Mesajı Okuyun
Old 14-08-2008, 12:11   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1998/2-259
K. 1998/280
T. 15.4.1998
• BOŞANMA ( Davalının müsnet suçlardan beraatı )
• TANIK DİNLETMEKTEN VAZGEÇME ( Mahkemece verilen usulsüz önele riayetsizlik )
• KUSURSUZ EŞ ALEYHİNE BOŞANMA DAVASI
• İLK İTİRAZ ( Usulsüz tebligat )
• USULSÜZ TEBLİGAT ( İlk itiraz )
• CEZA-HUKUK İLİŞKİSİ
743/m.134
818/m.53
1086/m.187/7,213,377
ÖZET : 1. Davalının hukuka aykırı eyleminin bulunmadığı ceza mahkemesince tesbit edildiğinden, bu yöne ilişkin tanık beyanlarına değer verilemez.

2. Taraflara verilecek sürenin ve bu süre içinde yapacağı iş ve yerine getireceği yükümlülüklerin kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması gerekir.

3. Çaresizlikten ortak eve gelip sığınmak zorunda kalan ve boşanmaya vardıracak önemli bir kusuru bulunmayan davalı aleyhine boşanma kararı verilmesi isabetsizdir.

4. Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin iddialar, ilk itirazlardandır.

DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki “boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Alanya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.7.1995 gün ve 1994/549 E.1995/423 K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 5.6.1996 gün ve 1996/5564-5830 sayılı ilamı:

( ... Davalının temyizi üzerine yerel mahkeme kararı dava dilekçesinin tebliğine ilişkin belgede Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun'un 213 ve 377 maddelerinde belirtilen uyarının bulunmaması sonucu savunma hakkının kısıtlandığından bahisle bozulmuştur.

Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin iddialar ilk itirazlardandır ( HUMK.187/1 ). Davanın esasına girişilmeden cevap süresi içinde ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde dikkate alınır. Davalı yargılamaya katılmış olmasına karşın bu yönde bir itiraz ileri sürmemiştir. Bu nedenle dairenin önceki bozma kararı yanılgıya dayalıdır. Davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne ilişkin 30.11.1995 gün 11941-13077 sayılı bozma kararının kaldırılmasına, davalının esesa ilişkin temyizi incelenmediğinden incelemenin davalının temyizi doğrultusunda yapılmasına:

Esas yönünden yapılan inceleme sonunda;

Dava dilekçesiyle davacı, davalının kendisine hakaret ettiğini tehditte bulunduğunu, iş yerini tahrip edip, işçilerini de tehdit ettiğinden bahisle boşanma isteğinde bulunmuştur.

1. Davacı davalıyı geceleyin konut ihlali, ızrar, hakaret ve tehditten, kasten yangın çıkarmaktan şikayette bulunmuştur. Yangın çıkartma soruşturması beraatle, diğer suçlamalar takipsizlikle sonuçlanmıştır ( Suç tarihleri 1992, 1993 ve 1994 ). Ceza mahkemesinin maddi olayların tesbitine ilişkin kararları Borçlar Kanun'un 53. maddesi gereği hukuk hakimini bağlar. Davalının hukuka aykırı eyleminin bulunmadığı ceza mahkemesince tesbit edildiğinden bu yöne ilişkin tanık beyanlarına değer verilemez.

2. Davalıya delil bildirmek üzere kurulan ara kararında tanıklar için yatırılması gereken yolluk ve PTT giderlerinin miktarı belirtilmemiştir. Yargının kararlılıkla uyguladığı kural gereği tarafa verilecek sürenin ve bu süre içinde yapacağı iş ve yerine getireceği yükümlülüklerin kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması gerekir. Davalının hukuk bilgisi ve yargılama yöntemi konusunda yeterli bilgi sahibi olamayacağı dikkate alınmadan usule aykırı olarak verilen önele uyulmamasını tanık dinletmekten vazgeçme olarak değerlendirmede isabet bulunmamaktadır.

3. Davacı tarafından geçimsizliğe dayalı olarak açılan boşanma davası ( 1.10.1990 – 23.12.1993 ) yerinde görülmemiş redle sonuçlanmıştır.

Davacının belirtilen eylemleriyle evlilik birliğini tatil ettiği davalının çaresizlikten ortak eve gelip sığınmak zorunda kaldığı boşanmaya vardıracak önemli bir kusurunun bulunmadığı dikkate alınmadan boşanmaya karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Temyize konu hükmün açıklanan nedenlerle davalı yararına belirtilen değişik gerekçeyle bozulmasına... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa’ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oyçokluğu ile karar verildi.

yarx