Mesajı Okuyun
Old 09-02-2009, 13:22   #9
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan selcukargun
Sayın Özoğul,
Bence, işverenin 30 günlük süre içerisinde sadece işe davet iradesini açıklaması yetmez. Kanunda "İşveren işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır" ifadesi var.
bence bu yüzden işveren bir ay içinde işçiye işbaşı yaptırmak zorunda. bu yüzden bir ayın son günü notere gidip de ihtar çekmesi yeterli olmayacaktır.

Saygılar

Sayın selcukargun;

Sayın Özoğul'a katılmakla birlikte, ben de düşüncelerimi ilave etmek isterim:

Kanımca, yasadaki "zorundadır" ifadesi, yasa koyucunun amacını tam olarak yansıtmayan bir kelimedir. Sürelerin hesaplanmasıyla ilgili olarak İş Kanununda bir düzenleme olmadığından, burada HUMK ve Tebligat Yasasındaki hükümlere göre hareket etmek gerekir diye düşünmekteyim.

Zira "zorunluluk" terimine sıkı sıkıya bağlı kalırsak, işçinin işe başlamak ya da başlamamak şeklindeki SEÇİM HAKKINI da açıklamakda zorlanabiliriz.

İşe fiilen başlamak, işçinin eylem alanında kalan bir tasarruftur. İşveren işçiyi ZORLA işe başlatamaz, ancak işe davet edebilir. Bu davet için de yasakoyucunun öngördüğü süre 1 aydır.

Örneğin, işveren kesinleşmiş kararı tebellüğ ettiği gün, davetini işçiye bildirebilir ve işçi de yine aynı gün bu davetten haberdar olabilir. Ancak çeşitli sebeplerle (askerlik, yeni başladığı işindeki ihbar öneli, hastalık, başka şehire taşınmış olması vs.) işçinin 1 ay içerisinde işe fiilen başlaması imkansız olabilir. Bu durumda işçinin işe daveti kabul etmesi yeterli bulunmalı, işe fiilen başlama tarihinin tespitinde tarafların iradelerine ve iyi niyet kaidelerine bakılmalıdır.

Bu sebeplerle bahsedilen sürelerin -Sayın Engin ÖZOĞUL'un da belirttiği gibi- irade açıklaması için konulmuş süreler olduğunu düşünmekteyim.

Saygılarımla,