Mesajı Okuyun
Old 01-11-2008, 14:09   #7
selda ilgöz

 
Varsayılan

Devlet hastanelerinde yapılan hizmet, kamu yararı amacı taşıyan kamu hizmetidir ve kamu hizmetiyle ilgili zararlarda devlet birinci derecede sorumludur. Devlet hastanesinde yapılan tedavide zarara hekim sebep olsa bile hukuken devlet sorumlu olur. Çünkü devlet hastanesine bağlı hekim bir kamu görevlisidir. Kamu görevlilerinin yürüttüğü hizmetlere ilişkin kusuruna İdare Hukukunda “Hizmet Kusuru” denilir . Anayasanın 129. maddesinin 5. fıkrasına göre de, kamu görevlilerinin bu görevlerini yerine getirirken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları ancak idare aleyhine açılabilir. Bu bağlamda, hasta uğradığı zararı tazmin için en üst idarî birim Sağlık Bakanlığı’na başvurabilir. Direkt hekime başvuramaz. Bu nedenle hasta hizmet kusurundan doğan davayı idarî yargıda “tam yargı davası” adı altında sadece Sağlık Bakanlığı’na karşı açabilir.
Danıştay 10. D. 10.10.1996T, 95/934E, 96/5931 syl. Kararında “Davacının sol kalçasının ameliyat edilmesi gerekirken, sağ kalçasının ameliyat edilmesi sonucu sakatlığının artması ve bakıma muhtaç hale gelmesi nedeni ile maddi ve manevi zararın tazmini için dava açılmıştır...bozma kararına uyularak; yaptırılan bilirkişi incelemesinin sonunda da davacının sol kalçasında total kalça protezi ile ameliyatı gerekirken sağ kalçanın ameliyat edilmesi ile sakatlığının artması hareket yeteneğinin azalması ve olay tarihinde bekar ve 38 yaşında olan davacının başkalarının bakımına muhtaç hale geldiği tespit edilmiş ve davalı idarenin davacıya maddi ve manevi tazminat ödemesine karar verilmiştir .” Hekimin sorumluluğundan dolayı Sağlık Bakanlığı bir tazminata mahkûm edilirse, sonra hekime karşı rücu davası açarak kusuru oranında ona rücu eder