Mesajı Okuyun
Old 21-09-2007, 11:55   #3
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan Kapalı Faturaya İlişkin İçtihatlar

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/12416

K. 2005/1100

T. 31.1.2005

• KAPALI FATURA ( Faturaya Konu Mal Ve Hizmetin Bedelinin Tahsil Edildiğine Karine Teşkil Ettiği - Fatura Konusu Bedelin Ödenmediğini İspat Etmek Yükümlülüğünün Davacıda Bulunduğu )

• FATURA BEDELİNİ TAHSİL ( Faturanın Kapalı Fatura Niteliğinde Bulunduğu Anlaşılmasına Göre Mal Ve Hizmetin Bedelinin Tahsil Edildiğine Karine Teşkil Ettiği - Fatura Konusu Bedelin Ödenmediğini İspat Etmek Yükümlülüğünün Davacıda Bulunduğu )

• FATURA KONUSU BEDELİNİN ÖDENMEDİĞİNİ İSPAT ( Kapalı Fatura Olması Halinde İspat Etmek Yükümlülüğünün Davacıda Bulunduğu - Kendisine İspat Yükü Düşmeyen Davalının Teklif Ettiği Yeminde Hukuki Sonuç Doğurmadığı )

• YEMİN TEKLİF ETME HAKKI ( Kapalı Fatura Konusu Bedelin Ödenmediğini İspat Etmek Yükümlülüğünün Davacıda Bulunduğu - Kendisine İspat Yükü Düşmeyen Davalının Teklif Ettiği Yeminde Hukuki Sonuç Doğurmadığı )

6762/m.23

ÖZET : İcra takibine dayanak faturanın incelenmesinde faturanın kapalı fatura niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Faturanın kapalı olarak düzenlenmesi, faturaya konu mal ve hizmetin bedelinin tahsil edildiğine karine teşkil eder. Faturanın kapalı olarak düzenlenmesi ve davalının savunması birlikte değerlendirildiğinde fatura konusu bedelin ödenmediğini ispat etmek yükümlülüğünün davacıda bulunduğunun kabulü zorunludur. İspat yükü davacıda olduğu için de, kendisine ispat yükü düşmeyen davalının teklif ettiği yeminde hukuki sonuç doğurmaz.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıya Zirai ilaç ve tohum sattığını, davalı borçlunun değişik zamanlarda alışverişler yaptığını ancak fatura bedelini ödemediği gibi icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir.
Davalı, faturadaki malları aldığını, ancak aldığı malların bedelini peşin ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının ödeme savunmasını ispat edemediği, teklif ettiği yemini de davacının eda ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı şirketin 07.08.1999 tarihli faturayı dayanak yaparak davalı hakkında yaptığı icra takibine, davalı peşin ödeyerek satın aldığından bahisle itirazda bulunmuştur. İcra takibine dayanak faturanın incelenmesinde faturanın kapalı fatura niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Faturanın kapalı olarak düzenlenmesi, faturaya konu mal ve hizmetin bedelinin tahsil edildiğine karine teşkil eder. Faturanın kapalı olarak düzenlenmesi ve davalının savunması birlikte değerlendirildiğinde fatura konusu bedelin ödenmediğini ispat etmek yükümlülüğünün davacıda bulunduğunun kabulü zorunludur. İspat yükü davacıda olduğu için de, kendisine ispat yükü düşmeyen davalının teklif ettiği yeminde hukuki sonuç doğurmaz. Bu itibarla davacının davasını yasal delillerle ispat ettiğini kabule olanak bulunmamaktadır.
Ne var ki davacı yemin deliline de dayanmış olduğundan, bedelin ödenip ödenmediği hususunda davacıya, davalı tarafa yemin yöneltme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece değinilen yönler gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1997/5184

K. 1997/5705

T. 15.9.1997

• FATURANIN AÇIK - KAPALl OLMASI ( Bedelin Ödenip Ödenmediğinin Tesbiti )

• İSPAT KÜLFETİ ( Açık Fatura Bedelinin Ödenmediğinin Kabulünde Davalıya Düşmesi )

• FATURANIN DELİL OLDUĞUNDA ASLININ GETİRTİLMESİ ZORUNLULUĞU

6762/m.2,23

ÖZET : Davacı satıcı, davalı alıcının almış olduğu ekmek bedelini ödemediğini ileri sürmüş ve davalı da, faturalarla bedelin ödendiğini savunmuştur. Taraflar delillerini ibraz etmiş ve incelenen belgelerin suret olduğu anlaşılmıştır. Taraflar bu delillere dayanmış olmasına göre, delillerin asılları getirtilmeli ve faturaların kapalı olup olmadığı belirlenmelidir. Kapalı fatura ibrazı halinde, bu faturaların davalı alıcı tarafından ödendiğinin kabulü gerekir. Aksi halde, yani faturalar açık ise, bu taktirde de, satış bedelinin ödenmediğinin kabulü ile ispat külfetinin davalıya düştüğünün kabulü zorunlu olur.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, ( Havsa Asliye Hukuk Mahkemesi )'nce verilen 6.3.1997 tarih ve 255-26 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı şirkete satılıp teslim edilen ekmek bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek 174.220.000 lira alacağın %54 faiziyle davalıdan tahsilini, takibe itiraz edildiğinden %40 inkar tazminatını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının dayandığı faturaların kapalı fatura olup, ibrazında bedellerinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, davacının fatura ve irsaliyeler dışında delil sunmadığı, davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı satıcı, davalı alıcının almış olduğu ekmek bedelini ödemediğini ileri sürmüş ve davalı da, faturalarla bedelin ödendiğini savunmuştur. Satışın peşin olması halinde, satış bedelinin mal teslimi halinde yapılacağı ve bu durumda, bedelin ödenmediği iddiasının davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği açıktır. Eğer, satış konusu mal teslim ile bedelin sonra ödeneceği kararlaştırılmış ise, bu takdirde satış bedelinin ödendiğini de alıcı ispat etmelidir.
Taraflar delillerini ibraz etmiş ve incelenen belgelerin suret olduğu anlaşılmıştır. Taraflar bu delillere dayanmış olmasına göre, delillerin asıllarının getirtilmesi ve faturaların açık veya kapalı olup olmadığı belirlenmelidir. Kapalı fatura ibrazı halinde, bu faturaların davalı alıcı tarafından ödendiğinin kabulü gerekir. Aksi halde, yani faturalar açık ise, bu takdirde de, satış bedelinin ödenmediğinin kabulü ile ispat külfetinin davalıya düştüğünün kabulü, zorunlu olur.
Açıklanan bu ilkeler çerçevesinde delillerin asıllarının istenmesi, faturaların açık veya kapalı olduğunun saptanması ve taraflar defterlere dayanıyor ise, bu defterlerin de ibrazı ve uzman bilirkişi aracılığı ile incelenmesi ve sonucu çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle davanın reddi doğru görülmemiş ve yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulüyle yerel mahkeme kararının ( BOZULMASINA ), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.9.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/6247

K. 2002/1560

T. 8.3.2002

• İTİRAZIN İPTALİ ( Faturanın Altına Kaşe Vurularak İmzalanması O Faturanın Kapalı Fatura Olduğunu Göstermesi ve Bedelinin Ödendiğine Karine Teşkil Etmesi )

• FATURANIN ALTINA KAŞE VURULARAK İMZALANMASI ( Faturanın Kapalı Fatura Olduğunu ve Bedelinin Ödendiğine Karine Teşkil Etmesi )

• KAPALI FATURA ( Faturanın Altına Kaşe Vurularak İmzalanması O Faturanın Kapalı Fatura Olduğunu Göstermesi ve Bedelinin Ödendiğine Karine Teşkil Etmesi )

• KARİNE ( Faturanın Altına Kaşe Vurularak İmzalanması O Faturanın Kapalı Fatura Olduğunu Göstermesi ve Bedelinin Ödendiğine Karine Teşkil Etmesi )

2004/m.67

ÖZET : Faturanın altının kaşe vurularak imzalanması o faturanın kapalı fatura olduğunu gösterir ve bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Bu durumda kanıt yükü yer değiştirir. Diğer bir anlatımla ödeme savunması yönünden mevcut karine karşısında satıcının bedeli tahsil etmemiş olduğunu usulen kanıtlaması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek.Av.Ulviye T. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine yapılan takibinin dayanağı 31.7.1999 tarihli 3.741.768.000.-TL, 31.8.1999 tarihli 2.920.092.120.-TL, 30.9.1999 tarihli 2.739.504.240.-TL ve 31.10.1999 tarihli 4.137.482.200.-TL tutarındaki dört adet faturadır.
Davalı vekili takibe konu faturaların kapalı fatura olup bedelinin ödendiğini ve faturalarla borçları bulunmadığını savunmuştur. Faturanın altının kaşe vurularak imzalanması o faturanın kapalı fatura olduğunu gösterir ve bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Bu durumda kanıt yükü yer değiştirir. Diğer bir anlatımla ödeme savunması yönünden mevcut karine karşısında satıcının bedeli tahsil etmemiş olduğunu usulen kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yönler üzerinde gerekli ve yeterli inceleme yapmadan yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetli olmadığı gibi, icra takibine konu edilmeyen 31.11.2000 tarihli 049094 nolu 2.443.193.280.-TL'lık fatura ile davalının sorumluluğunu gerektirecek ve HUMK.nun 74.maddesine aykırı olacak şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 97.500.000.-TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 8.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/3100

K. 2003/3569

T. 30.6.2003

• FATURAYA DAYALI İCRA TAKİBİ ( Kapalı Düzenlenen Faturaların Mutlak Ödeme Anlamına Gelmediği - Tarafların Ticari Defterlerinin de İncelenerek Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği )

• KAPALI DÜZENLENEN FATURA ( Mutlak Ödeme Anlamına Gelmediği - Ödemeye Karine Sayıldığı )

• USULİ KAZANILMIŞ HAK ( Yargıtayın Bozma Kararına Uyulması Nedeniyle )

2004/m. 67

ÖZET : Kapalı düzenlenen faturaların mutlak ödeme anlamına gelmeyeceği, ancak kapalı faturanın ödemeye karine sayılır. Yargıtay bozmasına uyulmakla taraf yararına usuli kazanılmış hak doğacağından mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak fatura bedellerinin ödenip ödenmediği hakkında böylelikle bir sonuca varılması gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İcra takibi faturalara dayalı olarak yapılmıştır. Davalı, iş bedelinin ödendiğini bunun içinde faturaların kapalı olarak düzenlendiğini savunmaktadır. Dairemiz bozma ilamında kapalı düzenlenen faturaların mutlak ödeme anlamına gelmeyeceği, ancak kapalı faturanın ödemeye karine sayılacağından, durumun bir defada ticaret odasından sorulup saptanması gereğine değinilmiştir.
Gerek İ ve gerekse G Ticaret Odası yanıtlarında açık veya kapalı fatura tanzimi için bir taammül bulunmadığı, fatura bedelinin ödendiğinin ticari defter ve kayıtlara nazaran kanıtlanacağı belirtilmiş ise de, mahkemece bu yazı içerikleri dikkate alınmadan dava yine red olunmuştur. Yargıtay bozmasına uyulmakla taraf yararına usuli kazanılmış hak doğacağından mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak fatura bedellerinin ödenip ödenmediği hakkında böylelikle bir sonuca varılması yerine oda yazıları da bir yana bırakılarak davanın yazılı biçimde reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 30.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/12464

K. 2005/7503

T. 4.7.2005

• FATURANIN KAPALI DÜZENLENMİŞ OLMASI ( Ödemenin Yapıldığında Karine Teşkil Ettiği - İtirazın İptali )

• MAL BEDELİNİN ÖDENMEMESİ ( Kapalı Fatura Var İse Ödemeye Karine Teşkil Ettiği - İtirazın İptali )

• İTİRAZIN İPTALİ ( Kapalı Fatura Var İse Ödemeye Karine Teşkil Ettiği )

2004/m. 72

6762/m. 23

ÖZET : Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı, mal sattığını, ancak bedelinin ödenmediğini savunmuştur. Davalı ise, bedeli ödediğini, bunun kanıtının da kapalı fatura olduğunu savunmuştur. Kapalı fatura var ise ödemeye karine teşkil eder. Açıklanan hususlar üzerinde durulmadan yazılı gerekçe ile davanın reddi hatalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, kasap dükkanı işleten müvekkilinin davalıya sattığı faturalı et bedelinin ödenmemesi nedeniyle tahsili için girişilen takibe itiraz edildiğini iddia ederek alacağının tespitiyle davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan aldığı et bedelini ödediğini ve faturanın kapalı olarak tanzim edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıya taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması hususunda verilen kesin süreye rağmen bilirkişi ücretini yatırmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davalıya mal sattığını, ancak bedelini alamadığını iddia etmiş; davalı ise, davacıdan satın aldığı mal bedelini ödediğini ve bunun da kanıtının kapalı fatura olduğunu savunmuştur. Bu durumda ödeme savunmasını kanıtlama yükü davalı taraftadır. Savunmada belirtildiği gibi kapalı fatura varsa ödemeye karine teşkil eder.
Mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan davacının verilen süre içinde bilirkişi ücretini yatırmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.07.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 1996/2915

K. 1996/4767

T. 26.9.1996

• KAPALI FATURA ( Borcun Ödendiğine Karine Teşkil Etmesi )

• BORCUN ÖDENDİĞİ KARİNESİ ( Kapalı Fatura Bulunması )

• TİCARİ ÖRF VE ADET OLARAK YERLEŞEN TEAMÜLÜN UYGULANMASI ( Hakkında Ticari Bir Hüküm Bulunmayan Ticari İşlerde )

• ÖRF VE ADETE GÖRE HÜKMEDİLMESİ ( Hakkında Ticari Bir Hüküm Bulunmayan Ticari İşlerde )

6762/m.1,2

ÖZET : Ttk'nun 1 ve 2. Maddeleri uyarınca hakkında ticari bir hüküm bulunmayan ticari işlerde mahkemenin ticari örf ve adet olarak yerleşen teamüle göre karar vermesi gerekir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre kapalı fatura ödemeye karine olup, aksi karşı tarafça ispatlanmalıdır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Av. G.C. ile davalı vekili Av. M.A.Ç. geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı yüklenici 30.7.1989 tarihli fatura tutarı olan 831.138.000 TL iş bedelinden 481.840.291 TL'nın ödendiğini, kalan miktarın ise tediye olunmadığını ileri sürerek 349.297.709 TL'nın davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece kapalı faturanın ödemeyi kanıtlamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davadaki uyuşmazlığın esası, fatura konusu işin bedelinin ödenip ödenmediği ile ilgilidir. Davalı ödemeyi kanıtlamak için 30.7.1989 tarihli kapalı faturaya dayandığı gibi ayrıca davacının yanında çalışan M.Ç. isimli kişiye yapılan ödemeler nedeniyle imzalanan belgeleri ibraz etmiş ve mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde de ödemelerin davalı defterlerinde yer aldığı görülmüştür.
TTK'nun 1 ve 2. maddeleri uyarınca hakkında ticari bir hüküm bulunmayan ticari işlerde mahkemenin ticari örf ve adet olarak yerleşen teamüle göre karar vermesi gerekir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre kapalı fatura ödemeye karine olup, aksi karşı tarafça ispatlanmalıdır. Karinenin aksi usulen ispatlanmadığı gibi davalı tarafından davacının yanında çalışan M.Ç.'ye ödemeler yapıldığı ve bu ödemelerin davacı defterlerinde kısmen yer aldığı da anlaşılmaktadrır. Şu durumda M.Ç.'ın davacının yetkilisi olarak kabulü zorunludur. Davacının M.'ye yapılan ödemelerin bir kısmını kabul edip kalanını kabul etmemesi M.'ye verilen zımni yetkiyi ortadan kaldıracak nitelikte değildir. O halde mahkemece gerek fatura ve makbuzlar ve gerekse davalı defterleri birlikte mütalaa edilerek fatura bedelinin ödendiğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmelidir. Aksine görüşle ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davanın kabulü doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmişti.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 100.000 TL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 26.9.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi


T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/6628

K. 2002/4364

T. 4.6.2002

• İTİRAZIN İPTALİ ( Satılan Mal Bedelinin Ödenmemesi Sebebiyle Girişilen İcra Takibine Vaki İtiraz )

• İFA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Aksine Adet veya Sözleşme Mevcut Değilse Satıcı ve Alıcının Borçlarını Aynı Anda İfa Etmekle Yükümlü Olmaları )

• KAPALI FATURA DÜZENLENMESİ ( Kapalı Fatura Düzenlenmesinin Mal Bedelinin Ödendiğine Karine Teşkil Edecek Olması )

2004/m.67

818/m.182

ÖZET : Aksine adet veya sözleşme mevcut değil ise satıcı ile alıcı borçlarını aynı zamanda ifa etmekle yükümlüdür. Öte yandan kapalı fatura düzenlenmesi de mal bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Dava dilekçesinde ve davacı delillerinde her türlü yasal deliller denmek suretiyle yemin deliline de dayandığı gözetilerek alacağını ispat yönünden davalıya yemin teklifine hakkı bulunduğu hatırlatılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, satılan mal bedelinin tahsili için girişilen icra takibine karşı borçluların itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davalılar vekili, mal bedelinin ödendiğini, kapalı olarak düzenlenen faturanın bunun kanıtı olduğunu ileri sürmüştür.
Mahkemece ödendiğine karine olan kapalı faturaların aksinin davacı yanca kanıtlanamamış olması nedeniyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B.K.nun 182/2.maddesine göre aksine adet veya sözleşme mevcut değil ise satıcı ile alıcı borçlarını aynı zamanda ifa etmekle yükümlüdür. Öte yandan kapalı fatura düzenlenmesi de mal bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Davacı bu karinenin aksine olarak bir adetin veya sözleşmenin mevcudiyetini veya satışın veresiye olduğunu kanıtlayamadığından, dava dilekçesinde ve davacı delillerinde her türlü yasal deliller denmek suretiyle yemin deliline de dayandığı gözetilerek alacağını ispat yönünden davalıya yemin teklifine hakkı bulunduğu hatırlatılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 4.6.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/2197

K. 2002/3778

T. 20.5.2002

• ALACAK DAVASI ( Davalıya Satılan Yumurta Tavuklarının Bedelinden Yapılan Ödemeler İndirildikten Sonra Kalan Paranın Ödenmesinin Talep Edilmesi )

• TAKSİTLİ SATIŞ ( Davalının Tavukları Taksitli Satın Aldığını Ortaya Koyması Durumunda Davacı Tarafından Düzenlenen Kapalı Faturaların Ödemenin Peşin Yapıldığına Karine Oluşturmaması )

• KAPALI FATURA ( Davalının Tavukları Taksitli Satın Aldığını Ortaya Koyması Durumunda Davacı Tarafından Düzenlenen Kapalı Faturaların Ödemenin Peşin Yapıldığına Karine Oluşturmaması )

818/m.222,223,224

6762/m.23

ÖZET : Davalının, savunmasında, tavukları taksitli olarak satın aldığını ve ödemelerin de peyderpey yapıldığını ortaya koyması nedeniyle, davacı tarafından kapalı olarak düzenlendiği ileri sürülen faturanın, ödemenin peşin olduğuna karine teşkil etmeyeceğinin kabulünde bir isabetsizlik yoktur.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalıya satılan 12.900 adet yumurta tavuğunun bedelinden yapılan ödemeler indirildikten sonra kalan 14.100.000.000.-TL.nin ödenmediğini iddia ederek alacaklarının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, satın aldıkları tavukların bedelini davacının eşi Haki ile ortağı olan Feridun'a ödediklerini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının satın aldığı tavukların bedelini davacıya ödediğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle, davalının savunmasında tavukları taksitli olarak satın aldığını ve ödemelerin de peyderpey yapıldığını ortaya koyması nedeniyle davacı tarafından kapalı olarak düzenlendiği ileri sürülen faturanın, ödemenin peşin olduğuna karine teşkil etmeyeceğinin kabulünde ve Feridun'a yapılan ödemenin davacı nam ve hesabına yapıldığının kanıtlanamamış olduğu gözetilerek yazılı şekilde hüküm tesisinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ( ONANMASINA ), onama harcının temyiz edenden alınmasına, 20.5.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/10911

K. 2005/4729

T. 27.4.2005

• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Takibin Süresinde İbraz Edilmeyen ve Zamanaşımına Uğrayan Çeke Dayandığı İddiası - Aynı Borç İlişkisi Hakkında Çekle Yapılan Ödemeler Nedeniyle Açılan Davaların Birbirileriyle İrtibatlı Bulunduğu )

• KAPALI FATURA ( Borcun Ödendiğine Karine Teşkil Ettiği Aksinin Her Zaman Kanıtlanabileceği - Banka Havalesiyle Yapılan Ödemeyle Aksinin Kanıtlanması )

• DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ ( Davaların Aynı Sebepten Doğması Biri Hakkında Verilecek Hükmün Diğerini Etkilemesi - Davalar Arasında İrtibat Bulunduğu Gözetilerek Birleştirilmesi Gereği )

1086/m. 45/1

6762/m. 23

ÖZET : Davaların aynı sebepten doğması, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek bulunması nedeniyle aralarındaki irtibat gözetilerek HUMK.nun 45/1. maddesi hükmü doğrultusunda davaların birleştirilmesi gerekir.
DAVA : Davacı P.Zafer Doğanay ile davalılar 1- Fawaz Zakri 2- Papalk Perlit Med.Ltd.Şti. vek.Av.Yusuf Bedrihanbeyoğlu arasında görülen dava hakkında İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 25.6.2003 gün ve 1026-845 sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 24.6.2004 gün ve 10024-7598 sayılı ilamına karşı davalı Papalk Perlit Şti. vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, süresinde ibraz edilmeyen ve zamanaşımına uğrayan 20.2.2000 keşide tarihli çeke dayalı olarak yapılan icra takibine karşı borçlunun itirazının iptali istemine ilişkindir. Yukarıda da açıklandığı gibi, dava konusu çek, süresinde bankaya ibraz edilmediği gibi, zamanaşımına da uğradığı için davacı alacak iddiasını davalı ile aralarındaki temel ilişkiye dayandırmıştır. Taraflar arasındaki alım satıma dayalı ticari ilişki nedeniyle davalı tarafından mal bedeline karşılık davacıya davaya konu 20.2.2000 keşide tarihli çek ile dava dışı 10.3.2000 keşide tarihli 2.400.000.000.-TL. bedelli ve 1.5.2000 keşide tarihli 3.325.000.000.-TL. bedelli toplam 8.125.000.000.-TL. tutarında üç adet çek verildiği çekişmesizdir. Davalı alıcılar 10.3.2000 ve 1.5.2000 keşide tarihli çeklere istinaden İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/872 Esas sayılı dosyasında bu çeklerle borçlu olmadığına ilişkin olarak menfi tesbit davası açılmıştır. Menfi tespit davasında taraflar arasındaki ticari ilişki incelenerek düzenlenen bilirkişi raporu alınmıştır. Mahkemece anılan dosya celp edilip bu dosyadaki rapor da gözönüne alınarak dava konusu 20.2.2000 keşide tarihli çek yönünden itirazın iptaline karar verilmiş, karar taraf vekillerinin temyizi üzerine, davacının temyiz istemi, temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği ve harcının da yatırılmadığından reddedilmiş, davalıların temyiz itirazları ise yerinde görülmediğinden reddedilerek yerel mahkeme kararı 24.6.2004 tarihinde onanmıştır. Dairemizin onama kararından sonra İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/872 Esas sayılı menfi tesbit davasının reddine dair verilen karar davacıların temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizin 18.11.2003 tarih, 2002/8991 Esas, 2003/11631 Karar sayılı ilamı ile "Hükme esas alınan bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Dava konusu çeklerin taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağı karşılık düzenlendiği yolunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, çek bedellerinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Davacılar ödeme iddiasında bulunmuş, kapalı fatura, çek ve banka havalelerine delil olarak dayanmıştır. Kapalı fatura, borcun ödendiğine karine teşkil ederse de, bu karinenin aksi her zaman kanıtlanabilir. Nitekim, somut olayda faturaların kapalı düzenlenmesine rağmen davacıların banka havaleleri ile ödemeler yaptıkları anlaşılmış ve böylece kapalı faturaya ilişkin karinenin aksi kanıtlanmıştır. Ne var ki, davalı vekilinin 10.1.2001 tarihli delil dilekçesinin 4/1 ve 4/3 maddelerinde belirtilen çeklerle de ödemeler yapıldığı davalının da kabulünde olduğu halde bilirkişi raporunda bu ödemeler dikkate alınmamıştır. Yine aynı dilekçede uyuşmazlık konusunun 1 Ağustos 1999 tarihinden sonraki hesaplara ait olduğu ve alacağın bir kısmının gecikme faizine ilişkin bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece bu hususlar üzerinde yeterince durulmadığı gibi, taraflar arasında gününde ödenmeyen vade farkı ya da gecikme faizi ödeneceğine dair sözleşme ve fiili uygulama bulunup bulunmadığı da araştırılmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir" gerekçesiyle bozulmuştur. Bu durumda aynı ticari ilişki nedeniyle verilen üç adet çekten ikisi ile ilgili olarak açılan menfi tespit davasında Dairemizce verilen bozma kararının ticari ilişkinin boyutu ve ödemeler yönünden bu dosyayı da etkileyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davaların aynı sebepten doğması, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek bulunması nedeniyle aralarındaki irtibat gözetilerek HUMK.nun 45/1. maddesi hükmü doğrultusunda davaların birleştirilmesi ve bundan sonra taraflar arasındaki tüm ticari ilişkinin boyutu ve ödemelerin Yargıtay denetimine uygun biçimde saptanması yönünden uzman bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiğinden davalı şirket vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Papalk Perlit Mad. Ltd.Şti. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 24.6.2004 tarih ve 2004/10024-7598 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve hükmün adı geçen davalı şirket yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile peşin harcın istek halinde iadesine, 27.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/10276

K. 2003/2400

T. 17.3.2003

• OTO KİRALAMA SÖZLEŞMESİ ( Kiralanan Aracın Kazaya Karışması Sonucu Sebep Olduğu Hasardan Kiracının Sorumluluğu - Faturanın Kapalı Düzenlenmesinin Kira Bedelinin Ödendiğine Karine Teşkil Etmesi )

• İSPAT KÜLFETİ ( Araç Kira Bedelinin Ödenmediği İddiası - Kapalı Düzenlenen Faturanın Ödendiğine Karine Teşkil Etmesi )

• TRAFİK KAZASINA KARIŞAN KİRALIK ARAÇ ( Araç Malikinin Kiracıdan Tazminat Talebi - Kapalı Düzenlenen Faturanın Ödendiğine Karine Teşkil Etmesi )

• KİRACININ HASARDAN SORUMLULUĞU ( Kiralık Aracın Kazaya Karışarak Meydana Getirdiği Hasar - Tazminat Davasında Kira Bedelinin Ödendiğine Karine Teşkil Eden Kapalı Düzenlenmiş Fatura )

• FATURANIN KAPALI DÜZENLENMİŞ OLMASI ( Ödendiğine Karine Teşkil Etmesi ve Aksini İddia Edenin İspat Külfeti - Oto Kira Bedelinin Tahsili Talebi )

• KAPALI FATURA ( Borcun Ödendiğine Karine Teşkil Etmesi ve Aksini İddia Edenin İspat Külfeti - Oto Kira Bedelinin Tahsili Talebi )

6762/m.2,23


ÖZET :Davacı vekili, müvekkili şirketin işleteni bulunduğu aracın, 05.01.2000 - 20.01.2000 tarihleri arasında davalı şirkete konfirme usulüyle kiralandığını, aracın davalının kiraya verdiği Metin C. isimli şahsın kullanımında iken maddi hasarlı trafik kazası yaparak hasarlandığını belirterek, araç hasar bedeli, araç kiralama bedeli, kazanç kaybı tutarı ile değer kaybı olmak üzere, 2.057.674.000.-TL toplam alacağın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Taraflar arasındaki 102.000.000.-TL'lik araç kira sözleşmesine ilişkin kiralayan davacı tarafından kiracı davalı adına düzenlenen 07.02.2000 tarihli fatura kapalı olarak düzenlenmiş olup, ödendiğine karine teşkil etmektedir. Bu durumda ispat külfeti davacıya düşmekte olup ödenmediğini davacı kanıtlamalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan husus gözetilerek davacı tarafa söz konusu faturanın ödenmediği iddiasını ispat olanağı tanınarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, taraf ticari defterlerinin sahipleri leh veya aleyhlerine delil olma nitelikleri dahi değerlendirilip tartışılmadan, noksan inceleme sonucu araç kiralama bedelinin de hüküm altına alınması doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bornova Asliye 1.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 22.05.2002 tarih ve 2000/633 - 2002/505 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketin işleteni bulunduğu aracın, 05.01.2000 - 20.01.2000 tarihleri arasında davalı şirkete konfirme usulüyle kiralandığını, aracın davalının kiraya verdiği Metin C. isimli şahsın kullanımında iken maddi hasarlı trafik kazası yaparak hasarlandığını belirterek, 1.312.154.000.-TL araç hasar bedeli, 102.000.000.-TL araç kiralama bedeli, 543.520.000.-TL kazanç kaybı tutarı ile 100.000.000.-TL değer kaybı olmak üzere, 2.057.674.000.-TL toplam alacağın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, aracın müvekkili şirket tarafından kiralanmamış olması nedeniyle, husumetin aracı kullanan kişiye yöneltilmesi gerektiğini, davacının aracı kasko sigortası yaptırmaksızın müşterisine tesliminde kusurlu bulunduğu, hasar bedelinin de fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, her iki tarafın ticari defterlerinde dava konusu aracın kiralanmasına ilişkin 102.000.000.-TL bedelli faturanın muhasebeleştirilmiş olması nedeniyle taraflar arasında kiralama ilişkisinin kurulmuş olduğu ve davalı kiralamasında iken zarara uğradığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile ( 1.296.359.000.- ) TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki 102.000.000.-TL'lik araç kira sözleşmesine ilişkin kiralayan davacı tarafından kiracı davalı adına düzenlenen 07.02.2000 tarihli fatura kapalı olarak düzenlenmiş olup, ödendiğine karine teşkil etmektedir. Bu durumda ispat külfeti davacıya düşmekte olup ödenmediğini davacı kanıtlamalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan husus gözetilerek davacı tarafa söz konusu faturanın ödenmediği iddiasını ispat olanağı tanınarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, taraf ticari defterlerinin sahipleri leh veya aleyhlerine delil olma nitelikleri dahi değerlendirilip tartışılmadan, noksan inceleme sonucu araç kiralama bedelinin dahi hüküm altına alınması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/4566

K. 2002/1235

T. 19.2.2002

• MENFİ TESPİT DAVASI ( Davacının Davalı ile Olan Ticari İlişki Sebebiyle Bedelin Peşin Ödendiğini ve Bu Sebepten de Faturaların Kapalı Düzenlendiğini İddia Etmesi )

• FATURALARIN KAPALI DÜZENLENMESİ ( Ödemeye Karine Olup Olmadığının Belirlenmesi )

• KAPALI FATURA DÜZENLENMESİ ( Ödemeye Karine Olup Olmadığının Belirlenmesi )

2004/m.72

ÖZET : Davacı, davalı ile olan ticari ilişki sebebiyle bedelin peşin ödendiğini ve bu sebepten de faturaların kapalı düzenlendiğini ve daha sonra, fatura bedellerinin davalıya ikinci kez ödenmiş olduğunu ileri sürmüş olmasına ve örneği dosyaya ibraz edilen, bedeli dava konusu olan faturaların kapalı şekilde düzenlenmiş olduğunun anlaşılmasına göre, bu hususun yani kapalı şekilde düzenlenen faturaların ödemeye karine teşkil edip etmediği hususu üzerinde durulup, varılacak uygun sonuç dairesinde karar vermek gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı ile olan ticari ilişki sebebiyle bedelin peşin ödendiğini ve bu sebepten de faturaların kapalı düzenlendiğini ve daha sonra, fatura bedellerinin davalıya ikinci kez ödenmiş olduğunu ileri sürmüş olmasına ve örneği dosyaya ibraz edilen, bedeli dava konusu olan faturaların kapalı şekilde düzenlenmiş olduğunun anlaşılmasına göre, bu hususun yani kapalı şekilde düzenlenen faturaların ödemeye karine teşkil edip etmediği hususu üzerinde durulup, varılacak uygun sonuç dairesinde karar vermek gerekirken, olaya uygun düşmeyen bilirkişi görüşüne dayanılarak davanın reddedilmesi isabetli değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2004/11-69

K. 2004/91

T. 18.2.2004

• FATURA ( Araç Kira Sözleşmesine İlişkin - Kapalı Olarak Düzenlendiğinden Bedelin Ödendiğine Karine Teşkil Edeceği/İspat Külfeti Kiralayana Düşeceği )

• KAPALI OLARAK DÜZENLENEN FATURA ( Araç Kira Sözleşmesine İlişkin - Bedelin Ödendiğine Karine Teşkil Edeceği/İspat Külfeti Kiralayana Düşeceği )

• İSPAT KÜLFETİ ( Araç Kira Sözleşmesine İlişkin Fatura/Kapalı Olarak Düzenlendiğinden Bedelin Ödendiğine Karine Teşkil Edeceği - Kiralayana Düşeceği )

• TİCARİ DEFTERLER ( Kapalı Olarak Düzenlenen Faturanın Bedelin Ödendiğine Karine Teşkil Edeceği - Defterlerin de Delil Olma Nitelikleri/Değerlendirilmesi Gereği )

6762/m.23, 82, 86

4721/m.6

213/m.231

ÖZET : Taraflar arasındaki araç kira sözleşmesine ilişkin kiralayan tarafından kiracı adına düzenlenen fatura kapalı olarak düzenlendiğinden, bu durum fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Bu itibarla ispat külfeti kiralayana düşmekte olup faturanın ödenmediğini kiralayan kanıtlamalıdır. Ayrıca taraf ticari defterlerinin sahipleri leh veya aleyhlerine delil olma nitelikleri de değerlendirilip tartışılmalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki "maddi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bornova Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.5.2002 gün ve 633-505 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 17.3.2003 gün ve 10276-2400 sayılı ilamı ile; ( ...Davacı vekili, müvekkili şirketin işleteni bulunduğu aracın, 05.01.2000-20.01.2000 tarihleri arasında davalı şirkete konfirme usulüyle kiralandığını, aracın davalının kiraya verdiği M.C. isimli şahsın kullanımında iken maddi hasarlı trafik kazası yaparak hasarlandığını belirterek, 1.312.154.000 TL. araç hasar bedeli, 102.000.000 TL. araç kiralama bedeli 543.520.000 TL. kazanç kaybı tutarı ile 100.000.000 TL. değer kaybı olmak üzere, 2.057.674.000 TL. toplam alacağın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, aracın müvekkili şirket tarafından kiralanmamış olması nedeniyle, husumetin aracı kullanan kişiye yöneltilmesi gerektiğini, davacının aracı kasko sigortası yaptırmaksızın müşterisine tesliminde kusurlu bulunduğu, hasar bedelinin de fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, her iki tarafın ticari defterlerinde dava konusu aracın kiralanmasına ilişkin 102.000.000 TL. bedelli faturanın muhasebeleştirilmiş olması nedeniyle taraflar arasında kiralama ilişkisinin kurulmuş olduğu ve davalı kiralamasında iken zarara uğradığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, ( 1.296.359.000 ) TL. tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki 102.000.000 TL.lik araç kira sözleşmesine ilişkin kiralayan davacı tarafından kiracı davalı adına düzenlenen 07.02.2000 tarihli fatura kapalı olarak düzenlenmiş olup, ödendiğine karine teşkil etmektedir. Bu durumda ispat külfeti davacıya düşmekte olup ödenmediğini davacı kanıtlamalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan husus gözetilerek davacı tarafa söz konusu faturanın ödenmediği iddiasını ispat olanağı tanınarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, taraf ticari defterlerinin sahipleri leh veya aleyhlerine delil olma nitelikleri dahi değerlendirilip tartışılmadan, noksan inceleme sonucu araç kiralama bedelinin dahi hüküm altına alınması doğru görülmemiştir ... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu' nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 18.2.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.


T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/1339

K. 2005/2024

T. 5.4.2005

• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( İş Bedelinin Tahsili için Başlatılan İcra Takibine Vaki İtiraz Nedeniyle )

• KAPALI FATURA ( Bu Şekilde Düzenlenen Faturanın Ödemeye Karine Teşkil Edip Etmediğinin Araştırılarak Sonuca Göre Karar Verilmesinin Gerekmesi )

• KÖTÜNİYET TAZMİNATI ( Davacı Alacaklının İcra Takibini Kötüniyetle Yaptığına Dair Yeterli Delil Mevcut Olmadığından Tazminata Hükmolunamaması )

2004/m.67

ÖZET : Fatura sureti eklenerek ilgili kuruluşlara müzekkere yazılarak, söz konusu faturanın ödemeye karine teşkil edip etmediğinin saptanmalı, ödendiği anlamına geliyorsa davanın reddine karar verilmeli, aksi takdirde davanın kabulü cihetine gidilmesi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Mahkemece; davalıya ait aracın tamir bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir. Oysa; mahkemece verilen ilk karar Daire’mizce "kapalı olarak düzenlenen faturanın ödemeye karine teşkil edip etmediği üzerinde durulup, davacının karinenin aksini gösteren delilleri varsa bunların da ibraz ettirilerek bir sonuca varılması gerektiği" görüşüyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmasına ve davalının davayı takip etmesine rağmen bu konuda inceleme yapılmadan eksik incelemeyle sonuca varılmıştır. Yapılacak iş; fatura sureti eklenerek ilgili kuruluşlara müzekkere yazılması, söz konusu faturanın ödemeye karine teşkil edip etmediğinin saptanması, ödendiği anlamına geliyorsa şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi, aksi takdirde davanın kabulü cihetine gidilmesinden ibarettir.
Öte yandan davacının icra takibini kötüniyetle yaptığına dair yeterli delil bulunmadığından İİK.nun 67. maddesi uyarınca borçlu davalı yararına tazminata hükmedilmesi de yasaya aykırı bulunmuştur.
Karar belirtilen nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 5.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/7728

K. 2007/340

T. 25.1.2007

• ESER SÖZLEŞMESİ ( Kural Olarak Mal Tesliminin Yapıldığını Yüklenicinin İspat Etmesi Gereği )

• YÜKLENİCİNİN MALI TESLİM BORCU ( Ödemenin İadesi Talebi - Sözleşmedeki İmzanın Davalıya Ait Olduğunun Saptanması Halinde İspat Külfeti Davalıya Yükletilerek Dava Sonuçlandırılması Gereği )

• İSPAT KÜLFETİ ( Eser Sözleşmesi - Sözleşmedeki İmzanın Davalıya Ait Olduğunun Saptanması Halinde İspat Külfeti Davalıya Yükletilerek Dava Sonuçlandırılması Gereği )

• ÖDEMENİN İADESİ TALEBİ ( Yüklenicinin Eseri Teslim Etmediği İddiası - Kural Olarak Mal Tesliminin Yapıldığını Yüklenicinin İspat Etmesi Gereği )

4721/m.6

818/m.96,356

ÖZET : Eser sözleşmesinden kaynaklanan davada, davacı iş sahibi bedelin ödenmesine rağmen davalı yüklenicinin eseri teslim etmediğini ileri sürerek ödemenin iadesini talep etmektedir.
Eser sözleşmesinde, kural olarak, mal tesliminin yapıldığını yüklenicinin ispat etmesi gerekir.
Buna göre, mahkemece dosyada mevcut adi yazılı sözleşme ile ilgili olarak davalı tarafın isticvap olunması, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğunun saptanması halinde ispat külfeti davalıya yükletilerek dava sonuçlandırılmalıdır.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı iş sahibi, bedeli ödenmesine rağmen davalı yüklenicinin eseri teslim etmediğini ileri sürerek ödemenin iadesi için icra takibi yapmış, takibe itiraz üzerine açılan dava sonunda, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yanlar arasındaki sözleşmeden teslimatın 15 Eylül 2002'de yapılacağı anlaşılmaktadır. Peşinatın bir kısmı ise daha önce ödenmiştir. Mahkemece, 19.07.2002 tarihli kapalı fatura ile işin bedeli ödendiğine göre teslimatın yapıldığının kabulü gerektiği görüşüyle dava reddedilmiş ise de, sözleşmede mal tesliminin daha sonraki bir tarih olarak kararlaştırılması ve eser sözleşmelerinde kural olarak teslimin yapıldığını yüklenicinin ispat etmesi gerektiğinden, mahkemece dosyada mevcut adi yazılı sözleşme ile ilgili olarak davalı tarafın isticvap olunması, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğunun saptanması halinde ispat külfeti davalıya yükletilerek dava sonuçlandırılmalıdır. Bu hususlar üzerinde durulmadan delillerin takdirinde hataya düşülerek davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına ( BOZULMASINA ), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 25.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.