Mesajı Okuyun
Old 18-08-2010, 14:48   #5
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Yargıtay Genel Kurulu'nun üstteki gerekçesi topluma ve hukuk sistemimize:
ne kazandırır?
ne kaybettirir?
Kadından yana mı?
Kadına karşı mı?

Saygılarımla

Sn Gemici kısa ama manidar sorularınız için teşekkür ederim.

Yetişkin bir kadının isteyerek bir erkekle cinsel ilişkide bulunmasının sonucunda (vaad ne olursa olsun) bence manevi tazminat alması yersizdir. Evlenme vaadi ile kandırıldığını beyan ederken acaba toplum tarafından da tanınan nişanlılık gibi bir anlaşmaları mevcutmuydu merak ediyorum. Yargıtayda merak etmiş mi, onu da merak ediyorum. Kaldı ki nişanlı olsalar bile iki tarafın istekli cinsel beraberliklerinden ne gibi bir manevi yıpranma mevcuttur doğrusu çok ilginç geldi bana.

Bu arada halen yaşadığımız toplumda bekareti herşeyin üstünde tutan ahlak anlayışına toplum olarak sahibiz. Annenin tezi de çok ilginç ''Geleceği için endişeli.'' Peki bu anne çocuğunu yetiştirirken hayatta herşeyin bekaret olmadığını söylerek çocuğunu bu ahlaki bekçisi toplumdan ayrı yetiştirmiş mi?

İyi ki tecavüz değilmiş. Yoksa aynı şekilde yine ebeveyni tecavüz sonrası kızlarıyla evlenmediği için dava açacak. Kurdun eline kendi elleriyle yeniden ''ahlak'' adına kuzu teslim edeceklermiş.

Kadına karşı bir karar olduğunu düşünüyorum. Çünkü, 21 yaşında bir kadının kendi iradesi, mantığı ve isteği hiçe sayılmıştır bana göre.

Eşitlik ve kadın haklarını savunurken bu şekilde kararların çıkması kadını halen konumu ne olursa olsun, korunmaya iten, zayıf bir varlık gibi göstererek en büyük hatanın yapıldığını düşünmekteyim.

Saygılarımla.