Mesajı Okuyun
Old 17-02-2012, 20:47   #176
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Kararı az önce okudum. Önceki belgeleri daha önce okumuştum. Hükmün esasına ve temyiz neticesine ilişkin beslenen "umuda" yorum getirmeyeceğim...
Ancak hükümde, ferdileştirme kaideleri (TCK.m.61) ve güttüğü gayeler anlamında değerlendirmek istediğim bir fıkra var:

Alıntı:
"Sanığın duruşma aşamasındaki tutum ve davranışlarına göre tekrar suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluşmadığından CMK. nun 231. maddesinin UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA,"
Sanığın, aşamalarda "etkili savunma zımnında" hukukçuluğunu konuşturarak yaptığı sözel ve hukuki değeri yüksek savunmalar, konuşmalar ve beyanların, "tutum ve davranışlar" ve de üstelik her biri potansiyel suçların ipuçları tutum ve davranışlar olarak telakkisi olarak görülen bu fıkrayı, sanığın bir hukukçu/avukat olduğu da gözetildiğinde, hukuken isabetli bulmuyorum. Bu takdirde, mahkeme avukat olan sanığın, devamlı suç işlemeye meyyal olduğunu da hüküm altına almış olmaktadır. Bu durum ise hiç kuşkusuz, ceza isbat ilmine ve insanî tecrübe kaidelerine aykırıdır.

Bu fıkra, yargılama süjesinin tüm bir yargılama süreci boyunca sanığı, suçlu olduğu sanılan bir kişi olarak değil "dik başı eğilmesi ve hizaya getirilmesi gereken, mahkemeye aklı sıra hukuk öğretmeye kalkışan" bir kişi olarak yargıladığı gölgesini düşürür hüküme... Bu ise, maalesef, türk yargıcının (ve savcısının) kemikleşmiş inzibati, bürokratik, ululamacı uygulama makinelerine dönüşmesi sonucunu doğurmuş adliye sürecimizin bir "eseri" olarak görülmelidir. Çok da uzatmak istemiyorum...

Geçmişler olsun adaşım, meslektaşım, Sayın Kavili...