Mesajı Okuyun
Old 10-11-2014, 17:19   #1
av.leventuysal

 
Varsayılan Avukat Sekreterine Yapilan Tebligatin Geçersizliği

YARGITAYDAN ÖNEMLİ BİR KARAR:
AVUKATIN; ADRESTE BULUNMAMA SEBEBİ TEBLİGATA YAZILMADAN AVUKAT SEKRETERİNE YAPILAN TEBLİGAT USULSÜZDÜR.


YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/22955 K. 2013/274

T. 15.1.2013

• KARARIN VEKİLİN SEKRETERİNE TEBLİĞ EDİLMESİ ( Muhatabın Yetkili Sekreterine Tebliğ Edildiği Ancak Muhatabın Adreste Bulunmama Sebebi Yazılmadığı - Tebligatın Usulüne Uygun Olmadığı )

• VEKİLİN SEKRETERİNE TEBLİGAT ( Davalı Vekiline Yapılan Karar Tebliğinin Muhatabın Yetkili Sekreterine Yapıldığı/Muhatabın Adreste Bulunmama Sebebi Yazılmadığı - Tebligat Kanununa Aykırı Olduğu )

• SEKRETE TEBLİĞ ( Davalı Vekiline Yapılan Karar Tebliğinin Parçasında Muhatabın Yetkili Sekreterine Tebliğ Edildiği Belirtildiği/Muhatabın Adreste Bulunmama Sebebi Yazılmadığı - Bulunmama Sebebinin Yazılmamasının Tebligat Kanununa Aykırı Olduğu )

• MUHATABIN ADRESTE BULUNMAMA SEBEBİ ( Tebligat Kanununa Aykırı Olarak Tebligat Parçasına Yazılmamış Olduğundan Usulüne Uygun Tebligattan Söz Edilemeyeceği - Ek Kararla Temyiz Talebinin Reddinin Doğru Olmadığı )

7201/m.11

Tebligat Tüzüğü/m. 28

ÖZET : Davalı vekiline yapılan karar tebliğinin parçasında muhatabın yetkili sekreterine tebliğ edildiği, ancak; davalının adreste bulunmama sebebi yazılmadığı anlaşılmaktadır. Tebligat Kanununa aykırı olarak muhatabın adreste bulunmama sebebi tebligat parçasına yazılmamış olması sebebiyle usulüne uygun bir tebligattan söz edilemez. Usulüne uygun karar tebliği yapıldıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmesi gerekirken yazılı şekilde ek kararla temyiz talebinin reddi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davada; davalı babadan 400 TL yardım nafakasının tahsili talep ve dava edilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüyle aylık 250 TL yardım nafakasına hükmedilmiş, hüküm davalı vekilinin sekreterine, muhatabın neden tebligat adresinde bulunmadığı açıklanmadan 28.8.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, karar İstanbul 16. Aile Mahkemesi'nin 13.9.2012 havale tarihli temyiz dilekçesiyle temyiz edilmiştir.

Mahkemece; 15 günlük temyiz süresinin 12.9.2012 tarihinde dolduğu, davalı vekilin ise 13.9.2012 tarihinde temyiz dilekçesi verdiği, 6100 Sayılı H.M.K.nun 450 madde atfıyla yürürlükte bulunan 1086 Sayılı H.U.M.K.nun 432 ve 426/f. maddesi gereğince temyiz başvurusunun süresinde olmadığından ek kararla temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.

Ek karar davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.

Tebligat Tüzüğünün 28. maddesi 1. fıkrası uyarınca tebliğ memuru adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel olan kimselerden komşu, kapıcı gibi kimselerden veya o yerin amir ve memurlarından soruşturarak beyanı tebliğ mazbatasına yazıp altını imzalatması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur.

Somut olayda; davalı vekiline yapılan karar tebliğinin parçasında muhatabın yetkili sekreterine tebliğ edildiği, ancak; davalının adreste bulunmama sebebi yazılmadığı anlaşılmaktadır. Tebligat Kanununa aykırı olarak muhatabın adreste bulunmama sebebi tebligat parçasına yazılmamış olması sebebiyle usulüne uygun bir tebligattan söz edilemez.

Mahkemece yapılan iş usulüne uygun karar tebliği yapıldıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmesi gerekirken yazılı şekilde ek kararla temyiz talebinin reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.