Mesajı Okuyun
Old 14-11-2007, 23:00   #8
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan O karar oybirliğiyle ORTADAN kaldırıldı

Değerli meslektaşlar,

Kararın ayrıntılı metni şu şekildedir:

Alıntı:
İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun 2005/... nolu dosyasında ../../2007 tarihinde yapılan duruşmada:

“İncelenen karar ve tüm dosya kapsamından, her ne kadar dosyaya ibraz edilen kesinleşmiş karar örneğine göre yakınılan avukatların da içinde bulunduğu sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmişse de, yakınılan avukatların mahkumiyetlerine konu olacak suç tipinin şeklen 2911 sayılı kanunun 28/1 maddesine uymamasına rağmen yakınılan avukatların Avukatlık Meslek Etiği Kuralları ile bir avukatın vakarına yakışmayacak şekilde izinsiz olarak F tipi cezaevlerini protesto amacıyla basın açıklaması yapmak ve buna destek vermek için olay mahallinde bulundukları dosya kapsamından sabit olduğundan ve diğer bir yasal kurum olan emniyet güçleri tarafından dağıtıldıklarının yukarıda belirtilen ilamla sabit olması da nazara alınarak, eylemlerine uyan Avukatlık Kanunu’nun 34 ve 134. maddeleri ile TBB Meslek Kuraları 4,5. maddenin ilk cümlesi ve 7. ilk cümlesine aykırılık tespit edildiğinden, yakınılan avukatlar hakkında Avukatlık Kanunu’nun 135/2. maddesi uyarınca her birinin ayrı ayrı KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMALARINA, üye Avukat .. ve üye Avukat ..’ın muhalefeti, kurul başkanı Avukat ... ve üye Avukat ...’nin ceza verilmesi yönündeki oyu nedeniyle oyçokluğu ile karar verildi.”

Müşterek Muhalefet Şerhi:
Yapılan 3 yargılamada da beraatleri neticesinde, yakınılan avukatların A.Y. ve TBB. Meslek Kurallarına aykırı davranışlarından dolayı verilmiş bulunan disiplin cezasının yerinde olmadığı kanısındayız.



O karar OYBİRLİĞİYLE ORTADAN KALDIRILDI.

Bu konudaki Barolar Birliği Üst Disiplin Kurulu kararı şöyledir:


TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ DİSİPLİN KURULU KARARI


"İtiraz Olunan Karar ve Özeti: İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun her iki avukat hakkında ayrı ayrı "Kınama cezası verilmesine" ilişkin 16.01.2007 gün ve 2005/ D 285 Esas, 2007/17 Karar sayılı kararı,

İtirazların süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

Şikayetli avukatlar hakkında, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2000/707 esasında kayıtlı olup, 2911 sayılı yasaya muhalefet iddiası ile açılan kamu davası sebebiyle Avukatlık Yasasının 34. ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. ve 5. maddelerini ihlal ettikleri iddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonucu, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.


Şikayetli avukatlar hakknda İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2000/707 esasmda kayıtlı olarak 2911 sayılı yasaya muhalefet iddiasından açılan kamu davası mahkemenin 28.09.2006 tarih ve 2006/830 karar sayılı karar gerekçesinde, " her ne kadar sanıklar hakkında 2911 sayılı yasaya muhalefet suçundan kamu davası açılmış ve sanıkların 2911 sayılı yasanın 28/1 ınaddesi gereğince cezalandırılımaları talep edilmiş ise de, sanıkların olay tarihinde F tipi cezaevlerini protesto amacıyla basın açıklaması yapmak ve buna destek vermek için S. Ahmet meydanında toplanmaya başladıkları sırada ve henüz yasaların suç saydığı sloganlar atılmadan basın açıklaması yapılmadan ve gösteri yürüyüşü başlamadan emniyet güçlerince dağıtıldıklan anlaşıldığından atılı suçun unsurları oluşmadığı anlaşıldığından unsurları oluşmayan suçtan tüm sanıkların ayrı ayrı beraatlarına...." karar verildiğinin bildirildiği, kararın Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 26.01.2006 tarih 2004/3314 Esas 2006/58 Karar sayılı bozma kararındaki gerekçeye uygun olduğu ve kararın kesinleşmiş olduğu gürülmüştür.

Avukatlık Yasasının 140/2. maddesi " Eylemin işlenmemiş veya sanığı tarafindan yapılmamış olması sebebiyle beraat hali müstesna, beraatla sonuçlanmış bir ceza davasının konusuna giren eylemlerden dolayı disiplin kovuşturması, o eylemin ceza kanunları hükümlerinden ayrı olarak başlı başına disiplin kovuşturmasını gerektirir mahiyette olmasına bağlıdır." hükmünü amirdir.


Şikayetli Avukatların izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak istedikleri iddia edilmiş ise de, Yargıtay bozma kararına uygun olarak " izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşü ve basın açıklaması yapılmadığı " gerekçesi ile beraat kararı verilmiş ve iddia konusu eylemin işlenmemiş olduğu belirtilmiştir:


Bu nedenle Baro Disiplin Kurulu çoğunluk görüşünün, eylemin disiplin suçu oluşturduğuna ilişkin hukuksal değerlendirmesi isabetli bulunmamış, yeniden inceleme ve araştırmayı gerektirir bir husus bulmadığından cezanın kaldırılarak, şikayetli avukatlar hakkında "Disiplin cezası verilmesine yer olınadığına" karar vermek gerekmiştir.

Sonuç olarak, şikayetli avukatlar O. E. ve G. Y. 'nin itirazlarının kabulü ile, İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun KINAMA cezası verilmesine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, her iki şikayetli avukat O. E. ve G. Y. hakkında ayrı ayrı "DiSİPLİN CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oybirliği ile karar verildi.




Savunma hukuku tarihinde yerini alan iki ayrı karar değerlendirmenize saygıyla sunulur.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, hukuk; gak, guk, guguk !!! "