Mesajı Okuyun
Old 29-11-2006, 03:55   #14
ibreti

 
Varsayılan

Sn.Ali Aksoy;

Alıntı:
Antalya'nın x ilçesinde, ilçede zorbalık estiren 3. sınıf bir mafya elemanı tarafından oteli basılan ve canını koruma dürtüsü ile havaya bir el ateş açan müvekkilim, dosyada mevcut 4 tanık ifadesine rağmen mahkum edildi. Bizi üzen, bizim mahkumiyetimiz değil, eylemi tanık ifadeleri ile sabit olan kişinin beraat ettirilmesi idi. Elbette temyiz hakkımızı kullanıcaz ama,
demişsiniz.

Aklınızda bulunsun; avukatın yapabileceği en kötü evlilik dosyası ile olanıdır Müvekkiliniz ve müvekkilinizin yaşadığı hadise ile kendinizi bu kadar özdeşleştirmenizin zararını zamanla iliklerinize kadar hissedersiniz

Jüri Sistemine gelince;
Sanılanın aksine adil sonuçlar doğuran bir sistem değildir. Jürinin kanaati maddi olaya değil, maddi olayın sunumuna göre belirlenir. Sunumu yapan iddia ve savunma makamıdır. Jüri bu sunuma göre eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğine karar verir. Jüri maddi olayı araştırmaz. Araştırma ve mahkemeye delil sunma yetkisi, görevi ve hakkı yoktur. Jüri sisteminde jüriyi oluşturanlar iletişim bombardımanı altındadır. İletişim ise maddi olaydan ve delilden çok, sunumla ilgilidir.

Jüri sistemini uygulayan ülkeler (ya da ülke) bu sorunların önüne geçmek için çaba sarfediyor.

Yargı sistemimiz, eylemin belirlenmesinde maddi olayların araştırılması üzerine kuruludur. Ne var ki, mevcut yargı sistemimiz ile maddi olayların tam, doğru ve hızlı araştırılabildiği söylenemez. Yargı sistemimizin hantallığı size jüri sistemi ile daha adil sonuçlara varılacağını düşündürmüş olabilir. Ancak bu durum jüri sistemi ile daha adil sonuçlara varılabildiği anlamına gelmez.

Mevcut yargı sistemimizi dikkate almayıp, soruyu başka ihtimal üzerine kuralım;

Mesela; "Jüri sistemi mi, yoksa YAZI / TURA ATMAK mı daha adil sonuçlar doğurur?" diye sorulsa, ben, yazı tura atmanın muhtemelen daha adil sonuç verebileceğini söylerdim.

Antalya'nın X ilçesi çok farklı olsa gerek.
Y ilçesindeki durumu anlatayım sizlere;
Y ilçesinde o kişiler birer halk kahramanı gibi görülür. Oluşan zihniyete göre o kişiler, devletin kudretini kullanmada aciz kalması nedeni ile toplumun üzerine çöreklenen kişiler ders verir. zihniyet sunumlarını mahalli kültür ürünlerinde bulmak mümkündür. Mesela bu kişiler "sinek, pekmez satıcısını bulur!" misali tefeci, rantiyeci ve kolay kazanç peşinde koşanları bulur, ya da "sinek pekmez satıcıyı bulur" darb-ı meseli bu yönde yorumlanır... Bu zihniyet oluşumu nedeninde olsa gerektir ki; o kişiler ve avanesi binbir suç sayılabilir eylemde bulunmasına rağmen hiç kimse tarafından ihbar edilmez. Aksine, gizlenir, korunur, saklanmasına yardım edilir.
Şimdi bu zihniyetteki bir toplumdan jüri oluşturulduğunu düşünün bakalım nasıl bir sonuç çıkar?


Antalya'nın Y ilçesindeki bir avukatın görüşlerini dikkate alacağınızı umarım

Saygılarımla....