Mesajı Okuyun
Old 03-10-2007, 13:22   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Haysiyetsiz hayatın varlığından söz edilebilmesi için; yaşanılan toplumun değer yargılarına ters düşen namus, şeref ve haysiyet gibi kavramlarla bağdaşmayan bir hayat biçimini benimsenmemek ve devamlılık arz edecek şekilde yaşamış olmak gerekir Öğretide haysiyetsiz hayata örnek olarak ve "genel ev çalıştırmak, muhabbet tellallığı yapmak, ayyaşlık, kumarbazlık, esrarkeşlik, doğal olmayan cinsel ilişki, evli bir kadının bir başkasıyla aşk hayatı yaşaması vs. gibi" gösterilmektedir. Bu itibarla haysiyetsizce hayatın bir unsuru toplumun değer yargılarıyla bağdaşmayan, toplumca hoş görülmeyen ve ayıplanan davranış, diğer unsur ise bu davranışların devamlılık arz etmesi, bu şekildeki davranışın bir hayat biçimi olarak benimsenmiş olmasıdır. Davacı tanıklarının sözleri, hayatın olağan akışı içindeki davranış biçimleriyle bağdaşmayacak düzeyde yalın sözlerden ibarettir. İnandırıcı değildir. Bu itibarla davalının haysiyetsizce yaşadığının kabulü sonucu boşanmaya karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.

Ben yukarıya alıntıladığım genel kanaatin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Kasdım budur.

Ayrıca, yaşanılan yerin değerleri önemlidir. Bu anlamda herkesle düşüp, kalkan kadınla bir kaç kez yakınlık kurmak haysiyetsiz hayat sürmek olarak değerlendirilemez kanaatindeyim... Süreklilik önemlidir.Mesala somut olayda malum kadınla aynı evi paylaşıp, onun; onla bunla düşüp kalkmasına izin verilmesi haysiyetsiz hayat sayılabilir...