Mesajı Okuyun
Old 17-01-2006, 00:33   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Merhaba,

Yargıtay Kararında belirtildiği gibi yapılan satış,hukuka aykırıdır.İptali istenmelidir.Bu arada tapu iptal ve tesçil davasında görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğunu hatırlamakta yarar var.

Diğer yandan Aile konutu olarak özgülenen evin 2002 öncesi veya sonrasında edinilmiş olmasının konuyla doğrudan bir ilişkisi bulunmamaktadır.Edinme tarihi önemli değildir.

Fakat konutun edinilmesi 1.Ocak 2002 sonrasındaysai Mal Rejimi Tasfiyesine konu edilebilecektir.Malın kendisi,mal elden çıkartılmışsa bedeli üzarinden tasfiye alacağı talep edilebilir.

Kanımca Mal Rejimi Tasfiyesi davaları boşanmanın eki olarak değerlendirilemez.Nispi harca tabidir ve boşanma davası içinde bu yönlü ıslah yapılamaz.Kaldı ki Mal Rejimi Tasfiyesi davasının kaderi boşanmanın kaderine bağlı olduğundan boşanma kesinleşmeden görülemez ve karar verilemez.

Uygulamada boşanma davasından bağımsız bir dava açılmakta ,boşanma davası içinde istenmişse dosya tefrik edilmekte ve bu dava bekletilmektedir.

Konu ile ilgili bazı Yargıtay Kararları aşağıdaki gibidir.

Saygılar
--------------------------------------------------------------------------
T.C.
YARGITAY/2. HUKUK DAİRESİ/E. 2005/12409/K. 2005/11944
T. 13.9.2005
• AİLE KONUTU ( Davacının Eşinin Rızasını Almadan Devri - Tapu İptali ve Tescil Davasına Bakma Görevinin Aile Mahkemelerine Ait Olduğu )
• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Aile Mahkemelerinde Çözümlenmesi Gereken Uyuşmazlık - Davacının Eşinin Rızasını Almadan Aile Konutunu Devri )
• GÖREV ( Tapu İptali ve Tescil/Davacının Eşinin Rızasını Almadan Aile Konutunu Devri - Bakma Görevinin Aile Mahkemelerine Ait Olduğu )
4721/m. 194/1
4787/m. 4/1
ÖZET : Aile konutu nedeniyle tapu iptali ve tescil davalarına bakma görevi aile mahkemelerine aittir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : Dava, aile konutu üzerinde hak sahibi olan eşin ( kocanın ), davacı eşinin rızasını almadan aile konutunu devriyle ilgili işlemin iptali ve aile konutunun yeniden davalı eş üzerine tescilinin sağlanması isteğine ilişkindir. Aile konutuyla ilgili devir işleminin geçerliliğinin, davacı eşin rızasına bağlı olduğu, bu rıza alınmadan yapılan işlemin geçersiz olduğu, devralan üçüncü kişilerin de kötü niyetli oldukları iddia edilerek iptal ve tescil talep edilmiştir. İstek, Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine dayanmaktadır. Ve aile hukukundan doğmaktadır. 4787 Sayılı Kanunun 4/1. maddesi gereğince Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. ( 2.HD.'nin 5.7.2004 tarihli 2004/7861 E., 2004/8887 K. sayılı kararı ) İşin esasının incelenmesi gerekirken iptal ve tescil istemi yönünden bu istemin Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
---------------------------------------------------------------------------

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/4350 K. 2005/5573 T. 7.4.2005
• MAL REJİMİNİN TASFİYESİ ( Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmadığı - Harcı Verilerek Açılmış Bir Dava Bulunmadığı/Kesin Hüküm Oluşturacak Şekilde "Davalının Müşterek Konutla İlgili Talebinin Reddine" Karar Verilemeyeceği )
• AİLE KONUTU ŞERHİ KONULAN EV ( Boşanma Davasında Eşin Değerinin Yarısının Kendisine Verilmesine İlişkin Talebi - Kesin Hüküm Oluşturacak Şekilde Red Kararı Verilemeyeceği/Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmadığı )
• BOŞANMA ( Aile Konutu Şerhi Konulan Evin Değerinin Yarısının Kendisine Verilmesini İsteyen Eş - Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmadığı/Kesin Hüküm Oluşturacak Şekilde Red Kararı Verilemeyeceği )
4721/m.218, 225,247,271
ÖZET : Davalının aile konutu şerhi konulan evin değerinin yarısının kendisine verilmesine ilişkin talebi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından ayrıca harca tabidir. Mal rejiminin tasfiyesi konusunda harcı verilerek usulüne uygun olarak açılmış karşılık dava veya bağımsız bir dava bulunmadığı halde kesin hüküm oluşturacak şekilde " davalının müşterek konutla ilgili talebinin reddine" karar verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı kocanın tüm, davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Davalının aile konutu şerhi konulan evin değerinin yarısının kendisine verilmesine ilişkin talebi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından ayrıca harca tabidir. Mal rejiminin tasfiyesi konusunda harcı verilerek usulüne uygun olarak açılmış karşılık dava veya bağımsız bir dava bulunmadığı halde kesin hüküm oluşturacak şekilde " davalının müşterek konutla ilgili talebinin reddine" karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2. bentte gösterilen sebeple davalı kadın yararına BOZULMASINA, tarafların bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 1. bentte yazılı nedenle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
---------------------------------------------------------------------------

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/2994 K. 2005/4123 T. 16.3.2005
• BOŞANMA ( Manevi Tazminat - Aile Bütünlüğüne Yapılan Saldırının Ağırlığına Kadının Boşanmaya Yol Açan Olaylarda Ağır Ya da Eşit Kusurlu Olmamasına Nazaran Hükmolunanın Azlığı )
• MANEVİ TAZMİNAT ( Aile Bütünlüğüne Yapılan Saldırının Ağırlığına Kadının Boşanmaya Yol Açan Olaylarda Ağır Ya da Eşit Kusurlu Olmamasına Nazaran Hükmolunanın Azlığı - Boşanma )
• ZİYNETLERLE İLGİLİ DAVA ( Bileziklerin Davalı Koca Tarafından Zorla Alındığı Sabit Olduğundan Davanın Kabulü Gereği )
• DEĞER ARTIŞ PAYI ( Boşanma Hükmü Kesinleşmeden Tasfiye Düşünülemeyeceği - Mahkemece Nispi Harcın İkmal Ettirilmesi Bu Davanın Tefrik Edilmesi Gereği )
• MALLARA KATILMA REJİMİ ( Boşanma Hükmü Kesinleşmeden Tasfiye Düşünülemeyeceği - Katkı Payı Karşılığı Davanın Tefrik Edilmesi Gereği )
4721/m. 174/2, 202, 214, 217, 220, 227
818/m. 44, 49
ÖZET : 1- Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır.

2- Dava konusu bileziklerin davalı tarafından zorla alındığı sabit olduğundan davanın kabulü gerekir.

3- Boşanma hükmü kesinleşmeden tasfiye düşünülemeyeceğinden, taraflar arasında edilmiş mallara katılma sözkonusu olduğundan nispi harç tamamlatılmalı, bu dava ayrılmalı, dava şartı olan boşanmanın belirlenmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır.

Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Borçlar Kanununun 44. ve 49. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat ( TMK.174/2 ) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3-Davanın konusunu oluşturan dört adet bileziğin davacıdan, koca ( davalı ) tarafından zorla alındığı anlaşılmaktadır. Bu ziynetlerle ilgili davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. ( MK.m.217,220 )

4-Davacı eşi üzerine kayıtlı olup 17.2.2003'te satılan eve yaptığı katkının karşılığı on milyar lirayı da istemiştir. ( MK.m.227 ) Eşler arasında halen edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulandığı anlaşılmaktadır. ( MK.m.202 ) Boşanma hükmü kesinleşmeden tasfiye düşünülemez. ( MK.m.214 ) Başvurma harcı alınmıştır. Mahkemece nispi harcın ikmal ettirilmesi, bu davanın tefrik edilmesi, dava şartı boşanma hükmünün sonucunun belirlenmesi, delillerin değerlendirilmesi sonucu uyarınca karar verilmesinin düşünülmemesi de yerinde değildir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2, 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kararlar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr