Mesajı Okuyun
Old 20-08-2006, 12:58   #7
rkarmis

 
Varsayılan Dava dilekçelerinin tercümesi

Taraflarından birinin daimi ikametgahlarının yurt dışında olduğu davalarda, prensip olarak, dava dilekçelerinin, duruşma günü davetiyelerinin, ödeme emirlerinin vs. mutlaka o ülkenin diline tercüme edilmesi gerekir.
Hele taraflardan birisi yabancı uyruklu ise çevirinin yapılması kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Çünkü 15 Kasım 1965 tarihli La Haye sözleşmesine imza koymuş tüm ülkeler bu tür evrakların mutlaka ya kendi ülkelerinin resmi diline yada sözleşmede kabul etmiş oldukları her hangi bir başka dile tercüme edilmiş olmasını talep etmeltedirler.
Böyle bir liste Adalat Bakanlığının www.adalet.gov.tr sitesinde mevcuttur.
Hiç bir ülke (en başta Türkiye!) içeriğini bilmediği bir evrakı muhataba tebliğ etmez.
Bu nedenle tüm evrakların sözleşmede belirtilen dillere tercümesi edilmiş olması gerekir.
Taraflardan birinin Türk olması durumunda ise, tebligatlar her ne kadar yurt dışında bulunan temsilciliklerimiz vasıtasıyla yapılabilse bile bunun, davacıya evrakın mahiyeti önceden belirtilmediği ve Türk Elçilik veya Konsolosluklarının bulundukları ülkelerde (kendi ülkesinin vatandaşlarına bile) tebligat yapma yetkisi olmadığından, evrakın böyle tebliğ edilmiş olmasını tebliğ edilmiş saymak yanlış olur. Çünkü böyle bir tebligatın hukuki bir geçerliliği yoktur.
Ancak "Wo keine Klaeger, da keine Richter" yani "Davacının olmadığı yerde hakimde olmaz" diye düşünerek bir hatalı karar vererek davayı sonuçlandırmak da (!) mümkündür.
Saygılarımla.