Mesajı Okuyun
Old 28-01-2008, 15:10   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
18.Hukuk Dairesi

Esas: 2000/11802
Karar: 2000/12391
Karar Tarihi: 20.11.2000

ÖZET: Her iki toplantı da Kat Mülkiyeti Yasasının toplantı yapılabilmesi ve karar alınabilmesi için öngördüğü çoğunlukla yapılmıştır ve her iki toplantı da geçerlidir. Ancak, sonraki toplantıda yeni bir yönetici seçilmiş bulunduğuna ve eski yönetici davacı Ş.'in seçimine ilişkin karar iptal edildiğine göre bu tarihten itibaren yöneticinin H. olduğuna karar verilmesi gerekirken, sonraki kat malikleri kurulu toplantısının yöntemine uygun olmadığı gerekçesiyle, davalı Hüseyin'in yönetici seçimine ilişkin kararın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.

(634 S. K. m. 29, 30, 31, 34)

Dava: Dava dilekçesinde yasal yöneticinin kim olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Dava dilekçesinde, usulüne uygun olarak seçilmiş bir yönetici varken, kat maliklerinden bir bölümünün kendi aralarında usulsüz şekilde toplanarak davalı Hüseyin'i yönetici seçtiklerinden bahisle, haklı ve hukuka uygun yöneticinin tespiti istenmiş, Mahkemece, 6.7.1999 tarihli toplantı yöntemine uygun olmadığı gerekçesiyle, davalı Hüseyin'in yönetici seçimine ilişkin karar iptal edilmiştir.

Kat malikleri kurulu, 6.3.1999 da toplam 10 bağımsız bölüm sahibinden 6'sının katılımıyla toplanmış ve davacı Şeref bu toplantıda yönetici seçilmiştir. Yapılan toplantıda 634 sayılı Yasanın 30. maddesinin öngördüğü toplantı nisabı, sayı ve arsa payı açısından mevcut olduğu gibi davacı, katılanların oybirliği ile seçildiğine göre başkan seçilebilmek için yeterli oy sayısına da ulaşmıştır. Bu bakımdan, davacının yönetici seçilmiş olmasında herhangi bir usulsüzlük yoktur, alınan diğer kararlar da geçerlidir. Ancak, kat maliklerinden bir bölümünün çağrısı üzerine 6.7.1999 gününde kat malikleri kurulu yeniden toplanmış ve bu kez davalı Hüseyin başkan seçilmiştir.

Kat Mülkiyeti Yasasının 34. maddesinde kat malikleri kurulunun yıllık toplantısında yönetici seçileceği öngörülmüştür. Bu kurala göre, yöneticinin görev süresinin kural olarak bir yıl olması gerekmekle birlikte, kat malikleri bir yıl dolmadan da yapacakları yöntemine uygun toplantıya seçilmiş bulunan yöneticinin görevine son verip, yeni yönetici seçebilirler.

Somut olayda, anayapı 10 bağımsız bölümden oluşmakla birlikte davalının 4 bağımsız bölüme sahip olması nedeniyle, kat maliki sayısı 7' dir. Kat Mülkiyeti Yasasının 29. maddesinin 2. fıkrasında önemli bir sebep çıkması nedeniyle, 15 gün önce bütün kat maliklerine imzalatılacak bir çağrı ya da taahhütlü mektupla kat maliklerinin 1/3' ünün istemi üzerine kat malikleri kurulunun toplantıya çağrılabileceği öngörülmüştür. 6.7.1999 da yapılan toplantıya davacıda çağrıldığı gibi yedi kat maliki sayısı itibariyle, çağıran malik sayısı 1/3 ü aşmaktadır. Yapılan toplantıya, yedi malikten dördü katıldığından 30. maddenin öngördüğü toplantı nisabı, gerek malik sayısı, gerek arsa payı olarak mevcuttur. 31. madde de ise, oy hesabı yapılırken bağımsız bölümlerinin sayısı ne olursa olsun, bir malikin sahip olacağı oy sayısının bütün oyların 1/3 ünden fazla olamayacağı kurala bağlanmıştır. Buna göre, davalı Hüseyin'in dört bağımsız bölümü karşılığı sahip olduğu üç oya diğer üç bağımsız bölüm sahiplerinin oylarının katılımıyla bu rakam altıya ulaşmaktadır. Böylece, bu toplantıda alınan kararlar açısından da, toplam bağımsız bölüm sayısının yarısından fazlasına erişilmiştir.

Bu duruma göre her iki toplantı da Kat Mülkiyeti Yasasının toplantı yapılabilmesi ve karar alınabilmesi için öngördüğü çoğunlukla yapılmıştır ve her iki toplantı da geçerlidir.

Ancak, sonraki toplantıda yeni bir yönetici seçilmiş bulunduğuna ve eski yönetici davacı Şeref'in seçimine ilişkin karar iptal edildiğine göre bu tarihten itibaren yöneticinin Hüseyin olduğuna karar verilmesi gerekirken, sonraki kat malikleri kurulu toplantısının yöntemine uygun olmadığı gerekçesiyle, davalı Hüseyin'in yönetici seçimine ilişkin kararın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 20.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************