Mesajı Okuyun
Old 15-10-2007, 16:16   #2
av.sally

 
Varsayılan faydalı olacağını düşündüm...




5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNUNDA UZLAŞMA MÜESSESESİ


CMK ile getirilen yeniliklerden birisi de uzlaşma müessesesidir.
Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlarda, şikâyetten vazgeçmeden ayrı olarak kabul edilen bir müessese olan uzlaşma da, mağdurun uğradığı zararın herhangi bir şekilde karşılanması şartı aranmaktadır. Uzlaşma halinde, fail, suçtan zarar gören gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemeyi veya gidermeyi üstlenmektedir.

Uzlaşma (Uzlaştırma), 5271 s. CMK nun 253, 254 ve 255. maddelerinde düzenlenmiştir.

Türk Ceza Kanununun 73. maddesinin sekizinci fıkrasında; “Suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir.” şeklinde yapılan düzenleme kaldırılmıştır.

5271 s. CMK. ya göre ise;

Soruşturma aşamasında;

a)Cumhuriyet savcısı, yapılan soruşturmanın durumuna göre, kanunun uzlaşma yapılabilmesi olanağını verdiği hâllerde, faili bu Kanunun öngördüğü usullere göre davet ederek suçtan dolayı sorumluluğunu kabul edip etmediğini sorar.

b)Fail, suçu ve fiilinden doğmuş olan maddî ve manevî zararın tümünü veya bunun büyük bir kısmını ödemeyi veya zararları gidermeyi kabullendiğinde durum, mağdura veya varsa vekiline veya kanunî temsilcisine bildirilir.

c)Mağdur, verilmiş olan zararın tümüyle veya büyük bir kısmı itibarıyla giderildiğinde özgür iradesi ile uzlaşacağını bildirirse, soruşturma sürdürülmez.

Uzlaşma konusundaki işlemler belirlenecek uzlaştırıcı aracılığı ile çözümlenir. Bu uzlaştırıcı şu şekilde tespit edilir;
Cumhuriyet Savcısı, fail ile mağdur arasında uzlaşma işlemlerini idare etmek, tarafları bir araya getirerek bir sonuca ulaşmalarını sağlamak üzere, fail ve mağdurun bir avukat üzerinde anlaşamadıkları takdirde, bir veya birden fazla avukatın uzlaştırıcı olarak görevlendirilmesini barodan ister. Uzlaştırıcı, başvurunun yapıldığı tarihten itibaren en geç otuz gün içinde uzlaşmayı sonuçlandırır. Cumhuriyet savcısı bir defaya mahsus olmak üzere bu süreyi otuz gün daha uzatabilir. Uzlaştırma süresince zamanaşımı durur.

Yasa uzlaşma müzakerelerine ilişkin şu hükümleri getirmiştir:

Uzlaşma müzakereleri gizli olarak yürütülür. Uzlaştırma sırasında ileri sürülen bilgi, belge ve açıklamalar taraflarca izin verilmedikçe daha sonra açıklanamaz. Uzlaştırmanın başarısız olması nedeniyle daha sonra dava açılması halinde uzlaştırma sırasında failin bazı olayları veya suçu ikrar etmiş olması davada aleyhine delil olarak kullanılmaz. Uzlaştırıcı, yaptığı işlemleri ve uzlaşmayı sağlayıcı müdahalelerini belirten bir raporu on gün içinde ilgili Cumhuriyet savcısına sunar.

Zarar, uzlaşmaya uygun olarak giderildiğinde ve uzlaştırma işleminin giderleri, fail tarafından ödendiğinde, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir.

Kovuşturma Aşamasında Uzlaşma:

Kamu davasının açılması halinde, uzlaşmaya tâbi bir suç söz konusu ise, uzlaştırma işlemleri 253 üncü maddede belirtilen usule göre, mahkeme tarafından da yapılır. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde davanın düşmesine karar verilir.

Birden fazla fail bulunduğunda uzlaşmanın etkisinin ne olacağı 255. maddede düzenlenmiştir. Buna göre; aralarında iştirak ilişkisi olsun veya olmasın birden çok kişi tarafından işlenen suçlarda, ancak uzlaşan kişi uzlaşmadan yararlanır.

* * *





Uzlaşma
Madde 253 - (Değişik: 19/12/2006-5560/24 md.)
(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:
a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar.
b) Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88),
2. Taksirle yaralama (madde 89),
3. Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116),
4. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234),
5. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239),
suçları.
(2) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere; diğer kanunlarda yer alan suçlarla ilgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, kanunda açık hüküm bulunması gerekir.
(3) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez.
(4) Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya talimatı üzerine adlî kolluk görevlisi, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Cumhuriyet savcısı uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır.
(5) Uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır.
(6) Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.
(7) Birden fazla kişinin mağduriyetine veya zarar görmesine sebebiyet veren bir suçtan dolayı uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, mağdur veya suçtan zarar görenlerin hepsinin uzlaşmayı kabul etmesi gerekir.
(8) Uzlaşma teklifinde bulunulması veya teklifin kabul edilmesi, soruşturma konusu suça ilişkin delillerin toplanmasına ve koruma tedbirlerinin uygulanmasına engel değildir.
(9) Şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görenin uzlaşma teklifini kabul etmesi halinde, Cumhuriyet savcısı uzlaştırmayı kendisi gerçekleştirebileceği gibi, uzlaştırmacı olarak avukat görevlendirilmesini barodan isteyebilir veya hukuk öğrenimi görmüş kişiler arasından uzlaştırmacı görevlendirebilir.
(10) Bu Kanunda belirlenen hâkimin davaya bakamayacağı haller ile reddi sebepleri, uzlaştırmacı görevlendirilmesi ile ilgili olarak göz önünde bulundurulur.
(11) Görevlendirilen uzlaştırmacıya soruşturma dosyasında yer alan ve Cumhuriyet savcısınca uygun görülen belgelerin birer örneği verilir. Cumhuriyet savcısı uzlaştırmacıya, soruşturmanın gizliliği ilkesine uygun davranmakla yükümlü olduğunu hatırlatır.
(12) Uzlaştırmacı, dosya içindeki belgelerin birer örneği kendisine verildikten itibaren en geç otuz gün içinde uzlaştırma işlemlerini sonuçlandırır. Cumhuriyet savcısı bu süreyi en çok yirmi gün daha uzatabilir.
(13) Uzlaştırma müzakereleri gizli olarak yürütülür. Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi ya da vekilinin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır.
(14) Uzlaştırmacı, müzakereler sırasında izlenmesi gereken yöntemle ilgili olarak Cumhuriyet savcısıyla görüşebilir; Cumhuriyet savcısı, uzlaştırmacıya talimat verebilir.
(15) Uzlaşma müzakereleri sonunda uzlaştırmacı, bir rapor hazırlayarak kendisine verilen belge örnekleriyle birlikte Cumhuriyet savcısına verir. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde, tarafların imzalarını da içeren raporda, ne suretle uzlaşıldığı ayrıntılı olarak açıklanır.
(16) Uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilirler.
(17) Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder.
(18) Uzlaştırmanın sonuçsuz kalması halinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemez.
(19) Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.
(20) Uzlaştırma müzakereleri sırasında yapılan açıklamalar, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmada ya da davada delil olarak kullanılamaz.
(21) Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihten itibaren, uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kaldığı ve en geç, uzlaştırmacının raporunu düzenleyerek Cumhuriyet savcısına verdiği tarihe kadar dava zamanaşımı ile kovuşturma koşulu olan dava süresi işlemez.
(22) Uzlaştırmacıya Cumhuriyet savcısı tarafından çalışma ve masraflarıyla orantılı bir ücret takdir edilerek ödenir. Uzlaştırmacı ücreti ve diğer uzlaştırma giderleri, yargılama giderlerinden sayılır. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde bu giderler Devlet Hazinesi tarafından karşılanır.
(23) Uzlaşma sonucunda verilecek kararlarla ilgili olarak bu Kanunda öngörülen kanun yollarına başvurulabilir.
(24) Uzlaştırmanın uygulanmasına ilişkin hususlar, yönetmelikle düzenlenir.

Mahkeme tarafından uzlaştırma
Madde 254 - (Değişik: 19/12/2006-5560/25 md.)
(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, uzlaştırma işlemleri 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre, mahkeme tarafından yapılır.
(2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır.

Birden çok fail bulunması hâlinde uzlaşma
Madde 255 - (1) Aralarında iştirak ilişkisi olsun veya olmasın birden çok kişi tarafından işlenen suçlarda, ancak uzlaşan kişi uzlaşmadan yararlanır.



* * *



5237 s. TCK.nun da Şikayete Tabi Suçlar
Madde Numaraları
Şikayeti Gösteren Madde Numaraları
1-
88/1
88/1
2-
102/1
102/1
3-
102/2, 2. cümle
102/2, 2. cümle
4-
104/1
104/1
5-
105/1
105/1
6-
106/1, 2. cümle
106/1, 2. cümle
7-
117/1
117/1
8-
123/1
123/1
9-
125. Maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi hariç, diğer fıkra ve bentlerde yazılı suçlar
131/1
10-
127
131/1
11-
128
131/1
12-
129
131/1
13-
130
131/1
14-
132
139/1
15-
133
139/1
16-
134
139/1
17-
144/1
144/1
18-
146/1
146/1
19-
151/1, 2
151/1, 2
20-
155/1
155/1
21-
159/1
159/1
22-
160/1
160/1
23-
167/2
167/2
24-
209/1
209/1
25-
239/1, 2
239/1, 2
26-
342/2
342/2


YARGITAY 2. CEZA DAİRESİNİN UZLAŞMA İLE İLGİLİ KARARLARI


Esas No : 2006/9112
Karar No : 2006/18646

Sanığa atılı sövme suçu takibi şikayete bağlı suçlardan olduğu halde, 5237 Sayılı TCK.nun 73/8. ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddeleri uyarınca usulüne uygun uzlaştırma işlemleri yapılması gerekirken sanığın suçu kabul etmemesi dikkate alınarak uzlaşmaya davet edilmediğinden bahisle eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 20.11.2006

Esas No : 2006/8895
Karar No : 2006/20004

Sanıklara atılı müessir fiil suçunun suç tarihi itibariyle takibi şikayete bağlı suçlardan olduğu ve 5237 Sayılı TCK.nun 73/8. ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253 ve 254. maddeleri uyarınca öncelikle sanıklardan uzlaştırmayı kabul edip etmedikleri sorulmak suretiyle uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerektiği gözetilmeyerek 08.11.2005 tarihli sanık İbrahim ve müdahil Nurten’in hazır olduğu ve sanık Ayşe’nin bulunmadığı celsede sadece müdahilden sorulmak suretiyle ve müdahilin uzlaştırmayı kabul etmediğini söylemesi üzerine de uzlaşma gerçekleşmediğinden bahisle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasada Cumhuriyet Savcısının hükümlüye ödeme emri tebliği üzerine belli süre içinde ödenmeyen para cezalarına gecikme zammı uygulanacağına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığından,647 Sayılı Yasanın 5/5 maddesi uyarınca gecikme zammına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, 11/12/2006

Esas No : 2006/8621
Karar No : 2006/19335

Sanığa atılı silahla kasten yaralama suçu, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlardan olmayıp, ancak; 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 24. maddesi uyarınca çocukların işlediği bu suçunda çocukların yararı gözetilerek uzlaşma kapsamına alındığı, sanığın çocuk olması nedeniyle suçun uzlaşma kapsamına girmesi, eylemi şikayete tabi suç haline dönüştürmeyeceğinden, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 24 ve 5271 Sayılı CMK.nun 253 ve 254. maddeleri gereğince usulüne uygun uzlaştırma işlemleri yapılmadan soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olmadığı halde, yalnız Çocuk Koruma Kanunu uyarınca ayrıksı olarak uzlaşma kapsamına giren bu suçun şikayete bağlı suç gibi kabul edilerek yakınanın şikayetten vazgeçmesi nedeniyle, uzlaşmanın fiilen gerçekleştiği şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi,
30.11.2006

Esas No : 2007/237
Karar No : 2007/493

1)-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesi uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbiri uygulanırken maddede yazılı bulunan hangi haklardan yoksun bırakıldığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2)-Hükümden sonra 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasanın 24.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMY’nin 253.maddesi uyarınca; soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ceza Kanununda yer alan konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116) suçu uzlaşma kapsamına alındığından bu suçla ilgili olarak uzlaştırma girişiminde bulunulmasında zorunluluk bulunması.
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 22.01.2007


01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK.nun 73/8. maddesinde düzenlenen uzlaşma müessesesine tabi olan suçlar nedeniyle, 5271 Sayılı CMK.nun 253. maddesine göre önce faile suçtan dolayı uzlaşmayı kabul edip etmeyeceği sorulduktan sonra mağdurlara durumu bildirip görüş alması gerektiği gözetilmeden, mağdurların uzlaşmayı kabul etmiyoruz beyanları üzerine yazılı şekilde hüküm kurulması,