Kambiyo senedi olarak tanzim edilmiş bir bonoda; senedin borçlu kısmında asıl borçlunun ismi ve imzası, kefil kısmında da borca kefil olan kişinin noterden onaylı "kazınmış mühürü", parmak izi ve iki tanık imzası bulunmakta. Bu senet kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla takibe konu edilmiş ve kefil olarak ismi bulunan kişin icra mahkemesine açtığı dava neticesinde mahkemece parmak izi ve mekanik araçla atılan imzanın senedin kambiyo vasfını kaybettireceği gerekçesiyle senette kefil olarak ismi bulunan kişi yönünden takibin iptaline karar verilmiş ve karar da kesinleşmiş. Yine bu kefil tarafından Asliye Hukuk Mahkemesine açılan menfi tespit davasının da reddine karar verilmiş. Ancak asıl borçlu olarak gözüken şahıs yönünden kambiye takibi devam etmekte. Bu arada, mahkemece kefil yönünden takibin iptaline karar verilinceye kadarki süreçte menkul haczi uygulanmış ve asıl borçlu ile kefil olarak ismi bulunan şahıs yönünden borca yeter menkul mal bulunamamıştır.
Ardından, Senette kefil olarak gözüken şahıs aleyhine, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile yeniden ilamsız takip başlatılmış ve borçlu tarafından takip konusu senedin adi senet olduğu, kefaletin adi kefalet olduğu, asıl borçludan alacağın tahsil edilememesi halinde kefile başvurubalileceği yönünde itirazda bulunarak takibi durdurmuştur.Sorun şu:
1-İlamsız takip yapılan ve senet üzerinde kefil hanesinde ismi yazan borçlu hakkında adi kefalet hükümlerinin uygulanması mümkün müdür?
2-Hakkında ilamsız takip yapılan kefil aleyhine itirazın iptali davası açabilir miyim?
2-Açılacak itirazın iptali davasında borca yeter miktarda menkul mal haczedilemediğine ilişkin haciz tutanağını İİK 105 gereğince geçici aciz belgesi kabul edebilirmiyiz?
3-Bu konuya ilişkin somut bir yargıtay kararı var mı?