Mesajı Okuyun
Old 03-11-2006, 22:53   #2
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Balkaya,
Yargılama yetkisi devletin egemenliği ile yakından ilgili olduğundan; tanıma ve tenfiz ancak karşılıklı anlaşma veya mütekabiliyet ile mümkündür. (Almanya ile karşılılklık durumu vardır.) Bunu şu nedenle söylüyorum: Almanya'da boşanma kararı verilmiş olması, burada boşanma davası açılmasına engel değildir. Almanya'da verilen boşanma hükmü buradaki boşanma davasında evliliğin temelinden sarsıldığı, boşanma şartlarının oluştuğuna dair kesin delil teşkil edecektir. Buradaki davada ayrıca nazara alınması gereken talepler mevcut olduğundan sanırım karşı yan vekilinin hareket noktası da doğru. Buradaki davada Almanya'daki davadan söz etmesine gerek yoktur ancak söz edilmesi halinde bu her iki taraf lehine olacaktır, eğer bunu kabul ettirebilecek pratik bir hakim bulabilirseniz, mesela bu konuda ayrıca tanık dinletilmesine gerek kalmayabilir. Nafaka, tazminat, mal rejiminin tasfiyesi gibi hususlar ayrıca yargılamayı gerektirir gözüküyor.

Bunun dışında sadece boşanma kararının tanınmasına yönelik bir dava açılması ve kararın tanınmasının sağlanması mümkün gözüküyor. Bu halde derdestlik itirazı ile karşılaşır mısınız? Bence farklı davalar ve derdestlik itirazı söz konusu olmamalı ama emin değilim. Bu halde derdestlik bahis mevzuu olmadan kararın tanınmasını sağlasanız bile boşanmanın feriileri bakımından diğer yanın ayrıca dava hakları var mı? Boşanma kararı kesinleşirse olmaması lazım ama o zaman da hakkaniyete aykırı bir durum oluşuyor. Yanlış hatırlamıyorsam tenfiz davalarında zaten davalının tabi olduğu hukuk bakımından haklarının korunup-korunmadığı kamu düzeni bakımından ayrıca araştırılıyordu ve bu tenfizin şartlarından biri idi. Ancak tanıma davalarında ise fiilen icrayı gerektiren bir durum olmadığından buna bakılmıyordu.

Saygılarımla.