Mesajı Okuyun
Old 18-08-2008, 16:22   #47
namutenahi

 
Varsayılan önemli olan, yaşam standardı.

sayın meslektaşlarım,

öğrencilik dönemimde 1,5 yıl bir avukatın yanında -çalışma türüne nazaran gerçekten çok önemli bir birikim sağladığıma inanarak- çalıştıktan sonra, meslek hayatım boyunca ortak büroda/kendi büromda serbest çalıştım.

ancak mesleğe ilk başladığım yıllarda iki kez sigortalı avukatlık için iş başvurusu yaptım. iki de iş teklifi aldım, meslek büyüklerimden.

öncelikle belirtmeliyim ki, sigortalı avukatlık yaparken mesleği öğrenmek çok mümkün olamıyor. olabilecek birikim, adliye bürokrasisini ve yazışma usullerini öğrenmekten ibaret. nitekim bir avukatın herhangi bir dosya ile deneyim kazanmasının tek yolu, o dosya üzerinde tam hakimiyeti ve tam sorumluluğu olmasıdır. ilk görüşmeyi yapmak, -sıkıcı kısmı olan- ücret görüşmesini yapmak (pazarlık demek içime sinmiyor.), gerekli bilgi-belgeyi toplamak, davayı açmak / açılmış davayı incelemek, sürdürmek, sonuçlandırmak, ilam icrası gerekiyor ise icra yolunu tamamlamak ve müvekkille el sıkışmak. oysa sigortalı çalışma biçiminde çoğunlukla (azınlıkta kalan çalışma ilişkilerini tenzih ederim.) dosya üzerinde kısmi sorumluluk söz konusu.

ücret kısmına değinirsek, bana gelen iki iş teklifi ve benim iki iş başvurum sonuca ulaşamadı. takılıp kaldığımız nokta ücret noktasıydı. çok yüksek bir ücret istemedim, çok düşük bir ücret de istemedim.

değerli meslektaşlarım ne kadar ücret istediğimi sorduklarında tek bir cümle ile ifade ettim kendimi:

"ben sizin meslektaşınızım, bir meslektaşınız için öngördüğünüz yaşam standardı ne ise, o standardı sağlayabilecek bir ücret istiyorum, miktarını siz takdir edin."

asla miktar söylemedim, ama bu cümle ile talep ettiğim ücreti onlar tahmin ettiler ve ben asla bu ücreti alamadım.

şu an çok memnunum, kendi büromda kendi yağımda kavruluyorum. sigortalı çalışan avukatlar mesai bitsin diye dua ederlerken ben akşam 9'a kadar belki onlardan çok daha yoğun bir tempoyla, ama "hadi çıkayım artık" demeden çalıştığımı çok biliyorum. sakın ola sigortalı çalışmaya ilişkin bir yergi taşıdığı sanılmasın ifadelerimin, bunlar, bana sigortalı çalışmak/serbest çalışmak ikileminde kalan arkadaşlarım akıl danıştıklarında onlara anlattığım hususlar.

aynı ölçüt kendim için de geçerli. bir avukat için öngördüğüm yaşam standardını sağlayabilecek bir ücret veremeyecek olduğum sürece, büroma sigortalı avukat almayı düşünmüyorum.

bir "işveren" avukat açısından en kötü tavır ise, sigortalı avukata iş alma serbestisi verip ( bunu not düşmeliyim:bence verilmelidir.) onun getirdiği işlerden prim kesintisi yapmak. dışarıdan getirilen işler bürodaki çalışmaya engel olma riski taşımasına rağmen, işini organize etmek ve büroyu "mağdur" etmemek sigortalı avukatın yapabileceği bir şeydir. sigortalı avukat meslektaşın büroya getirdiği işten vergi kesintisi dışında kesinti yapmayı etik dışı buluyorum. (bir dosya üzerinde ortak çalışmak söz konusu olabilir, ancak bunun takdiri sigortalı avukatta olmalıdır.)

iyi çalışmalar dilerim.