Mesajı Okuyun
Old 07-02-2012, 22:36   #3
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Ben de sayın Aladağ ile aynı yönde düşünüyorum. Bilgilerimizi tazeleyelim:

1. Hakim duruşmaya son verip kararını anlatmakla davadan elini çeker. Artık karardan sonra dosyayı ele alıp esasa etkili bir karar veremez.

2. Karar temyiz edildikten sonra, verilen dilekçe ile temyizden feragat edilirse bu feragat konusunda kim ve nasıl bir karar verecektir?

3. Mahkeme karar veremeyeceğine göre, temyizden feragat konusunda Yargıtay karar verecektir. Ancak sadece usül incelemesi ile karar verebilecektir.

4. Temyiz incelemesi de bir dava değil midir? Genel görüş, doktrin ve Yargıtay, dava olduğu konusunda hem fikirdir. O halde, dava sırasında verilen bir feragat dilekçesi düşünelim; karşı tarafın kabulüne bağlı olmaksızın ayrık durumlar haricinde ( izale-i şüyu vs. ) mahkemece feragat doğrultusunda karar verilmektedir. Yapılan tek inceleme feragatın usulüne uygun (şarta bağlı mı, mahkemeye hitaben mi verilmiş ya da yetkili vekil tarafından mı verilmiş ona bakılarak) olarak verilip verilmediğidir. Usüle uygun bir feragat halinde mahkeme esasa dair bir hüküm vermeksizin talep gibi feragat doğrultusunda bir karar vermektedir.

5. Son madde olarak; Yargıtay'daki inceleme de bir dava olmakla, Yargıtay tarafından yapılacak tek inceleme, temyizden feragatın usülüne uygun olup olmadığı noktasındadır. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar ve talep konusunun bir kısmı için dahi yapılabileceğine göre, Yargıtay tarafından temyizden feragat, sadece usül incelemesine tabi tutulmalı ve usüle uygun bir feragat mevcut ise temyiz dilekçesini temyizden feragat sebebi ile reddetmelidir diye düşünüyorum.