Ben de Eskişehirl'i bir Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olarak şunu söylüyorum; hocaların kendine ait düşüncelerini doktrin diyerek bize empoze etmlerinin ufkumuzu ne kadar genişlettiği konusunda tereddütlerim var.Açıkçası uygulamada yer bulmayan hocanın kendisine göre doğru olduğuna inandığı düşünceyi sınav kağıdına yazıp okulda derece yapmak bir anlam ifade ediyorsa devam gereklidir.Fakat görülüyor ki çoğu hoca eğitimin nasıl verildiğinden habersiz, 18 yaşında gencecik beyinleri 40 yaşındaki tecrübeleriyle boğup seviyelerine inemedikleri için çoğu genç hukukçu okula gitmekten soğuyor.Objektif olması gereken hukuk eğitiminin fakülteden fakülteye değişiklik arzetmesi uygulama da sancılara yol açıyor. Ne yani Ankara Hukuk mezunuyla Selçuk Hukuk mezunu ya da Akdeniz Hukuk mezunu aynı davalara bakmayacaklar mı ? Tabii ki hukuk sosyal bir bilim dalı ve tek bir doğru yok ama her görüş öğretilsin o zaman, tek bir görüş değil...Daha doğrusu düşünmeyi öğretsinler bize, kendi görüşümüz olsun bu daha güzel olmaz mı?Hukukçu dediğin biraz felsefeci değil midir ? Neden dar bir çerçeveden baktırıyorlar hayata yani hukuka anlamıyorum...Sonuç itibariyle olaya subjektif yaklaşarak şunu söylüyorum; devamın gerekli olduğuna inanmıyorum ve bunun zorlukları olduğunu da kabul ederek cümlemi sonlandırıyorum..