Mesajı Okuyun
Old 28-04-2008, 13:05   #3
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

İdare Mahkemesinde görev ve yetki yönünden red halinde idari yargı kolundaki mahkemelere gönderme kararı verilir. Adli Yargının görevli olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararında böyle bir gönderme kararı verilmez. Bu anlamda mahkemenin uygulaması doğrudur. Adli Yargıda yeni bir dava açmanız gerekmektedir.

Alıntı:

1 - Katı sebepleri
Madde 133 - Aşağıdaki hallerde müruru zaman katedilmiş olur;
1 - Borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiği takdirde.
2 - Alacaklı dava veya defi zımnında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icrai takibat yahut iflas masasına müdahale ile hakkını talep eylediği halde.

Alacağın görevsiz mahkemede dava konusu edilmiş olması da kanaatimce zamanaşımını kesecektir. Aşağıda yetkisiz icra dairesinde başlatılan takibin zamanaşımını keseceğini vurgulayan bir karar mevcuttur. Kıyasen görevsiz idari yargıya yapılan başvurunun da zamanaşımını keseceğini düşünüyorum.

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/1770
Karar: 2004/11060
Karar Tarihi: 09.11.2004
ÖZET : Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın rücuan tahsili için açılan itirazın iptali istemine ilişkindir
Kural olarak, başvurma ve peşin harç ödenmek kaydıyla icra harçlarının ödendiği tarihte yapılan takip talebi, Borçlar Hukuku bakımından alacağın takip konusu yapılan kısmı için zamanaşımını kesen nedenlerdendir . Alacaklı tarafından yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takip talebinin süresi içinde yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi halinde, yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan takip talebinin dahi aynı kural uyarınca zamanaşımını keseceği doktrin ve uygulamada kabul edilmektedir.Aksi halde, yetkisiz icra dairesine yapılan takip talebi ile meydana gelmiş bulunan zamanaşımı kesilmesi hükümsüz sayılır. Mahkemece, yetkisiz Beyoğlu İcra Müdürlüğü'nde başlatılan icra takip dosyası getirtilmek suretiyle, başlatılan icra takibinin zamanaşımı kesip kesmeyeceği hususunun araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

(6762 S. K. m. 1301) (818 S. K. m. 132, 133, 136)
Dava: Taraflar arasında görülen davada Niksar Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 18.07.2003 tarih ve 2003/20-2003/199 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deyiş Cesur tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacı vekilinin TTK.nun 1301 nci maddesi hükmüne dayalı olarak açtığı rücu davası sonucunda zamanaşımı dolduğundan davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın rücuan tahsili için açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacıya sigortalı araç, davalının malik ve sürücüsü olduğu araç ile 09.10.2000 tarihinde çarpışma sonucu zarara uğramıştır. Dosya kapsamından davalı hakkındaki icra takibinin Beyoğlu İcra Müdürlüğü'nün 2002/5527 Es. sayılı dosyası ile başlatıldığı, borçlu davalıya 01.10.2002 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, davalının borca ve yetkiye itirazı üzerine takibin durdurulmasına, alacaklıdavacı vekilinin talebi üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğü olan Niksar İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verildiği, yetkili icra müdürlüğü tarafından 29.11.2002 tarihinde gelen icra takip dosyasının 2002/561 sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu tarih icra takibine başlama tarihi kabul edilerek iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kural olarak, başvurma ve peşin harç ödenmek kaydıyla icra harçlarının ödendiği tarihte yapılan takip talebi, Borçlar Hukuku bakımından alacağın takip konusu yapılan kısmı için zamanaşımını kesen nedenlerdendir ( Borçlar Kanunu m.133/2, m.136. ). Alacaklı tarafından yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takip talebinin süresi içinde yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi halinde, yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan takip talebinin dahi aynı kural uyarınca zamanaşımını keseceği doktrin ve uygulamada kabul edilmektedir. ( Bkz.Prof.Dr. B.Kuru - İcra ve İflas Hukuku - Cilt: 1-Ankara 1988, Sayfa 181 vd. ) . Aksi halde, yetkisiz icra dairesine yapılan takip talebi ile meydana gelmiş bulunan zamanaşımı kesilmesi hükümsüz sayılır. Mahkemece, yetkisiz Beyoğlu İcra Müdürlüğü'nde başlatılan icra takip dosyası getirtilmek suretiyle, başlatılan icra takibinin zamanaşımı kesip kesmeyeceği hususunun araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.11.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.