Mesajı Okuyun
Old 08-02-2012, 11:13   #9
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Yasada açıkça yer almayan hususlarda yargıç ve mahkemeler tarafından yapılan tüm yargısal yorumlara gelenek nazarıyla bakılması bence doğru olmaz. Yargılama faaliyetinin esasen bünyesinden olan bir hususun "yasaya rağmen Yargıtay" ve "gelenekçilik", hatta belki de "tutucu ve statükoculuk" zaviyelerinde algı ve telakkisine katılmam.

Yasada yer almayan hususlarda yargı organlarının ve bu arada Yargıtay'ın tüm yorumlarına aynı biçimde bakmıyorum. Örneğin, hakkında bir yasal düzenleme olmayan "kira tespit davaları" Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin içtihatları ile şekillenmiştir. (Bu içtihatlar da zaman içerisinde değişikliğe uğramıştır ama o ayrı konu.) Yargıtay'ın bu yargısal faaliyetini ben, "hakimin hukuk yaratması" çerçevesinde değerlendirmekteyim.
Ancak tartışma konusu soruya ilişkin HUMK ve HMK'da açık hüküm vardır; "hakim tarafların talebi olmadan davaya bakamaz." (HUMK 72, HMK 24)


Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Öte yandan, temyiz bir dava değildir. Kimi hallerde, mürafaalı yapılabilmesi de onu dava haline katiyen getirmez. Temyiz yine yerel mahkeme kararına karşı kullanılan bir "yasa yolu"dur. Yargılamanın "derecat"ından bir husustur. Yoksa, yerel mahkemenin kararına karşı, Yargıtay'da açılmış bir dava hiç değildir.

Saygılarımla.

Yargıtay öyle demiyor, tam tersine 10.05.1965 tarihli ve 1-1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı "Temyiz bir davadır" hükmünü içeriyor. Temyiz başvurularında, davalarda olduğu gibi 1/4 nisbi harç alınmasının nedeni de bu karardır.