Mesajı Okuyun
Old 30-01-2011, 04:14   #3
av.ilyasmeral

 
Varsayılan

HUMK Madde 15 - Bir dava münasebetiyle iki taraf vekillerinin ücret ve masraf iddiaları miktarı herneye baliğ olursa olsun o davaya bakan mahkemede görülür.

HUMK MADDE 424 - 421 inci maddenin ikinci fıkrasına ve maddei sabıkanın altıncı numarasına tevfikan takdir olunacak ücretler ancak iki taraf arasında muteberdir. Vekil ile müvekkil arasındaki münasebet hakkında hukuku âdiye ahkâmı tatbik olunur.

işin aslı yargıtay bu konuda bir görüş oluşturabilmiş değildir. aşağıda iki farklı yargıtay kararı sunuyorum. kendi görüşüm. davanızı ikamet ve dava değerini gözeterek genel mahkemelerde ikame etmeniz yönünde olacaktır.

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 1981/3284
K. 1981/4008
T. 26.5.1981
• KESİN YETKİ ( Vekil ile Vekillik Veren Arasındaki Avukatlık Ücreti ve Dava Giderlerine İlişkin Uyuşmazlık )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Vekil ile Vekillik Veren Arasındaki Avukatlık Ücreti ve Dava Giderlerine İlişkin Uyuşmazlıkta )
• AVUKAT İLE İŞ SAHİBİ ARASINDA AVUKATLIK ÜCRETİ VE DAVA GİDERLERİ KONUSUNDA UYUŞMAZLIK ( Yetkili ve Görevli Mahkeme )
• MAHKEMENİN GÖREV VE YETKİSİ ( Asıl Davaya Bakan - Vekil ile Vekillik Veren Arasındaki Avukatlık Ücreti ve Dava Giderlerine İlişkin Uyuşmazlık )
1086/m.15
ÖZET : Avukat ile iş sahibi arasındaki avukatlık ücreti ve dava giderleri ile ilgili davada kesin yetkili ve görevli mahkeme asıl davaya bakan mahkemedir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1 - Davacı, davalının Gaziantep İş Mahkemesi`ndeki davasını vekili niteliği ile izlediğini ileri sürerek 10487 lira avukatlık ücretinin ödettirilmesi için istemde bulunmuş ve mahkemece bu doğrultuda karar verilmiştir. Hüküm, davalı yanca temyiz edilmiştir.

2 - Vekil ile izlenen bir dava nedeniyle vekillik veren ( taraf ) ile vekil arasında vekillik ücreti ve dava giderleri yönünden ortaya çıkan uyuşmazlık hakkında açılacak davanın, asıl davaya bakan mahkemede görüleceği, HUMK. m. 15 gereğindendir; eş deyişle yetkili mahkeme asıl davaya bakan mahkemedir. Bu yasa hükmünün, böylece anlaşılması gerektiği konusunda öğretide görüş birliği bulunduğunu özellikle de vurgulayalım ( Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Yıl: 1979 C. I, Sh. 305 ve not: 166`da anılan Ansay, sh. 195; Berkin, sh. 79/80; Üstündağ, sh. 172; Bilge-Önen sh. 194/195; Belgesay, sh. 53/54 ).

HUMK. m. 15`in, vekil ile taraf arasındaki davalar hakkında değil de, davanın yanları arasındaki vekillik ücreti ve gider savları yönünden uygulanacağı yollu görüş kabul edilemez. Öyle ki, Yargıtay`ın 29.5.1957 gün ve 4/16 sayılı İnançları Birleştirme Kararına göre de, bir davada taraflar yararına hükmedilecek vekillik ücreti ve yargılama giderleri ( m. 423 ), aynı davada doğrudan ( re`sen ) karara bağlanır; tersi durumunda, yeni bağlanmamış ise, taraflar birbirlerine karşı ayrı bir vekillik ücreti ve yargılama giderleri için ayrı bir dava açılamaz. Buna göre, yanlar birbirlerine karşı ayrı bir vekillik ücreti ve gider davası açamayacakları için böyle bir davanın m. 15`te belirtilen ( asıl davanın açıldığı ) mahkemede açılması da asla söz konusu olamaz. Yani Yargıtay`a göre bu durumda da m. 15 hükmü uygulanamaz. Öyleyse m. 15 hükmüne işlerlik kazandırılabilmesi için anılan yasa hükmünün vekil ile vekillik veren ( taraf ) arasındaki ücret ve gider davaları hakkında uygulanması gerekir. Üstelik, m. 15`deki yetki kesindir. Yani vekil ücret ve gider davasını vekillik verenin yerleşme yeri mahkemesinde açamaz. Çünkü, madde "görülür" diyor "görülebilir" demiyor. Öte yandan vekil ile vekillik veren arasındaki ücret ve gider davalarında görevli mahkeme de dava konusunun değerine bakılmaksızın, asıl davaya bakan mahkemedir. Gerçekte de, m. 15 hükmünün iş mahkemelerinde bakılan davalar nedeniyle de vekil ile vekillik veren arasındaki ücret ve gider uyuşmazlıkları hakkında da uygulama alanı bulur ( Bkz. Kuru, age. sh. 308/309 ).

Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında belirtmek gerekirse; kesin yetkiyi ve görevli mahkemeyi belirleyen m. 15, doğrudan ( re`sen ) gözetilmelidir. Öyleyse, davaya Gaziantep İş Mahkemesi`nce bakılmak üzere verilen karar bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 26.5.1981 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI :

HUMK.nda taraf vekillerinin ücret ve masraf iddiaları hakkındaki davalarda görevli ve yetkili mahkemeyi gösteren 15. ve 424. olmak üzere iki madde yer almıştır.

Bunlardan 15. maddede ( Bir dava münasebetiyle iki taraf vekillerinin ücret ve masraf iddiaları miktarı her neye baliğ olursa olsun o davaya bakan mahkemede görülür ) denilmekte, 424. maddenin son cümlesinde ise ( vekil ile müvekkil arasındaki münasebet hakkında hukuku adiye ahkamı tatbik olunur ) hükmü yer almış bulunmaktadır.

Bu her iki madde hükmü ayrı ayrı incelendiğinde 424. maddenin son cümlesinde açık ve seçik olarak belirlendiği üzere vekil ile müvekkili arasındaki her türlü ilişkiden doğan uyuşmazlıklarda ve bu arada vekil ile müvekkili arasındaki ücreti vekalet anlaşmazlıklar hakkında umumi hükümlerin uygulanacağı ön görüldüğü sonucuna varılmakta ve HUMK. hükümlerine göre görevli ve yetkili mahkemenin tayini gerekmektedir.

Vekil ile müvekkili arasındaki uyuşmazlıklar dışında bir de bir dava münasebetiyle iki taraf vekillerinin o davadan doğan ücret ve masraf iddiaları vardır ki, işte bu tür iddiaların miktarı neye baliğ olursa olsun o davaya bakan mahkemede çözümleneceği usulün 15. maddesi hükmü gereğidir.

Yıllar yılı devam edegelen uygulama bu yolda olduğu gibi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu`nun 21.10.1972 gün ve 3/720-855 sayılı özetle ( HUMK.nun 15. maddesi hükmü, maddede açıkca belirtildiği üzere bir dava münasebetiyle iki taraf arasındaki vekalet ücreti ve masraf iddialarına ilişkindir; oysa ki inceleme konusu dava, vekalet ücretinden doğan bakiye alacağın tahsili isteğinden ibarettir. Bu durumda dava vekil ile müvekkil arasındaki bir dava olduğundan 15. madde hükmü uygulanmaz ). Gerekçeli kararı ve dairemizin 14.11.1974 gün 3032/2977 sayılı kararı da aynı doğrultudadır.

29.5.1957 gün ve 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının taraflar veya vekil ile vekil eden arasındaki ücret ve masraf uyuşmazlıklarından doğan davaların çözümleneceği mahkemeleri gösterici yönü olmadığından olayımızda uygulama yeri yoktur.

Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının görev yönünden bozulmasına ilişkin çoğunluk kararına katılamıyoruz.

Üye
Nuri Kayaçetin

Üye
Macit Yalman




T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 1990/7859
K. 1990/12416
T. 22.11.1990
• VEKALET ÜCRETİ ( Görevli Mahkeme )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Vekalet Ücretinin Ödetilmesine İlişkin Davalarda Genel Mahkemeler )
• GENEL MAHKEMELERİN GÖREVLİ OLMASI ( Vekalet Ücretine İlişkin Davalarda )
1086/m.15
5521/m.1
ÖZET : 1086 sayılı HUMK.nun 15. maddesi hükmü, vekil ile müvekkil arasında vekalet ücretinden doğan davalara şamil olmayıp, bu tür davalar hakkında genel hükümler uygulanır.

DAVA : Davacı, vekalet ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : HUMK.nun 15. maddesinin; "Bir dava münasebeti ile iki taraf vekillerinin ücret ve masraf iddiaları, miktarı her neye baliğ olursa olsun o davaya bakan mahkemede görülür" hükmü vekil ile müvekkil arasında vekalet ücretinden doğan davalara şamil olmayıp, bu tür davalar hakkında genel hükümler uygulanır. Bu nedenle davacının ücreti vekalet isteği ile ilgili müvekkili arasındaki bu davada iş mahkemesi değil, asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu nedenle, dava dilekçesinin görev noktasından reddine karar vermek gerekirken işin esası hakkında hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay kararları ve öğretideki baskın görüş bu yöndedir. Asliye hukuk mahkemesinin daha önce görevsizlik kararı vermiş olması, Yargıtay incelemesinden geçmemiş olması nedeniyle bağlayıcı değildir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.11.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.