Mesajı Okuyun
Old 09-10-2011, 17:55   #13
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/1013
Karar: 2001/4804
Karar Tarihi: 19.06.2001

VEKALET AKTİNİN KAPSAMI

ÖZET: Vekalet akdinin kapsamı sözleşme ile açıkça saptanmamış ise, ait olduğu işin niteliğine göre belirlenir. Müddeabihi kabz (para çekme) için vekaletnamede özel yetki gereklidir. Yargılama gideri müddeabihin dışında kaldığından vekil, özel yetki olmaksızın bu parayı alabilir.Mahkemece hüküm altına alınmış bir para söz konusu değilse, kabz (para çekme) için vekile açık yetki verilmiş olması gerekmez. Amaç ve seçilen sözcüklerle vekilin bankadan parayı almakla yetkili kılınmış olduğunun anlaşılmış olması yeterlidir.

(1086 S. K. m. 33, 63) (2949 S. K. m. 31) (1136 S. K. m. 171/2) (818 S. K. m. 388)

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacının taşıtının trafik kazası sonucu hasarlanması dolayısıyla davacı, sigorta şirketinin sorumluluğu bakımından şirkete başvuruda bulunmuş; daha sonra bu işinin takip ve sonuçlandırılması için üçüncü kişiye vekaletname vermiştir. Vekil, vekaletnameye dayanarak sigorta şirketinin yolladığı parayı davalı bankadan davacı adına almış ve yeni adres bırakmadan adresini terk ettiğinden davacının, onunla hesaplaşmasına olanak kalmamıştır.

Davacı, kabza (para çekmeye) yetkisi olmayan vekile paranın ödenmiş olması dolayısıyla davalı banka hakkında icra takibine geçmiş; davalı banka, vekaletnamede kabz yetkisinin verilmemiş olduğu yolunda kesin bir ifadenin yer almamış olduğunu, aksine bu amaçla düzenlendiğinin kabulü gerektiğini belirtip, takibe itiraz etmesi üzerine davacı, itirazın iptali davasını açmış ve %40 icra inkar tazminatı istemiştir.

Yerel mahkemece, vekilin vekaletnamede ahzu kabza yetkisi bulunmadığı nedenine dayalı olarak istek doğrultusunda hüküm oluşturulmuştur.

BK.nun 388. maddesi uyarınca "vekalet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tespit edilmemiş ise teallük eylediği işin mahiyetine göre tayin edilir". Somut olayda, vekaletname sigortadan para alabilmeyi gerçekleştirmek için düzenlenmiştir, işin mahiyetinden vekaletname, sigortanın saptadığı paranın alınmasını da kapsar niteliktedir. Özel yetki verilmesi gereken durumlar HUMK.nun 33 ve 63. maddeleriyle Avukatlık Kanununun 171/2 ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşuna Dair Kanunun 31. maddesinde yer almıştır. Bunun yanısıra, içtihat ve öğretinin getirdiği sınırlamalar da bulunmasına rağmen, belirtilen bu hususlar konumuzla bağlantılı değildir. Ne var ki, yerel mahkeme, ahzu kabza özel yetki, bulunmamasını hükmüne dayanak yapmıştır. Kabz için özel yetkinin yasal dayanağı, HUMK.nun 63. maddesidir. Anılan maddede açıkça belirtildiği üzere "müddeabihi kabz" için özel yetki gereklidir. Ödemeyle yükümlü kılınan paranın dışında kalan yargılama giderlerini (ve bu arada vekalet ücretini) müddeabihin dışında kalmış olması nedeni ile vekil, özel yetkiye gerek olmaksızın alabilir. Olayımızda, mahkemece hüküm altına alınmış bir para söz konusu değildir. O nedenle de açık yetki verilmiş olması gerekmez. Amaç ve seçilen sözcüklerle vekil, bankadan parayı almakla yetkili kılınmış olmaktadır. Bu yönler gözetildiğinde, davalı bankanın parayı haksız olarak vekile ödemiş olduğu söylenemez.

Bu nedenlerle yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 19.6.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.

YKD. Şubat 2003

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı