Mesajı Okuyun
Old 10-05-2012, 08:37   #7
Av.Özgür AKIN

 
Varsayılan

Uyuşmazlık Mahkemesinin kararı sonrasında İdare Mahkemesinin verebileceği karar örneği :
''İadreler Mahkeme kararı ile Kamulaştırmaya zorlanamaz''
''davacıların, kamulaştırmasız el atma nedeniyle adli yargıda tazminat davası açarak haklarını arayabilecekleri de açıktır.''



T.C. Danistay

6.Dairesi
Esas: 2007/5459
Karar: 2009/5534
Karar Tarihi: 13.05.2009


ÖZET: İdare mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, planda davacının istemi gibi değişiklik yapılması halinde öğrenciler için asgari yürüme mesafelerinin aşılacağı, mevcut okul alanlarının belirlenen standartlar ve asgari büyüklük koşullarını dahi sağlamazken plan değişikliği ile taşınmazın okul alanından çıkarılması isteminin reddine ilişkin işlemde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığının anlaşıldığı, idareleri mahkeme kararıyla kamulaştırma yapmaya zorlamanın mümkün olmaması nedeniyle bu istemin reddine ilişkin işlemde de hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

(Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik m. 3, 21)

İstemin Özeti: Bursa 1. İdare Mahkemesi’nin 14.2.2007 günlü, E:2005/1302, K:2007/157 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Bursa Valiliğinin Savunmasının Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Kestel Belediye Başkanlığının Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Nejdet Bayram'ın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, Bursa, Kestel ilçesi, Kale Mahallesi, 150 ada, 1 sayılı parselin 343 m2'lik kısmı ile, 135 ada, 5 sayılı parselin, 3583 m2'lik kısmının kamulaştırılması ya da plan tadilatı yapılarak konut alanına dönüştürülmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlem ile 29.6.2005 günlü, 30093 sayılı ödenek yetersizliği nedeni ile taşınmazın kamulaştırması işlemlerine başlanılmadığı yolundaki Valilik işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, planda davacının istemi gibi değişiklik yapılması halinde öğrenciler için asgari yürüme mesafelerinin aşılacağı, mevcut okul alanlarının belirlenen standartlar ve asgari büyüklük koşullarını dahi sağlamazken plan değişikliği ile taşınmazın okul alanından çıkarılması isteminin reddine ilişkin işlemde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığının anlaşıldığı, idareleri mahkeme kararıyla kamulaştırma yapmaya zorlamanın mümkün olmaması nedeniyle bu istemin reddine ilişkin işlemde de hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu Bursa 1. İdare Mahkemesi’nin 14.2.2007 günlü, E:2005/1302, K:2007/157 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının ONANMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 13.05.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.


NOT: KONUNUN ÖNEMİ GEREĞİ YEREL MAHKEME İLAMINI AŞAĞIDA YAYINLIYORUZ.


T.C.
BURSA
1. İDARE MAHKEMESİ

ESAS: 2005-1302
KARAR: 2007/157
TARİH: 14.02.2007

DAVANIN ÖZETİ: Davacılar, Bursa Kestel İlçesi, Kale Mahallesinde tapunun 150 ada, 1 sayılı parselinde kayıtlı 343 metrekarelik yer ile 135 ada 5 sayılı parselinde kayıtlı 3583 metrekarelik arsa vasfındaki gayrimenkullerinin kamulaştırılması veya plan tadilatı yapılarak konut alanına çevrilmesi istemiyle yaptıkları başvurunun reddine dair işlem ile Bursa Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 29.06.2005 tarih ve 30093 sayılı yazılarının, İmar ve İskan Bakanlığının 08 Eylül 1982 onama ve onamaya konu Kestel Belediye Meclisi kararının, Kestel Belediye Başkanlığının 21.08.2002 tarih ve 76 sayılı okul alanına ilişkin kararının iptalini istemektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava konusu taşınmaz fiilen okul alanı olarak kullanıldığından plan tadilatının mümkün bulunmadığı, ödenek yetersizliğinden kamulaştırma yapılamadığı, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Bursa 1. İdare Mahkemesi'nce dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:

Dava, Bursa Kestel İlçesi, Kale Mahallesi’nde tapunun 150 ada, 1 sayılı parselinde kayıtlı 343 metrekarelik yer ile 135 ada 5 sayılı parselinde kayıtlı 3583 metrekarelik arsa vasfındaki gayrimenkullerinin kamulaştırılması veya plan tadilatı yapılarak konut alanına çevrilmesi istemiyle yaptıkları başvurunun reddine dair işlemlerin iptali istemiyle açılmıştır.

İmar planları, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgileri gibi konular da yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacı ile, kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve zamanda mevzuatta öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir.

İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelik’in 3/6 maddesinde, imar planı değişikliği, onaylı imar planı sınırları içinde arazi kullanışlarının büyüklüğünde, konusunda, yoğunluğunda veya ulaşım sisteminde, imar planı ana kararlarını bozmayacak biçimde mevzi olarak farklılık getiren değişikler olarak tanımlanmış, İmar Planı Değişikliklerinde Uyulması Gereken Esaslar başlıklı 21. maddesinde, imar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişikliklerinin zorunluluk olmadıkça yapılamayacağı, zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için, imar planındaki bir sosyal ve teknik altyapılarının kaldırılabilmesinin ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabileceği açıklanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; dava konusu parsellerin Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 8 Eylül 1982 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında Lise Alanı olarak ayrıldığı, daha sonra Kestel Belediyesi 2. Etap 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonunun Kestel Belediye Meclisi'nin 21.08.2002 tarih ve 76 sayılı kararı ile onanarak yürürlüğe girdiği ve bunların İlköğretim Alanı olarak planlandığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın 06 Temmuz 2004 tarih ve 7815 sayılı genelgesine istinaden hazırlanan ve Kestel Belediye Meclisinin 04.04.2005 tarih ve 51 sayılı kararıyla onanan revizyon imar planında da İlköğretim Alanı olarak planlandığı, davacılar vekili Av. Mustafa Güleç tarafından 30.05.2005 tarihinde Kestel Belediye Başkanlığı'na, Milli Eğitim Bakanlığı’na, Özel İdare Müdürlüğü'ne planda okul alanından çıkartılması için yapılan başvurunun reddedildiği anlaşılmaktadır.

Dava konusu imar planı değişikliği isteminin kamu yararı, şehircilik ilkeleri, planlama teknikleri, önceki mahkeme kararları, üst ölçekli planlar açısından uygun olup olmadığının, <Okul alanına> ihtiyaç bulunup bulunmadığının saptanması amacıyla Y.Şehir Plancısı Prof. Dr. Sevin Aksoylu, Y.Şehir Plancısı Yrd. Doç. Dr. Ali Ulu, Y.Mimar Kent Tasarımcısı Yrd. Doç. Dr. Osman Tutal'in katılımı ile Üye M. Ali Öztürkler'in niyabetinde 04.08.2006 tarihinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen dava konusu taşınmazlarda halen kullanılmakta olan Musa Amca İ.O. Okulu'nun yer aldığı ve etrafının yapılattığı, 5 sayılı parsel ile 1 sayılı parselin bir bölümünün anılan Okul tarafından fiilen kullanıldığı bir bölümünün ise boş olduğu, dava konusu imar planında Kestel yerleşimi toplamında 12 adet ilköğretim okulunun planlanıp, 33.112 m2 alan ayrıldığı, revizyon planla bu sayı ve alanın aynen korunduğu, ancak, henüz 6 tanesinin yapıldığı, plan raporuna göre kişi başına 2.09 m2 eğitim alanı düştüğü, alt ölçekli planların üst ölçekli planlarla uyumlu olduğu, davaya konu taşınmazlarda; değişiklik yapılması halinde öğrenciler için asgari yürüme mesafelerinin aşılacağı, sosyal donatı alanlarının belirlenen standartlar ve asgari büyüklük koşullarını dahi sağlamadığı, dolayısıyla plan değişikliği isteminin 3194 sayılı İmar Kanunu'na, yönetmeliklerine, kamu yararına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve tekniklerine uygun olmadığı belirtilmiştir.

Mahkememizce de yeterli ve yerinde görülen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup taraflarca rapora yapılan itiraz açıklanan teknik ve bilimsel gerekçeleri etkisiz kılacak nitelikte görülmemiştir.

Bu durumda dava konusu plan değişikliği isteminin reddedilmesinde mevzuata aykırılık görülmemiştir.

Ancak, taşınmazdan yararlanmanın tümden ortadan kaldırılması kişilerin Anayasadan kaynaklı mülkiyet hakkını ihlal ettiğinden, belediyesince imar uygulaması yapılması gerektiği veya davacıların, kamulaştırmasız el atma nedeniyle adli yargıda tazminat davası açarak haklarını arayabilecekleri de açıktır.

Diğer taraftan, davalı idareler kamulaştırma yapmaya mahkememizce zorlanamayacağından bu konuya ilişkin istek de yerinde görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan 1.097.70 YTL yargılama giderinin, davacı üzerinde bırakılmasına, 400,00 YTL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 14.02.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)