Mesajı Okuyun
Old 16-02-2011, 20:07   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.murat kılıç
Merhaba

Ticareti Terk'ten İİK 44 VE İİK 337/A dan dava açıldığında ceza çıkması için alacaklı davacının borçlu davalı ile bir ticari alışverişi olması gereklimidir?

Örneği alacaklının elinde borçludan alınan senet var. Borçlu ticareti terk etmiş ve mal beyanında bulunmamış. İcra ceza mahkemeleri alacaklıdan alacağını ticari defterleri vasıtası ile ispat etmesini istiyorlarmı?

Örneğin elimizde borçlu tacirin senedi var ancak biz cirantayız. Ciranta olduğumuzdan direk borçlu şirket ile iş yapmadık. Bu durumda borçluya nasıl bir ceza çıkabilir? Ceza çıkarmı? Konu ile ilgili bilgisi olanların paylaşması dileğiyle saygılar...

Sayın Kılıç,

Ticareti terk suçunun oluşabilmesi için gereken unsurlar ve mahkemece yapılması gerekenler; Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 12.02.2008 gün ve 5215-489 Sayılı bozma kararı ve bu kararı direnme üzerine inceleyen T.C. YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2009/16-139 K. 2009/283 T. 8.12.2009 Tarihli kararında; aynen: "... Sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için şirketin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu İİK.nun 44. maddesinde belirtilen resmi kurumlara 15 gün içinde bildirmemesi gerekmektedir. Fiili durumun araştırılarak şirketin ticareti gerçekten terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yapılarak ve Vergi Dairesi Müdürlüğünden ticareti terk edip etmediği yönünde alınacak cevabi yazıya göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekir..." şeklinde ifade edilmiştir.

Bu itibarla şekli bir suç olan bu suçun müştekisi olabilmek için senet hamilinin alacaklı olması kafidir. Borçlu ile direkt temel borç ilişkisinin olması gerekmez. (Düşüncesindeyim)


Kolay gelsin.