Mesajı Okuyun
Old 05-04-2006, 17:47   #8
nfb

 
Varsayılan

Sayın Akalın
sizce
-avukatın düzenlediği serbest meslek makbuzunun icra müdürünce tasdik edilmesi,
-bu makbuzun BORÇLU adına düzenlenmesi,
- tebliğde belirtilen şekilde makbuz düzenlenmemesinin usulsüzlük cezasını gerektirmesi,
- MALİYE BAKANLIĞI TEBLİĞİ ile ceza hükümü getirilmesi,
1136 sayılı Avukatlık K., 213 sayılı VUK, 193 sayılı Gelir V.K.nun hangi maddelerine uygundur acaba?
Hukuka aykırı uygulamalara karşı koymak en başta biz hukukçuların İŞİ değil midir? Üstelik de bu İŞ bizzat mesleğimizin icrası ile ilgili ise bunu daha fazla VAZİFE edinmemiz gerekmez mi?
Ve bizzat ifa ettiğimiz mesleğin onurunu korumak bizim İŞİMİZ değil midir? Anlaşılan o ki sizin " MESLEK ONURU" anlayışınız ile bizlerin ve sizin de de bağlı olduğunuz TBB' nin " MESLEK ONURU" ANLAYIŞI ÇOK FARKLI.
Size okumanızı tavsiye ettiğim yazıları da okumadığınız anlaşılıyor.
O halde buyrun TBB' nin Maliye Bakanlığına gönderdiği yazıyı hep birlikte okuyalım
Alıntı:
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı

Ankara 28/03/2006

MALİYE BAKANLIĞI
ANKARA

Konu : 356 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin “İcra Dairelerince Alacaklı Taraf Avukatına Ödenmesine Karar verilen Vekalet Ücretlerinin Belgelendirilmesi” başlıklı “B” maddesinin yürürlükten kaldırılması isteği.

Bakanlığınız Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 23.2.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 356 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin “B. İcra Dairelerince Alacaklı Taraf Avukatına Ödenmesine Karar verilen Vekalet Ücretlerinin Belgelendirilmesi” maddesinin bir çok yönü ile Avukatlık Yasası'na, avukatlık mesleğinin ilkelerine aykırılığı ve uygulama olanaksızlığı çeşitli temaslarımızda başta Maliye Müsteşarı Sayın Hasan Basri Aktan ve Gelir İdaresi Başkanı Sayın Osman Arıoğlu olmak üzere yetkili bürokratlara birkaç kez anlatılmış ancak bugüne kadar olumlu bir yanıt alınamamış ve bir kez de makamınıza başvurulması zorunlu olmuştur.

Şöyle ki;

1- KENDİSİNDEN AVUKAT ÜCRETİ ALINMASINA KARAR VERİLEN “BORÇLU” , VERGİ USUL KANUNU'NUN 236. MADDESİ ANLAMINDA AVUKATIN “MÜŞTERİSİ” DEĞİLDİR.

Vergi Usul Kanunu'nun 236. maddesi; “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” hükmünü içermektedir. Bu madde kapsamında tanımı yapılan “ müşteri ” avukatın “ müvekkili ”dir, aleyhine dava ya da icra takibi yürüttüğü davalı ya da borçlu değildir.

2- DANIŞTAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU'NUN 28.2.1975 TARİH 971/13E., 975/8 SAYILI İÇTİHADI BİRLEŞTİRME KARARINDA BELİRTİLDİĞİ GİBİ; “Avukatlık ücreti, avukatın vekalet hizmetine karşılık, onu vekil tayin eden kimse tarafından ödenmesi taahhüt edilen bir meblağı ifade eder.” TANIMI YAPILMIŞTIR.

Bu nedenle avukatın vekalet hizmeti vermediği, herhangi bir hukuki yardımda bulunmadığı ve kendisini vekil tayin etmeyen davalı/borçlu tarafından ödenen meblağın söz konusu Tebliğ'de vekalet ücreti olarak nitelendirilmesi yerinde olmamıştır.

3- TEBLİĞ'DE DÜZENLENEN HUSUSLAR UYGULAMAYA AYKIRIDIR.

- Mahkeme ya da icra dairelerinin kararı, “avukatlık (vekalet) ücreti ”nin davalı/borçludan alınarak davacı/alacaklı tarafa verilmesi şeklindedir. Bu nedenle Tebliğ'deki “alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen” şeklindeki ifade yerinde değildir.

- “Borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenecek” ifadesi de uygulamadan uzaktır. Avukatların kullanmakta olduğu serbest meslek makbuzu koçanları iki nüshadır.

- Borçlu adına düzenlenen makbuzun fiilen kendisine teslimi de olanaksızdır. Borçlu, alacaklı ya da vekilinin yokluğunda “tahsilat makbuzu” karşılığında icra dairesine ödemede bulunmakta daha sonra alacaklı ya da avukatı bu parayı “reddiyat makbuzu ” karşılığında icra dairesinden almaktadır. Bu aşamada avukatın borçlu adına düzenleyeceği serbest meslek makbuzu borçluya nasıl ulaştırılacaktır? Ya da icra dairesine yaptığı ödemeyi aldığı “tahsilat makbuzu” ile belgelemiş olan borçlunun ayrıca serbest meslek makbuzu almasına gerek var mıdır?

- Stopaj kesintisini kim ve nasıl yapılacaktır?

- KDV nasıl tahakkuk ettirilecektir?

4- İCRA DAİRESİNDEN AVUKATA YA DA MÜVEKKİLİNE YAPILAN TÜM ÖDEMELER “REDDİYAT MAKBUZUNU” KARŞILIĞINDA YAPILMAKTA VE BU ŞEKİLDE BELGELENMEKTEDİR.

5- AVUKAT DA KENDİSİNE BU ŞEKİLDE YAPILAN ÖDEMELER İÇİN MÜVEKKİLİ ADINA SERBEST MESLEK MAKBUZU DÜZENLEMEKTE VE BU MAKBUZDA KARŞI TARAFTAN YAPILAN TAHSİLATI AÇIKLAMAKTADIR.

6- İCRA DAİRESİNDE İKİ KEZ KAYIT ALTINA ALINAN BİR ÖDEME İÇİN BİR DE AVUKATIN DÜZENLEDİĞİ SERBEST MESLEK MAKBUZUNA İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜN ONAYI KOŞULU GETİRİLMESİNİN İÇERDİĞİ AVUKATA VE AVUKATLIK MESLEĞİNE AÇIK GÜVENSİZLİK KABUL EDİLEMEZ.

Sonuç ve istem:

Yukarıda belirttiğimiz nedenlerle; 356 Sıra Numaralı Gelir Vergisi Tebliğinin B. Maddesinin yürürlükten kaldırılmasını saygılarımızla dileriz.

Türkiye Barolar Birliği
Başkanı
Av.Özdemir ÖZOK
İcradan alınan vekalet ücretlerinin, daha doğrusu karşı tarafa yasal olarak yüklenen "vekalet ücreti" nin hukuki mahiyetini bana lütfen açıklarmısınız.
Sonra da bu ücretin stopaj ve KDV ne konu edilip edilemeyeceğini anlatırmısınız.

Ücretlerin avukatlarca kayıt altına alınıp alınmadığı, daha yalın ve söylemek istediğiniz biçimde meslektaşlarınızın bu ücretleri VERGİDEN KAÇIRDIKLARI, adliyelerdeki abicim-ablacım konuşmaları gibi avukat olmayan kişilerin ağızlarından çıkabilecek nitelikteki deyileriniz ise bu tartışma konusunun dışında kaldığı ve konunun amacı dışına çıkmasına neden olacağı düşüncesiyle cevaplamayacağım.
Ama sizden karşı yana yükletilen "vekalet ücretleri" nin nasıl belgelendirileceği ve nasıl vergilendirileceği konusunda HUKUKİ gerekçelerinizi öğrenmek istiyorum.
Saygılarımla.