Mesajı Okuyun
Old 14-07-2010, 14:59   #14
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi

Esas: 2003/10507
Karar: 2003/12396
Tarih: 28.10.2003

ÖZET: Davacının ıslah adını verdiği dilekçinin kapsamı itibariyle geri kalan zararın ödetilmesi istemim içerdiği ve istem miktarı üzerinden harç yatırıldığı anlaşılmakla, bu talep yeni bir dava niteliğinde olup, mahkemece bu dilekçede belirtilen istek kaleminin de tetkiki ve bu hususta da bir karar verilmesi gerekir.

(818 sayılı BK. m. 41) (1086 sayılı HUMK. m. 83)

KARAR METNİ:
Davacılar Gülsen ve diğerleri vekili Avukat Ali tarafından, davalılar Milli Savunma Bakanlığı ve Ethem aleyhine 28.3.1997 tarihinde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine bozma sonrası yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davalı Ethem hakkındaki önceki karar kesinleştiğinden bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, öteki davalı hakkındaki davanın kısmen kabulüne dair verilen i.4.2003 tarihli kararın Yargıtay´da duruşmalı olarak tetkiki davacılar vekili, duruşmasız olarak tetkiki de davalı bakanlık vekili taraflarından süresi içerisinde istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla kanuna uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Tarafların öteki temyiz itirazlarına gelince;

Dava, haksız eylem sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davalı Ethem hakkındaki önceki karar kesinleştiğinden onun hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı Milli Savunma Bakanlığı hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacılar ve davalı bakanlık tarafından temyiz edilmiştir.

Dairemiz bozma kararından sonra davacılar vekili tarafından mahkemeye -ıslah adı altında verilen 24.2:2003 havale günlü dilekçe ile bilirkişi raporunda belirlenen ve dava dilekçesinde istenen maddi tazminattan fazla olan zararın kalan kısmı istenmiştir. Yerel mahkemece bozma sonrasında ıslah yapılmasının usulen mümkün olmadığından davacıların ıslahının dikkate alınmadığı gerekçede belirtilmiştir. Islah adı verilen dilekçenin kapsamı itibariyle geri kalan zararın ödetilmesi istemini içermesi ve istem miktarı üzerinden harç yatırılmış olması sebebiyle bu talep yeni bir dava niteliğindedir. Davacılar böyle bir dilekçe vermek yerine ayrı bir dava açmak suretiyle eldeki dava ile birleştirme yoluna gidebilirlerdi. Bu nedenle, somut olaydaki işlemi, HUMK.nun ıslahla ilgili hükümlerinde düzenleme altına alınmış olan işlemlerle bir benzerliği bulunmamaktadır. Örneğin, iddia ve savunmanın genişletilmesi, başkaca bir usul işleminin değiştirilmesi niteliğini taşımamaktadır. Davacılar tarafından, bu dilekçenin "ıslah" olarak isimlendirilmesi, kanunun öngördüğü anlam ve kapsamda dilekçeyi ıslah olarak kabul etmek sonucunu doğurmaz. Bu bakımdan mahkemece bu dilekçede belirtilen istek kaleminin de tetkiki ve bu hususta bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu konuda hüküm kurulmamış olması bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç : Temyiz edilen kararın yukarda (2) no.lu bentte gösterilen sebeplerle taraflar yararına (BOZULMASINA), tarafların öteki temyiz itirazlarının (1) no.lu bentte gösterilen sebeplerle reddine ve temyiz eden davalı Bakanlık vekili için takdir edilen 275.000.000 TL. duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine ve davacılardan peşin alınan harcın istem halinde geri verilmesine 28.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: YKD Eylül-2004 Sf : 1357

[Copyright © Ced Dağıtım Medya Yazılım - Corpus Mevzuat ve İçtihat Programı]