Mesajı Okuyun
Old 23-04-2002, 04:35   #2
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan Bilgilerimizi Hatırlayalım

Hakim, haksız fiili yapan kimsenin kusurlu olup olmadığını, keza temyiz kudretine sahip bulunup bulunmadığını tayin ederken, ceza hukukunun bu konudaki hükümleriyle ve ceza mahkemesinden verilen beraat kararıyla bağlı değildir.
Ceza mahkemesinin beraat veya mahkumiyet kararı, kusurun takdiri ve zarar miktarının tayini hususlarında da hakimi bağlamaz (BK.m.53).

Şu kadar ki, ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı, fiilin yapıldığı ve hukuka aykırı bir nitelik taşıdığı noktasında hukuk hakimini bağlayıcıdır (HGK., 31.01.1985, K.1985/21, YKD., Y.1985, s.1286 ; HGK.,16.9.1981, K.1981/587, YKD., Y.1982, s.13 ; 4. HD., K.1993/10556, YKD., Y.1993, s.1489).

Ayrıca, ceza hakiminin, isnat olunan suçun işlenmediğine yönelik beraat kararı hukuk hakimini bağladığı halde, delil yetersizliği nedeniyle verilmiş beraat kararı hukuk hakimini bağlamayacaktır (13. HD., 22.10.1986, K.1986/5078, YKD., Y.1987, s.1200).

Aynı şekilde, ceza mahkemesinin maddi vakıaların (olayların) tespitine yönelik kısmı, hukuk hakimini bağlayıcı olduğundan; hukuk davasının sonuçlanmasından sonra verilmiş bu nitelikteki bir ceza mahkemesi kararı, HUMK.m.445/1'deki şartlar bulunduğunda hukuk davasına ilişkin yargılamanın yenilenmesini gerektirir. Bkz. HGK., 11.12.1985, K.1985/1054 (YKD., Y.1987, s.821).