sayın ışıl.terletici sorularınız ve konuya hakim bir tavrınız var.İlginize teşekkür ederim.Gerek uzlaşma gerekse ticari akitler başlığı ile açtığım topikler sadece benim hukuk mantığım ve meri mevzuatı yorumlama istencimden kaynaklıdır.Elbette iş hukukunda amir hükümler fazlaca.Ama iş davalarının süresi nazara alınırsa bu amir hükümlere pek de uyulmadığını veya bu hükümlerin zayıf,tesirsiz kaldığını söylemek pek ala mümkün.Bence iş hukukunun temel prensibi olan işçiyi koruma ilkesi asıl sorun.Günümüzde işçilerin korunmasına gerek yok.Böyle giderse piyasada işveren kalmayacak.Çok işletme sahibi ile görüştüm ve hepsi işveren olmanın Türkiye de en zor iş olduğunu söylüyorlar.Somut olarak anlattıkları vakkalar da bu düşüncelerini destekler cinsten.
İşte bu bapdan bu topiki Ticaret Hukuku alanında açmak istedim.Sorun işçi-işveren ilişkisi değil.Tacir olan işverenlerin SSK ve diğer kurumlarla hatta mahkemelerle olan ilişkisi.Tamam işçiyi koruyalım ama taciri korumuzsak işçi mi kalır SSK mı kalır.
Bu yüzden işçi işveren ilişkilerinin iş müfettişleri,avukatlar,bilirkişilerden oluşan bir komisyon önünde uzlaşması ve uzlaşma tutanağının da ilam hükmünde olması gerekliliği zuhur etmiştir.Teşekkürler