Peki şu bir çelişki değil midir? Dijital elektrik sayaçlarının gece saat 22:00'dan sonra kullanımı teşvik amacıyla daha ucuz bir tarifeden fiyatlandırma yapacak şekilde ayarlandığı ve bunun gece düşen elektrik tüketimini artırmak adına yapıldığı söyleniyor. Gerekçesi de elektriğin depolanamayan bir enerji türü olması ve bu nedenle biz uyurken barajlarda üretilen enerjinin talep yokluğu nedeniyle boşa gitmesi.. Yani boşa gideceğine ucuza satalım mantığ var. Eğer böyle ise geceyi ve dolayısıyla insanların uyku saatini de geriye almak bu mantıkla çelişmez mi?
Bana mesai saatlerine oturtalım fikri daha mantıklı geldi ama Bayramda İzmir'den dönerken Bandırma'ya saat 06:30'da indik gökte yıldızlar vardı ve öğrenciler okula gitmeye çalışıyordu. Geri alınınca o saat 05.30 oldu ve öğrenciler artık biraz daha aydınlık bir saatte gidiyor. Zaten mesai saatlerine oturmuş gibi.. Yoksa ben mi hatalıyım. İşin güvenlik boyutunu da düşünmek lazım. O tenha vakitte çoluk çocuk karanlıkta sokaklarda.. Bir de şu var ki bunu hiç anlamıyorum sonuçta biz bunu faturamızda ödemiyor muyuz? Devlet her türlü kazanıyor zaten. Bedelsiz verilen bir hizmet yok ki. Söz konusu tasarruf kimin aktifine yazılıyor.
Son olarak da (şu basit konuda bile ne çok söyleyecek şeyimiz varmış ama..) kaçak elektrik kullanımı önlenerek bunların yükü bizim sırtımızdan alınsın da isterse 24 saat gece modunda yaşayalım. İnsana kullandığı değil de kullanmadığı elektriğin parasını ödemek daha bi enayi hissettiriyor. Amaaaan boşa gideceğine harcayalım gitsin.