Mesajı Okuyun
Old 18-04-2009, 23:45   #25
Av.YBayrak

 
Varsayılan

Sevgili ve saygı değer meslektaşlarım, bu konu ile ilgili ben de şu hususlara dikkat çekmek isterim;
Öncelikle sorun savcı mı sınırı aşıyor, yoksa yargıç mı yargıçlık statüsünü taşıyamıyor.
Bence savcının yargılama sırasında istediği gibi davranmasına fırsat veren yargıç, hiç şüphesiz yargıçlık nosyonuna sahip değildir. Kişinin yargıç olarak mahkemeye atanması ve kürsüde yargıç koltuğunda oturuyor olması yargıçlık için yeterli olduğu anlamına gelmez. Bazı mahkemelerde yargıç ve savcının dosya üzerinde birlikte anlaşarak mütalaada bulundukları ve birlikte karar açıkladıklarını gördüm ve halen görüyorum. Bu durumdaki yargıç/yargıçlar elbette mahkemeyi idare edemeyecektir. Zaten öyle bir kaygıları da yok, çünkü asıl kaygıları 2 dir. 1.si,hissiyatlarına göre karar vermek; 2.si terfi etmek. hukuku uygulamak, hukuka riayet etmek konusunda hepsine değil ama, çoğuna itimat ve itibar etmiyorum.
Hemen olur mu öyle şey diyenler olacaktır. Kısaca ve peşinen bir soru ile yanıtlayayım : Kaç tane tutuklama kararını gerçekten gerekli ve zorunlu olduğu için veriyorlar? kaç tane itirazı gerçekten inceliyorlar?
İkinci olarak da şu hususa dikkat çkmek istiyorum. Kimliğimizi ibraz etmek, kimliği vermek midir? Bence değildir. Kimliği ibraz etmek göstermektir. İsteyenin eline vermek değildir! Kimliğinizi zorunlu olmadıkça ve gerekmedikçe vermez, sadece gösterirsiniz.
Bir diğer husus da şudur: Devlet eğer avukatlık yapacak olanı karşısında göstermelik ve kendini sıkıntıya sokmayacak kişilerden, ve iş sahiplerinin emrinde iş takipçisi olarak istiyorsa, elbette yeterli birikime ve deneyime sahip olmalarını istemeyecektir. Avukat, genellikle bireyin ve toplumun devlet nezdinde hak arama eli ve dili olduğunu bir yazımda ifade etmiştim. Bireyi ve toplumu istediği gibi yönetmek ve yönlendirmek isteyen devlet, etkin olacak ve kendisini zora sokacak avukat ister mi, istemez. O nedenle yeterli donanıma sahip olmadan mesleğe girişi kolaylaştırmaktadır. Baro ise yalnızca eğitimle bu sorunu çözemez, mesleki kaliteyi artıramaz. Bunun yolu, bir zamanlar İstanbul Barosu'nda CMK avukatlarının dosyaları inceleniyor ve eksikler, yanlışlar bir yazı ile meslektaşa bildirilerek gidermesi isteniyor, hatta görüşmeye çağrılıyordu. İşte, aynı yöntemi canlandırmak ve bir yandan avukatın ihtiyaç duyduğunda destek alacağı müşahitlik destek kurumunu harekete geçirmek, bir yandan da eğitim ile disiplini de çalıştırmak gerek diye düşünüyorum.
Saygı sevgi ile