Mesajı Okuyun
Old 27-03-2008, 14:06   #7
pallanco

 
Varsayılan

Cevaplar için teşekkür ederim.

Sanırım biraz daha ayrıntıya girmem gerekir. Çünkü girift bir konu. 4 mirasçı ve 3 arsa var. 3 arsa da muris ve mirasçı çocukların (değişik varyasyonlarla) bir kısmı üzerine müştereken kayıtlı. Yani herkes her arsada hissedar değil. Birinde murisle beraber iki kardeş varsa, diğerinde mesela murisle beraber başka bir kardeş , veya sadece bir kardeş tek başına malik...Fakat tapu kaydında bir kısım kardeşler üzerine kayıtlı olsa bile gerçekte arsaların tamamının murislere ait olduğu konusunda(o kardeşlere de murislerden geçtiği için) herkes hemfikir. Bu nedenle de 4 kardeş 19 yıl önce biraraya gelip "müşterek malik olduğumuz arsaların taksimi"diye noterden bir taksim sözleşmesi düzenliyorlar. İlginç olan husus şu: arsa bazında paylaşım yok. Arsalardan bir tanesi için müteahhitle kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış olduğu ve diğerleri için de imzalanması gündemde olduğu için herkesin kaç daire alacağı şeklinde bir paylaşım var. Arsa üzerinde o sırada evi olan kardeşe daha çok ev verilmesi kararlaştırılmış mesela. Aradan yıllar geçmiş. 3 arsanın ikisi üzerindeki inşaatlar bitmiş ve daireler sözleşmeye uygun şekilde paylaşılmış. Son arsa da 6 ay kadar önce bitmiş ve fakat o dairelerden müvekkile düşen daireler verilmiyor. Çünkü kardeşlerden birisi ölmüş ve onun çocukları da bizim böyle bir sözleşmeden haberimiz yok diyorlar. tabi gerçek sebep, oradaki dairelerin çok değerlenmiş olması... Ne yapılması gerektiğini bulmaya çalışıyorum.

a) Taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil veya tazminat olarak değerini istemek....Bu durumda zamanaşımı söz konusu olur mu ? Gönderilen Yargıtay kararında ferağ'dan ümidin kesilmesinden itibaren başlar diyor. Bu olayda aradan 19 sene geçmiş olmasına rağmen arsa üzerine yapılan bina yeni bittiği için dairelerin devri yeni mümkün hale geldi. Bu durumda zamanaşımı yeni başlamış olmaz mı ? Diğer yandan, sözleşmede daireler kat ve numara olarak değil de sadece kimin kaç daire alacağı sayı olarak belirtilmiş bu bir sorun olur mu ?

b) Muris muvazaasına dayalı tapu iptal davası açıp taksim sözleşmesine delil bazında dayanmak... Bu durumda zamanaşımı yok ama yine de sanki olmazmış gibi geliyor (neden böyle hissetiğimi bulamadım ama bi şekilde olmaz gibi)

c) Sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat davası... Bunu da şunun için söylüyorum, bizim müvekkile verilecek daireler, müvekkilin inşaattan önce arsa üzerinde evi olmasından dolayı. Müvekkil kendisine daire verilecek ümidiyle evinin yıkılmasına izin vermiş, taksim sözleşmesine güvenmiş, ama şimdi kendisine daire verilmiyor. Müvekkil o evi yıkmak istemeseydi arsa maliki görünen kardeşler de yeni bina dikip daire sahibi olamayacaktı... (Not: müvekkil, evinin üzerinde olduğu arsada hissedar değil..)

d) Bütün bu gerekçeleri bir arada kullanmak...çelişki olur mu ?


Sizce Ne Yapılmalı ???????

Zamanınızı aldığım için şimdiden özür dilerim. Fikir cimnastiği gibi bir olay...İnsan yaratcılığı karşısında hukuk ne yapsın dediğinizi duyar gibiyim