2-3 ay ertelenebilmektedir.Ancak, ara kararda tanıklara tebligat yapılması da hüküm altına alınmıştır. Bunun da yapıldığını düşünelim.65 inci gün sonunda tanık ücreti vedavetiye gideri yatırdınız. Tanıklara davetiye gitmesi, tanıkların duruşmaya gelmesi için uygun bir süre tanınması gibi durumlarda, sizin duruşmanın en az 4 ay ertelenmiş olması gerekir. Böyle bir durum var mı? Duruşma ne kadar ertelendi?

2- Kesin süre verilirken tanık ücretleri ve davetiye giderinin de ayrıca ve açıkça yazılmasına dair kararı aşağıya aktarıyorum.

Bir kaç karar alıntıladım. İşinize yarayacaktır.

Saygılarımla