Hakimin kısa kararında verdiği maddi ve açık hatanın düzeltilmesi adaletsizlik olarak değerlendirilmemelidir.
Gerçi usul Yasasına göre hakim hükmünü verdikten sonra o davadan elini çekmiştir. O davaya yeniden bakamaz, verdiği hükmü değiştiremez. Ancak hakim hükmü tavzih edebilir, burda asıl amaç hükmü değiştirmek değildir, yani amaç bu olmamalı.Hakimhükmü tavzih ederek, hükmün gerçek anlamını ortaya koymaktadır, kararın başka türlü anlaşılmasını ve değişmesini önlemektedir.
kısa kararda adı üstünde gerekçeler yazılı olmadığından gerekçelerle çelişen kısa karar hükmü bu şekilde açıklanabilir.
Tavzih talebini de taraflardan birinin yapması gerekir, tavzih dilekçesinin 1 nüshası karşı tarafa tebliğ edilmelidir. Ancak bu işlem dahi mahkemenin tavzih bahanesiyle bir kararını değiştirmesi amacıyla kullanılama, bu yasanın amacına aykırıdır.
Mahkemenin kendi iradesiyle düzeltebileceği yanlışlıklar ise tarafların isimleri, soyadları talep sonuçlarına ilişkin maddi hata yapılmışsa bunlar için tavzih yoluna başvurmaya da gerek yoktur. Mesela davalının ismi Şükriye olduğu halde Şükrü diye yazılmışsa düzeltme için hakim yetkilidir. Zabıt katibi 5.000TL yazacağına talebe muhalif olarak 500 yazmışsa bunu düzeltmek için de tavzihe dahi gerek yoktur, maddi hata vardır.Hakime bu yetki de HUMK 459 tarafından tanınmıştır.