Mesajı Okuyun
Old 29-02-2008, 21:47   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Doğrulama Testi Yapılmadan Açıklama -Tazminat Sorumluluğu

Danıştay 10. Dairesi, Çandır Devlet Hastanesi'nde yaptırdığı HIV testi sonucunun pozitif çıktığını öğrenmesinin ardından intihar eden gencin ailesinin, Sağlık Bakanlığı'na açtığı tazminat davasını reddeden yerel mahkeme kararını bozdu.

İlk aşamadaki test sonucunun, doğrulama testi yapılmadan ilgili gence açıklanması nedeniyle Sağlık Bakanlığını ''ağır hizmet kusurlu'' bulan Daire, gencin ailesine tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti.

Yozgat Çandır'da, A.O..B. adlı genç, Çandır Devlet Hastanesi'nde yaptırdığı HIV testinin sonucunun pozitif çıktığını öğrenmesinin ardından intihar ederek, hayatını kaybetti. B.'nun ailesi, Sağlık Bakanlığı aleyhine, uğranıldığı ileri sürülen zarar karşılığı 30 bin YTL maddi ve 300 bin YTL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle dava açtı.

Kayseri İdare Mahkemesi, ''olayda idarenin tazmin sorumluluğunu gerektirecek hizmet kusuru bulunmadığı'' gerekçesiyle davayı reddetti.

Ölen B.'nun yakınlarının yerel mahkeme kararını temyiz etmesi üzerine dosya Danıştay 10. Dairesi'ne geldi.

Daire, temyiz istemini kabul ederek, Kayseri İdare Mahkemesi'nin kararını oy birliğiyle bozdu.

-GEREKÇEDEN-

Daire'nin kararında, Anayasa'nın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğunun hükme bağlandığı belirtildi.

Kararda, bünyesinde risk taşıyan hizmetlerden olan sağlık hizmetinden yararlananın zarara uğraması halinde, bu zararın tazmininin, idarenin ''ağır hizmet kusurunun varlığı'' halinde mümkün olabileceği kaydedildi.

Kararda, Sağlık Bakanlığının, sağlık kurum ve kuruluşlarına gönderdiği bir yazıda, ''HIV için yapılan 'Elisa' testi pozitif bulunduğunda, kesin tanı için 'Doğrulama Testi-Western Blot'un yapılacağı, bu doğrulama testi yapılmadan pozitif sonucun geçerli olmayacağı ve hiç kimseye açıklanamayacağı'' kuralına yer verildiği vurgulandı.

B.'nun, Çandır Devlet Hastanesi laboratuvarında çalışan ve arkadaşı olan laboratuvar teknisyenine 7 Ocak 2004'te yaptırdığı HIV testi sonucunun pozitif çıktığının laboratuvar teknisyeni tarafından kendisine söylendiği belirtilen kararda, sonucu öğrenen B.'nun, 9 Ocak 2004'te intihar ederek yaşamına son verdiği anımsatıldı. Kararda, B.'nun, intihar etmeden önce, ''Ölümümden kimse sorumlu değil. Ölümcül bir hastalığa yakalandım. Onun için bu kısa yolu seçtim'' yazılı bir not bıraktığı ve notun Bulucu'ya ait olduğunun kriminal inceleme sonucu kesinleştiği bildirildi.

-SONRAKİ TESTLER NEGATİF-

Kararda, B. öldükten sonra Çandır Devlet Hastanesi, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan tetkik sonuçlarının ''negatif'' olduğunun belirlendiği vurgulandı. Dairenin kararında, şöyle denildi:

''Bulucu'ya Çandır Devlet Hastanesi'nde yapılan ve 'pozitif' çıkan HIV testi sonucunun, kişi de dahil doğrulama testi yapılmadan hiç kimseye açıklanmaması ve ilgilinin doğrulama testi için bir üst basamak sağlık kuruluşuna sevki gerekirken, laboratuvar teknisyeni tarafından doğrulama testi yapılmadan önceki aşamada 'pozitif' çıkan test sonucunun açıklanmasının neden ve etkisiyle davacılar yakını intihar etmek suretiyle yaşamını yitirmiştir.

Dava konusu olayın oluş şekli, hastalığın niteliği ve özelliği dikkate alındığında, davacılar yakının idarenin ağır hizmet kusurunun neden ve etkisiyle intihar etmek suretiyle yaşamını yitirmesi sonucunda doğan zarar ile idari faaliyet arasında uygun nedensellik bağı bulunmaktadır.

Bu durumda İdare Mahkemesince; A.O.B.'nun yaşamını yitirmesi nedeniyle anne, baba ve kardeşi olan davacılar tarafından uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın tespiti amacıyla yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenecek raporun değerlendirilmesi suretiyle belirlenecek maddi tazminatın ve idarenin ağır hizmet kusuru dikkate alınarak zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek miktarda takdir edilecek manevi tazminatın davacılara ödenmesi gerekirken, aksi yolda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.''

Kayseri İdare Mahkemesi, ilk kararında direnir ve bu kararda temyiz edilirse son sözü Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu söyleyecek.

28 Şubat 2008 / 11:27

http://www.haberaktuel.com/Bakanlik,...ri-113805.html