Mesajı Okuyun
Old 06-09-2007, 21:23   #2
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Vatandaşlık Kanunu

Madde 5
Bir Türk vatandaşı ile evlenme, kendiliğinden Türk vatandaşlığını bahşetmez. Ancak, bir Türk vatandaşı ile evlenme nedeniyle Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılar, en az üç yıldan beri evli olmaları, fiilen birlikte yaşamaları ve evliliğin devamı kaydıyla, yurt içinde en büyük mülki idare amirliklerine, yurt dışında ise Türk konsolosluklarına yazılı olarak başvuruda bulunabilirler. Başvuru üzerine İçişleri Bakanlığınca yapılacak inceleme ve soruşturma sonucunda, aranan şartları taşıdıkları anlaşılan kişiler, bu durumun tespitine ilişkin karar tarihinden itibaren Türk vatandaşlığını kazanırlar.

Ancak, bir Türk vatandaşı ile evlenen yabancı, evlenmekle eski vatandaşlığını kaybediyorsa Türk vatandaşlığını kendiliğinden kazanır.

Evlilik yoluyla Türk vatandaşlığını kazananlar, evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde, akitte hüsnüniyetli iseler Türk vatandaşlığını muhafaza ederler.

Butlanına karar verilmiş evlenmeden olan çocuklar ana veya babaları hüsnüniyetli olmasalar dahi Türk vatandaşlığını muhafaza ederler.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca çıkartılacak yönetmelikle belirlenir.

Alıntı:

en az üç yıldan beri evli olmaları, fiilen birlikte yaşamaları ve evliliğin devamı kaydıyla

Mahkemeye başvurarak ayrılık kararı alsanız, 1 yıllık süreyi bu şekilde geçirdikten sonra, 1 yılın sonunda biraraya gelme imkanı varsa bu arada vatandaşlık başvurusunu yapıp, kabul edilirse eğer bundan sonra da boşanma davasını açsanız diye düşünüyorum ama farkındayım sağ elle başımın üstünden sol kulağımı gösteriyorum.

Kadın için koruma kararı alsanız, bu arada diğerlerini evden uzaklaştırsanız; bulunduğunuz mahal itibariyle kadının can güvenliğinin hepten tehlikeye atıyor olma riski de var.

5 maddenin 2. fıkrası yoluyla kendiliğinden kazanılmış bir vatandaşlık söz konusu olabilir diye, Gürcistan Vatandaşlık Kanunu'nu incelediniz umarım.

Haklısınız. Haksız bir durum ortaya çıkıyor ve bu haksızlığı Anayasa Mahkemesi'ne götürebilirsiniz diyeceğim ama Vatandaşlık Kanunu'nun devletin egemenlik hakkının göstergesi olması hasebiyle hak/haksızlıktan ziyade başkaca unsurların da esas alındığı bir kanun ve dahası suistimallerin engellenmesi için gerekli bir düzenleme olması nedeniyle buradan da bir şey çıkmaz ki!

En kötü ihtimal, bulunduğunuz yer aile mahkemesi hakimi ile konuşup, kadının-çocuklarının durumunu anlatıp; velayete ilişkin kararına dair bir fikir edinebilirseniz vatandaşlığı tamamen unutup, direkt boşanma davası açabilirsiniz. Anladığım kadarıyla kadının derdi vatandaşlık değil ve fakat çocukların velayeti.

Çözüm zor gibi ne yazık ki, kolaylıklar dilerim.

Saygılarımla.