Alıntı: Yazan seyda Delil teşkil etme kısmına gelince; süpheli ya da sanığın rızası ile iletişimin denetlenmesi ne derece mantıklı ya da bu rıza denetimi hukuka uygun hale getirir mi?? Bu düşündürücü..

Teknolojinin ilerlemiş olduğu şu noktada, tek başına ses kaydı delil teşkil etmez. Çünkü, ses üzerinde oynama yapılabilmektedir. Ayrıca bir ses bandından, parmak izinde olduğu gibi "bu şunun sesidir" şeklinde bir itiraz kabul etmeyen sonuca ulaşılamamaktadır. Bu sebeple, ses kaydının ,rıza dahilinde olsa bile, tek başına bir delil olarak ele alınamayacağını, başkaca hususlarla desteklenmesi gerektiğini söylemek yerinde olacaktır. Örneğin, rıza dahilinde kaydı yapılmış bir telefon görüşmesinin tek başına delil olarak ele alınabilmesi için, sesi kaydedilen kişinin kayıtlardaki konuşmanın kendisine ait olduğuna ilişkin bir ikrarı yeterli olabilir.Eğer sanık bunu inkar ederse ve de konuşmanın ona ait olduğunu gösteren başkaca delil yoksa, rıza dalinde yapılan ses kaydının geçerli olmaması gerektiğini düşünüyorum.

saygılarımla...