Mesajı Okuyun
Old 17-08-2011, 12:26   #6
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Barış Kılıç
Okul aile birliğinin tüzel kişiliği yok. Dava ehliyetide tabiki. Okul aile birliğine yöneltilecek davalarda husumet milli eğitim bakanlığına yöneltilmesi gerekiyormuş. Ben valiliğe yönettim bu durumda yeni bir dava açıp yeniden ihtiyati tedbir kararı talep etmeyi düşünüyorum. Ancak bu durumda da başka bir hakime düştüğünde tadbir talebim hakkında olumsuz karar verilirse ne olacağını düşünüyorum. İlk dava husumetten reddedilirse yatırmış olduğumuz parayı geri alabilir miyiz? karşı taraf bir zararının olduğunu idiaa edebilir mi?


Tekraren söylüyorum. Somut olayda hasımda yanılma bulunmamaktadır. Temsilcide hata bulunmaktadır. Okul aile birliğini valiliğin temsil ettiği düşünülerek temsilcide hata yapılmıştır. Benim düşünceme göre ilk celsede temsilcide hata yapıldığından bahisle davanızı Milli Eğitim Bakanlığı'ne yönelttiğinizi ve Milli Eğitim Bakanlığı'na dava dilekçesinin tebliği ile davaya bu davalı aleyhine devam etmek istediğinizi talep edin. Husumet itirazının reddine ve Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine davanın sürdürülmesine, bu kuruma dava dilekçesinin tebliğine karar verilecektir, diye düşünüyorum.

Aşağıdaki karara benzer yüzlerce karar bulabilirsiniz. Kolay gelsin.


T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/987

K. 2005/1300

T. 14.2.2005

• HAKSIZ İŞGAL ( Davacı Kendisine Zarar Veren Kuruluşun İl Temsilciliğini Davalı Göstererek Tarafta Değil Temsilcide Hata Yapması - Davacıya Davayı Gerçek Hasıma Yöneltip Dava Dilekçesinin Tebliği İçin Mehil Verilmesi Gereği )

• HUSUMET ( Davacı Kendisine Zarar Veren Kuruluşun İl Temsilciliğini Davalı Göstererek Tarafta Değil Temsilcide Hata Yapması - Davaya Cevap Veren Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Vekili Olup Davalı Vekili Sıfatıyla Duruşmaya Katılmasına Göre Dava Dilekçesinin Gerçek Hasıma Tebliğ Edildiğinin Kabulü )

• TARAFTA DEĞİL TEMSİLCİDE HATA YAPILMASI ( Davada Hasım Gösterilmesi - Davacıya Davayı Gerçek Hasıma Yöneltip Dava Dilekçesinin Tebliği İçin Mehil Verilmesi Gereği/Haksız İşgal )

• DAVAYA CEVAP ( Veren Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Vekili Olup Davalı Vekili Sıfatıyla Duruşmaya Katılmasına Göre Dava Dilekçesinin Gerçek Hasıma Tebliğ Edildiğinin Kabulü - Davacı Kendisine Zarar Veren Kuruluşun İl Temsilciliğini Davalı Göstererek Tarafta Değil Temsilcide Hata Yapması )

1086/m.39/1-2

ÖZET : Davacı ( Vakıflar İdaresi ), vakfa ait taşınmazların haksız işgali nedeniyle, işgalini sürdüren Zonguldak Türkiye İş Kurumu Şube Müdürlüğünü dilekçesinde davalı olarak göstermiştir. Oysa gerçek hasım, kuruluş konusu olan ve tüzel kişiliği haiz bulunan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü'dür. Dava edilen ile temsilde hata edilen arasında üst-alt ünite ilişkisi vardır. Davacı, kendisine zarar veren kuruluşun il temsilciliğini davalı göstererek tarafta değil, temsilcide hata yapmıştır. Bu gibi durumlarda HUMK.39/1-2 maddesi gereği davacıya davayı gerçek hasıma yöneltip, dava dilekçesinin tebliği için mehil verilmesi gerekir ( H.G.K.21.3.1984 T. 1981/4-1103 E, 1984/300 K ). Ancak, davaya cevap veren Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü vekili olup, davalı vekili sıfatıyla duruşmaya da katılmış bulunmasına göre, dava dilekçesinin gerçek hasıma tebliğ edildiğinin kabulü gerekir.

DAVA : Dava dilekçesinde 9.449.500.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davacının davalı sıfatı yoksulluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dilekçesi ile; vakfa ait taşınmazları, davalının ( Türkiye İş Kurumu Zonguldak Şube Müdürlüğü/haksız işgali nedeniyle, 9.449.500.000 TL ecrimisil bedelinin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili ( Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü vekili ); husumetin yanlış yönetildiğini, zira İl Müdürlüğünün temsil yetkisinin olmadığını savunarak, öncelikle davanın husumetten reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın husumet yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.

Davacı ( Vakıflar İdaresi ), vakfa ait taşınmazların haksız işgali nedeniyle, işgalini sürdüren Zonguldak Türkiye İş Kurumu Şube Müdürlüğünü dilekçesinde davalı olarak göstermiştir. Oysa gerçek hasım, kuruluş konusu olan ve tüzel kişiliği haiz bulunan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü'dür. Dava edilen ile temsilde hata edilen arasında üst-alt ünite ilişkisi vardır. Davacı, kendisine zarar veren kuruluşun il temsilciliğini davalı göstererek tarafta değil, temsilcide hata yapmıştır. Bu gibi durumlarda HUMK.39/1-2 maddesi gereği davacıya davayı gerçek hasıma yöneltip, dava dilekçesinin tebliği için mehil verilmesi gerekir ( H.G.K.21.3.1984 T. 1981/4-1103 E, 1984/300 K ). Ancak, davaya cevap veren Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü vekili olup, davalı vekili sıfatıyla duruşmaya da katılmış bulunmasına göre, dava dilekçesinin gerçek hasıma tebliğ edildiğinin kabulü gerekir.

Mahkemece, davanın esasına gidilerek, tarafların tüm delilleri toplanıp, sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.