Mesajı Okuyun
Old 02-01-2007, 00:54   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

**************
TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMASI KAYDI - GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİNE DAYALI TAKİP - TAKİPTEN ÖNCE İHBAR YAPILMASI MECBURİYETİ
Karar Tarihi : 21.02.2005
Karar No : 3316
Karar Yılı : 2005
Esas No : 218
Esas Yılı : 2005
Daire No : 12
Daire : HD
**************
(2004 S. K. m. 45, 68/b) (818 S. K. m. 491)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra Mahkemesi kararında da benimsendiği üzere alacaklının genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak borçlu şirketten aldığı gayrimenkul teminatı ile ilgili olarak İİK.nun 45. maddesi gereğince yapmış olduğu ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte genel kredi sözleşmesinin kefili olan Nusret Özer taraf değildir. Tahsilde tekerrür olmamak kaydını ihtiva etse dahi alacaklı banka limiti aşan kısım için genel kredi sözleşmesine dayalı olarak takip yapabilir. Ancak, İİK.nun 68/b maddesi gereğince (15) gün içinde hesap özetinin noter aracılığı ile (krediyi kullanan) borçluya gönderilmesi zorunlu olduğu gibi kefilin de Borçlar Kanunu'nun 491. maddesi gereğince takipten önce ihbar edilmesi zorunludur. İcra Mahkemesince İİK.nun 68/b koşullarının genel haciz yolu ile yapılan bu takipte yerine getirilip getirilmediği yöntemince araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde alacaklı isteminin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.

Yargıtay kararlarında genel olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gidilmeden önce kefillere gidilebileceğinden bahsolunmaktadır. Ancak bu durumda özellikle yüksek meblağlı kredilerde nisbi ücret de yüksek olacağından, aynı alacak miktarı için iki kez ücrete hak kazanılması pek de hakkaniyete uygun gelmese de mevcut düzenlemeler karşısında durum bu.. Ancak, giderlerden sorumlu tutulabilmek için takibe sebebiyet verilmiş olması gerekmektedir. Buna göre eğer kefil usulüne uygun olarak ihbar edilmedi ise takibe sebebiyet vermiş sayılmayacağından bu giderleri ödemekten kurtulabilir. Giderlerin kefilden alınmasına dair icra müdürlüğü kararına ilişkin şikayet yoluna gitme yolu denenebilir.