Mesajı Okuyun
Old 13-11-2012, 15:49   #20
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/12572
K. 2012/16716
T. 18.6.2012

• KARAR DÜZELTME İSTEMİ (Kadının Boşanma Hükmü Kesinleşmeden Bir Başka Erkekle Evlilik Dışı Olarak Birlikte Yaşadığı ve Bu Beraberlikten de Bir Çocuğunun Olduğu İddiası Ciddiyet Kazandığından Davalı Kocanın Talebinin Kabulü Gerektiği)

• BOŞANMA HÜKMÜ KESİNLEŞMEDEN BAŞKA ERKEKLE YAŞAYAN KADIN (Bu Beraberlikten de Bir Çocuğunun Olduğu İddiası Ciddiyet Kazandığından Davalı Kocanın Karar Düzeltme Talebinin Kabulü Gerektiği)

• SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜNE AYKIRI DAVRANIŞ (Sabit Kabul Edilmesi Durumunda Kusur Dağılımıyla Birlikte Boşanmanın Fer'i Nitelikteki İsteklerin Yeniden Değerlendirilmesi Gerekeceği - Tedbir ve Yoksulluk Nafakası/Maddi ve Manevi Tazminat)

• TEDBİR VE YOKSULLUK NAFAKASI (Sadakat Yükümlülüğüne Aykırı Davranış İddiasının Mahkemece Sabit Kabul Edilmesi Durumunda Kusur Dağılımıyla Birlikte Boşanmanın Fer'i Nitelikteki İsteklerin Yeniden Değerlendirilmesi Gerekeceği - Karar Düzeltme İstemi)

• KUSUR DAĞILIMININ YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİ (Karar Düzeltme İstemi/Tedbir ve Yoksulluk Nafakası/Maddi ve Manevi Tazminat - Sadakat Yükümlülüğüne Aykırı Davranış İddiasının Sabit Olması Durumunda Kusur Dağılımıyla Birlikte Boşanmanın Fer'i Nitelikteki İsteklerin Yeniden Değerlendirileceği)

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT (Karar Düzeltme İstemi - Sadakat Yükümlülüğüne Aykırı Davranış İddiasının Mahkemece Sabit Kabul Edilmesi Durumunda Kusur Dağılımıyla Birlikte Boşanmanın Fer'i Nitelikteki İsteklerin Yeniden Değerlendirilmesi Gerekeceği)

4721/m.185/3
6100/m.Geç.3
1086/m.440

ÖZET : 1- Davacı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilen kararı davalı koca temyiz etmiştir. Onanan mahkeme kararı hakkında davalı koca karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Davacı kadının boşanma hükmü kesinleşmeden bir başka erkekle evlilik dışı olarak birlikte yaşadığı ve bu beraberlikten de bir çocuğunun olduğu iddiası Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlık sayılı soruşturma dosyasında mevcut davacı kadının kollukta alınan imzalı beyanı ile ciddiyet kazanmış olup; davalı kocanın karar düzeltme talebinin bu nedenle kabulü gerekmiştir.

2- Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışı iddiasının mahkemece sabit kabul edilmesi durumunda; kusur dağılımıyla birlikte boşanmanın fer'i nitelikteki isteklerin yeniden değerlendirilmesi gerekecektir. Açıklanan nedenlerle; davacı kadının sadakat yükümlüğüne aykırı hareket ettiğine ilişkin kocanın iddiası üzerinde de durulup, kusur dağılım ve derecesinin yeniden değerlendirilmesi ve gerçekleşecek sonucuna göre boşanmanın fer'i istekler hakkında da yeniden bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 3.11.2011 gün ve 16668-18183 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü:

KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.

1-Mahkemece, boşanma davasının kabulüne, davacı kadın yararına 150 TL. tedbir ve yoksulluk nafakası ile 4.000 TL. maddi ve 4.000 TL. manevi tazminata hükmedildiği, kararın davalı koca tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 3.11.2011 gün ve 2010/16668 esas, 2011/18183 karar sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmıştır. Eşlerin sadakat yükümlülüğü evlilik süresince devam eder (TMK.m.185/3). Davacı kadının boşanma hükmü kesinleşmeden bir başka erkekle evlilik dışı olarak birlikte yaşadığı ve bu beraberlikten de bir çocuğunun olduğu iddiası Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/22048 hazırlık sayılı soruşturma dosyasında mevcut davacı kadının kollukta alınan imzalı beyanı ile ciddiyet kazanmış olup; davalı kocanın karar düzeltme talebinin bu nedenle kabulü ile Dairemizin 3.11.2011 gün ve 2010/16668 esas, 2011/18183 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

2-Davalı kocanın temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemede;

Mahkemece toplanan deliller ve yapılan araştırmaya evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte, davalı koca daha ağır kusurlu bulunarak boşanmaya karar verilmişse de; davacı kadının yukarıda 1. bentte açıklanan davanın açılmasından sonra gerçekleştiği konusunda ciddi deliller bulunan sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışı iddiasının mahkemece sabit kabul edilmesi durumunda; kusur dağılımıyla birlikte boşanmanın fer'i nitelikteki isteklerin yeniden değerlendirilmesi gerekecektir. Açıklanan nedenlerle; davacı kadının sadakat yükümlüğüne aykırı hareket ettiğine ilişkin kocanın iddiası üzerinde de durulup, kusur dağılım ve derecesinin yeniden değerlendirilmesi ve gerçekleşecek sonucuna göre boşanmanın fer'i istekler hakkında da yeniden bir karar verilmesi amacıyla hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Davalı kocanın karar düzeltme talebinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple kabulüne ve Dairemizin 3.11.2011 gün ve 2010/16668 esas, 2011/18183 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin ve karar düzeltme harçlarının yatırana geri verilmesine, 18.06.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

1-Davalı koca, gerek yerel mahkemenin gerekse davacı kadının haberi bile olmadığı "YENİ DELİLLERİ" "karar düzeltme" aşamasında Yargıtay'a sunmuş olup değerli çoğunluk boşanma davalarında karar düzeltme aşamasında bile sanki "YENİ DELİL" sunma konusunda bir usul kuralı varmış gibi bu YENİ DELİLİ esas alarak vermiş olduğu "ONAMA" kararını kaldırmıştır.

2-Boşanma Hukukunda davadan sonra gerçekleşen ve boşanma sebebi oluşturan her olay ancak "yeni bir davanın konusu" olabilir.

3-Boşanma Hukukunda karar düzeltme aşamasında delil sunma hakkını düzenleyen ve boşanma davalarına özgü bir usul kuralı yoktur. Nitekim değerli çoğunluk bu düşüncesine ilişkin bir usul hükmüne atıf yapamamaktadır. Çünkü böyle bir usul kuralı bulunmamaktadır.

4-Değerli çoğunluğun atıf yaptığı Türk Medeni Kanununun madde 185/3. hükmünün ise bir "usul kuralı" olmayıp "maddi hukuk kuralı" olduğu ise izahtan varestedir.

5-Maddi hukuka ilişkin bir kuralın ise içtihat yolu ile olsa dahi "usul kuralına""dönüştürülmesi" pozitif hukukta mümkün değildir.

6-Böyle bir uygulama başlatılırsa Yargıtay'da bulunan bütün boşanma dosyalarına bırakın temyiz aşamasını karar düzeltme aşamasında bile yeni delil listesi sunularak davaların sonlanamaz hale getirileceği bilimsel gerçektir.

Farklı düşünüyorum.

Kazancı