Mesajı Okuyun
Old 02-01-2007, 16:41   #2
Y£LİZ

 
Varsayılan Basında Kadın Haberleri 2007

Aile içi şiddetin önlenmesine yönelik toplumu ve kamuoyunu bilinçlendirme çabaları sürerken, yapılan bir araştırma, “kadınların bir bölümünün şiddete maruz kalmayı onayladıklarını” ortaya koydu.

Marmara Üniversitesi (MÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Seyhan Hıdıroğlu, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Topuzoğlu, Öğretim Görevlisi Dr. Pınar Ay ve Prof. Dr. Melda Karavuş, İstanbul'da bir sağlık ocağı bölgesinde, kadın ve çocuklara karşı fiziksel şiddeti etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi amacıyla bir çalışma gerçekleştirdi.

Yeni Symposium Dergisi'nde yer alan araştırma, sağlık ocağına başvuran ve yüzde 82,9'u hiç eğitim almamış veya ilkokul mezunu 146 kadınla yüz yüze görüşme yoluyla yapıldı.

Çalışma, katılımcıların yüzde 63,7'isinin “çocuklukta anne-babası”, yüzde 40,4'ünün de “kocası tarafından uygulanan” fiziksel şiddete maruz kaldığını ortaya koydu. Bu duruma çocukların yüzde 26'sının “tanıklık ettiği”, ayrıca kadınların yüzde 76,7'sinin de “çocuklarına fiziksel şiddet uyguladığı” belirlendi.

Araştırma, kadınların fiziksel şiddeti bazı durumlarda haklı bulduğunu da ortaya koydu. Buna göre, katılımcıların yüzde 42,5'i “çocuklarının bakımlarını ihmal etmeleri”, yüzde 41,8'i de “kocalarına karşılık vermeleri” halinde, yüzde 37'si de “kadının parayı lüzumsuz yere harcaması” durumunda “kocanın şiddet uygulamakta haklı olduğu” görüşünü savundu.

Şiddeti haklı görmeyi gerektirebilecek herhangi bir nedene “evet” diyenlerin oranı ise yüzde 78,1 olarak tespit edildi.

YORUM VE ÖNERİLER

Kadına yönelik şiddet eyleminin en sık aile içinde gerçekleştiği vurgulanan araştırmada, bu eylemi gerçekleştiren kişinin hemen her zaman kadına en yakın olan erkek olduğuna dikkat çekildi.

Şiddetin kültürel olarak onaylanmasının, şiddetin yaygın olarak koca tarafından kadına yönelik, çocuğa karşı da kadın tarafından kullanılmasına neden olduğuna dikkat çekilen araştırmada, çocuk sayısının artmasının da çocuğa vurma davranışını arttırdığı görüşüne yer verildi.

Ev içi şiddetin, kurbanlarına ve topluma ödettiği bedelin büyük olduğu dile getirilen araştırmada, davranış değiştirmeye yönelik iletişim kampanyalarının etkili bir bilgi, tutum ve davranış değiştirme aracı olabildiği kaydedildi.

Araştırmada, ABD'de de bu gibi kampanyaların, kadına karşı şiddet tutumunda değişime yol açtığını gösterdiği belirtilerek, “İş yerleri, ibadethaneler, kadınlar arasında akran eğitimi, kitle iletişim araçlarında kadın programları, kadın örgütlerinde yürütülen programlar ve okullar bu iletişim için uygun yerlerdir” denildi.

Şiddetten kaçan kadına sığınabileceği ya da danışmanlık verilebilecek merkezlerin yaygınlaştırılması önerisinde bulunulan çalışmada, birinci basamak sağlık kuruluşlarında verilen ana-çocuk sağlığı hizmetlerine bu konuda danışmanlık hizmetlerinin entegre edilmesinin önemli olduğu ifade edildi.

Araştırmada, kadınların şiddet davranışını onaylamasının “Kendilerinin şiddet içeren davranışların olduğu aile içinde büyümesinden” kaynaklandığı belirtildi.

Çocuklukta fiziksel cezalandırmayı yaşayanların, çatışma çözümünde ve cezalandırmada şiddeti normal görebileceği de dile getirildi.


http://www.hurriyet.com.tr/gundem/57...rid=3428&oid=4