Mesajı Okuyun
Old 02-07-2005, 12:27   #7
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Sayın Kağan Ulaş,

Özel hukukta kesin delille ispatı gereken hususlar ceza hukukunda da aynı yöntemle ispatlanmalıdır. Aksi halde imzanın bir değeri kalmaz, borcundan kurtulmak isteyen herkes iki tane yalancı şahitle borçlu olmadığını ispat ederek hukuku kötüye kullanmış olurdu. Ayrıca açık bonoda imza gerekli ve yeterlidir; Açık bono tedavüle çıkarılırken doldurulmasıyla geçerli hale gelir.Anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu ispat davacıya düşer ve kesin delil gerektirir.

Sayın Avuka8890,
İmzalı senedin alacaklısı esasen olayda "muhtar" olarak gözükmeytese de açık bononun lehine düzenlendiği lehdar başkası olduğunda bu durum nasıl ispatlanacaktır? Lehdar borçluya ödünç para verdim derse teminat iddiasının hukuki fiil veya işlem olmasının ne önemi olacaktır?Ayrıca teminat iddiasının hukuki fiil olduğundan bahisle tanıkla ispatlanacağı iddiasına da katılmıyorum. Yukarıdaki ihtimalde (ödünç verme) dahi bononun teminat senedi olması veya anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiaların kesin delille ispatlanmadıkça kambiyo senetlerinin tedavül kabiliyeti ve mücerretlik ilkeleri nedenleriyle iptal edilebileceğini sanmıyorum.

Açık senedi düzenleyen kişi, bu imzasına katlanmalıdır zira senedin karşı tarafça düzenlenmesine razı olmuş ve adı üstünde ona bu hususta "açık yetki" vermiştir. Senetin düzenlenme amacı olan hukuki ilişkinin yazılı olarak (örneğin sözleşme) elde bulunmadığı -ki bu bile şahsi defidir- bir durumda "teminat" amacıyla açık senet verildiğinde buna katlanmak zorundasınız. En azından senette "bedeli teminattır" şeklinde bir kloz olması bile yargılamada avantaj sağlayacaktır. Ne var ki salt "teminat " ibaresi dahi üzerinde alacaklının imzası bulunan ve senedin neyin teminatı olduğuna dair ilgili yazılı bir belge olmadıkça işe yaramayacaktır.

Olayda bence senedin "hile" ile ele geçirildiği hususunda şahit dinletilebilir zira bu durum bir "haksız fiil"dir. Ciro halinde kötüniyet ispatlanmalıdır.

Saygılarımla