Mesajı Okuyun
Old 08-09-2009, 15:44   #7
Av.Fahri ALİMOĞLU

 
Varsayılan Yargıtay dairelerin de bile avukat üye olmalıdır.

Sayın ALADAĞ
Alıntı:
Sayın Alimoğlu,
Mesajlarınızda, avukatların HSYK'da yer almasının gerektiğine ilişkin "savunmaya gereken önemi vermek" gibi genel sözler dışında bir neden bulamadığım gibi
demişsiniz.
Mesaj alınamamış ise bu iletenin sorumluluğudur. Yani böyle durumlarda sanırım derdini anlatamayan benim diye düşünürüm. Ama "savunmaya gereken önemi vermek" şeklinde tanımladığınıza göre mesajın alınmış olduğunu kabul edyorum.
“Savunmaya gereken önemi vermek” olarak özetlediğiniz amaç sizce yeterli değil mi?
Yani savunmaya gereken önemin verilmesini sağlayacaksa -ki bundan daha önemli ne olabilir açıkçası bilmiyorum- HSYK'da yer almamız için başka neden aramanız gerekir mi?
Sonra eğer yasa değişikliği ile bürokrat, siyasetçi gibi hukuk ile ilgisiz insanlar bu kurulda yer alacaksa, yargı yapıcı olan, yargının asli unsuru olan avukatlar neden bulunmasın diye soruyorum.
Ve bir soru daha;
Üç icracı dairenin her birinde en az 15 yıl avukatlık yapmış ve yargılama içide karşılaştığımız bütün sorunları bilen bir avukatın olması avukatlık mesleğine zarar mı verir?
Bir adım daha ileri gitmek istiyorum ve bunu da bir konu başlığı halinde açmayı düşünüyorum. Bana göre avukatlar hem HSYK’da hem de yargıtayın her dairesinde bulunmalıdırlar. Her dairede bir avukat üye olmalıdır. Neden diye soran olursa da yine “savunmaya gereken önemi vermek” gibi genel geçer bir şeyler söylerim.
Avukat'ın unutmaması gereken şey yargı faaliyetinin ya da muhakemenin stepnesi olmadığıdır. Biz yargılamanın asli kurucu unusurlarındanız. Bu yüzden gerek yargı bağımsızlığı ve gerekse içtihat uygulama birliği bizi ilgilendirir. Ve bunların nasıl oluşacağı noktasında hem etkimizin hem yetkimizin olması gerekir.
Bir diğer husus HSYK kanununa bakmış ve oradaki görevleri ile bizim orada bulunmamız için bir neden bulamadığınızı ifade etmişsiniz. Tamam mesaj iletenin sorumluluğudur ama sevgili meslektaşım zaten bu durumun o baktığınız kanunun ve anayasanın değiştirilmesi çerçevesinde dile gelen bir tartışma olduğunu gözden kaçırmıyor musunuz?
2004' te hüküm ve yemin dışında ayağa kalkmamız gerekmiyor diye konu başlığı açtığım zaman en büyük direnci yine avukatlar göstermişti. Ne gerek var, ne önemi var gibi bir sürü cevap gelmişti. Ama bu gün artık ayağa kalkmamız gerekmediğini herkes biliyor ve sadece bu bile savunmanın kendisini bir parça daha değerli görmesini sağlayabiliyor.
Yine aynı şey olmakta.
Sevgili Meslektaşlarım size anlatamamış olsam bile, orada bir yerlerde ne dediğimi benim iafede etme konsunda ki yeteneksizliğime rağmen sezgisi ile, feraseti ile anlayan hukukçuların olduğunu biliyorum.
Saygılarımla