Mesajı Okuyun
Old 22-03-2012, 14:37   #192
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Sayın Av. Ömer KAVİLİ hakkında verilen hükme ilişkin gerekçeli karar, aynen tahmin ettiğimiz gibi "gerekçe"den yoksun.

Sanık ve müdafiilerinin felsefi, sosyolojik yaklaşımlarla ele aldıkları; yasal düzenlemeler, ulusal ve evrensel içtihatlara atıfta bulunarak tartıştıkları bir savunmanın ardından verilen ceza için mahkemenin hiçbir gerekçe belirtmemesi bile bozmayı gerektirir mahiyettedir.

Yargılanan şahsın bir avukat olması ve görevinin gereklerini yerine getirirken mezkur suçu işlediğinin iddia ediliyor oluşu bile hukuk açısından değilse de -hiç değilse- nezaketen hükmün (katılırız ya da katılmayız) gerekçelendirilmesini icap ettirirdi diye düşünüyorum.

Saygılarımla..
Kapsamlı ve dayanaklı bir savunmayı dikkate almak, değerlendirmek veya boşa çıkarmak mı kolay, yok saymak mı Sayın EKİCİ?
Karara gerekçe yazarsanız savunmayı karşılamayı veya boşa çıkarmayı, gerekçe yazmazsanız yok saymayı seçmiş olursunuz.
Çimenlerde zıplayarak yürümek varken, taşlı yolda yürüyüp taban kanatmayı kim seçer?
Sözüm meclisten dışarı, hakkı ile savunma yapınca, bazı yargıçlarımız "budur " derken bazıları istihza ile "öyle mi" diyorlar (diye düşünüyorum).
Sizce?