Mesajı Okuyun
Old 06-12-2003, 22:17   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
BASIN AÇIKLAMASI





BASINA ve KAMUOYUNA,





Son günlerde basında yer alan "Kamu Kurumlarına alınacak personelde erkek olma
şartı aranması" konusunda daha önce yapmış olduğumuz açıklama ve demeçlerin
basında yer bulmaması nedeniyle İnşaat Mühendisleri Odası olarak bir basın
açıklaması yapma zorunluluğu doğmuştur.



Bilindiği gibi, DSİ Genel Müdürü Veysel EROĞLU'nun DSİ bünyesinde
görevlendirilecek inşaat mühendislerinin niçin erkek olması gerektiği konusunda
yapmış olduğu talihsiz açıklamada,



"DSİ'nin iş yapması lazım, hanımların sıkıntısı ile mi uğraşacağız.... kaçmak
isterler, yalvarıp yakarıp rapor alırlar... haa, bu işi yapacak hanım yok mudur?
Vardır, bir bakıma kadınlıktan uzaklaşmıştır, erkekleşmişlerdir..." denmektedir.
Adeta sokak jargonuyla söylenen bu sözler, kadınları aşağılayan, hakaret eden,
onları "koruma" adı altında onur kırıcı bir yaklaşım sergileyen ve onlar adına
karar verebilen çağdışı bir yaklaşımdır.



Ne yazıktır ki İnşaat Mühendisleri Odası üyesi olan DSİ Genel Müdürü Veysel
EROĞLU, bilmek durumundadır ki, üyesi bulunduğu bu kurumun içinde 3815 adet
kadın meslektaşı vardır ve bu inşaat mühendisi hanımlar, gerek DSİ, TCK, İller
Bankası, Köy Hizmetleri gibi yatırımcı kamu kurumlarında gerekse özel sektörde
büro ve şantiye elemanı olarak çalışmalarını sürdürmektedirler.



Açıklamalarda yer alan "bu kişilerin sadece Doğu bölgesinde ve ağır şantiye
şartlarında görevlendirileceği" bilgisi de doğru değildir. İlanın yer aldığı
www.osym.gov.tr sitesinden kolaylıkla görülebileceği üzere, görev yerleri
arasında Ankara, Bursa, Balıkesir, Eskişehir gibi iller de yer almaktadır.
Ayrıca her inşaat mühendisinin bildiği üzere, şantiye koşulları her yerde benzer
şantiye koşullarıdır. Baraj şantiyesinin Urfa'da ya da Bursa'da olması bir
farklılık oluşturmaz.



Yine kolaylıkla anlaşılabileceği üzere, mühendisler kas gücüyle değil beyin
güçleriyle çalışan kalifiye elemanlardır. İlginçtir aynı ilanda yer alan, TMO'da
istihdam edilecek muhasebeciler için de erkek olma şartı aranmaktadır. Görüldüğü
gibi tamamen politik ve yönetsel tercihlere bağlı olarak cinsiyet ayrımcılığı
yapılmaktadır.



Anayasanın 10. Maddesinde "herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, din,
mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet
organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkelerine
uygun olarak hareket etmek zorundadırlar." denilmektedir.



Hiçbir yasaya dayanmayan bu keyfi ve çağdışı cinsiyet ayrımı şu anda iktidarda
bulunan yöneticilerin Türkiye için nasıl bir çalışma yaşamı istediklerinin çok
açık bir göstergesidir.



Üyemiz Veysel EROĞLU'nun kendi meslekdaşlarını küçük düşürücü ve hakaretler
içeren bu açıklamasına dair, Odamız kendi disiplin mekanizmalarını harekete
geçirerek gereğini yapacaktır.



Her dönemde ülkesi için, ülkesi yararına çalışmış, emeğini ülkesinin gelişimi
yönünde harcamış olan Türk kadını, inşaat mühendisliği mesleğini üstlendiğinde
de enaz erkek meslektaşları kadar başarılı olmuştur. Ülkemizi çağdışı bir
anlayışla yönetenlere karşı, İnşaat Mühendisleri Odası olarak ülkemizin
kadın-erkek birlikte çağdaş, laik ve demokratik ilkeler altında varlığını
sürdüreceğine ve gelişeceğine inanmaktayız.





Saygılarımızla,



Gülay KARAKÜÇÜK

İnşaat Mühendisleri Odası adına

Genel Sekreter