Mesajı Okuyun
Old 27-12-2008, 13:33   #11
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Gücün hukuku değil Hukukun gücü

Sayın meslektaşlar,

Ceza verilmesi yönünde karar alan İstanbul Barosu Disiplin Kurulu başkanı, 2008 Genel Kurul salonunda kürsüdeki mikrofondan ve daha sonra ise yanıma gelerek toplum içerisinde verdiği kararı savundu.

Gerekçesi şöyle imiş:
"...Madem ki polis copu yedikten sonra yere düşüyorlar ve yerlerde sürünüyorlar, öyleyse bu durum (her iki avukatın cop darbesi ve tekmelerle yere düşmesi görünümü) dışardan bakıldığında avukatlık onuru ile bağdaşmayacağından biz ceza verdik..."

Başkan beyin verdiği kararın arkasında durmasını tutarlı bir davranış olarak değerlendiriyorum.

Katılmadığımız ve karşı çıktığımız nokta ise şudur.
Herhangi bir avukatın yerlerde sürünerek dolaşması hususu, görüntü olarak, avukatlık vakarı ile bağdaşmaz, bu doğruyu kabul ederiz.

Ancak, yere düşme ve yerde sürünme olayının nedenleri o avukat/lar/ın kendi seçimleri midir yoksa dışardan gelen ve fiziksel olarak engel olamadıkları bir şiddet nedeniyle midir bu hususun incelenip değerlendririldikten sonra hukuksal duruma uygun bir karar verilebilir.
Tam karşıt seçenekte ise, (verilen ceza kararındaki gibi) OLAYI ANLAMADAN, OLAYLARI İNCELEMEDEN karar vermek seçeneği karşımıza çıkar ki, işte bu, hukuksal değil, KEYFİ, GÜCÜN HUKUKUNUN KANITI olan bir karar sayılır.

Gücün hukuku değil, HUKUKUN GÜCÜNDEN YANA OLUNMASI dileğimle.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu
Yine ve yeniden sanık

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "