Mesajı Okuyun
Old 06-05-2009, 20:40   #61
Nusret

 
Varsayılan Yapılabilecekler...

Hakimin sorumluluğunu dava konusu etmeyi düşündüm, ama bu sistemde sonuç alabileceğimiz pek sanmıyorum. Yine de belli olmaz, bakacağım.

AİHM'ne de başvurmayı düşünüyorum. Bu yolun sonuç vermesi de yılları alıyor. Örneğin Ülger/Türkiye davası 6 yılda karara çıkmıştır. Fakat son çare olarak bunu yapmak gerekiyor. AİHM, o kararında 6 aylık sürenin geçtiğine dair TC'nin itirazını da kabul etmemiş ve sürenin, davanın karara çıktığı tarihten değil kararı alma talebinin reddinden itibaren başlayacağını söylemiştir. Bu nedenle süre sıkıntımızın olmadığını sanıyorum.

Bir türlü tedbir kararı vermiyorlar. Kaldı ki tedbir bile yeterli bir koruma sağlayamaz. Üzerine haciz koydurup garameten paylaşımı sağlayabilirler. Koydurdukları muvazaalı hacizin miktarı büyük olursa bize de pek bir şey kalmaz garameten paylaşımda. Bu nedenle ihtiyati hacze karar vermeleri lazım tesiple birlikte. Ben her defasında ihtiyati haczi de istiyorum. Şimdiye kadar ihtiyati haczi bir kez alabildim. Onda da, işçi arkadaşlar dava masrafını gecikerek verdikleri için kıl payı, birkaç gün farkla kaçırmıştık 85 adet makineyi.

Tekstil işkolunda çalışan işçiler için açtığımız davalarda aldığımız kararların tahsil kabiliyeti pek olmuyor. Birincisi bu sektör müthiş mafyalaşmış bir sektör ve kaç göç de fazla. İkincisi, tekstil işçisi daha eğitimsiz, bilinçsiz olduğu ve işçi sirkülasyonu da fazla olduğu için sorunlar ayyuka çıkmadan kimse hakkını arama yoluna gitmiyor. 6-7 ay ücret almadan çalışıp, fabrika kapanacağı zaman da işten çıkarılanların, çıktıktan sonra dava açmak için ancak çaba gösterenlerin, dava açtıktan sonra patronun bir-iki aylık ücreti ödeyeceği vaadiyle davasından vazgeçenlerin işkolu bu tekstil işkolu. Bunda, tabii ki tekstildeki işçilerin çok daha büyük bir yoksulluk içinde olmalarının da payı var kuşkusuz. Ama Nazım'ın dediği gibi "kabahatin çoğu" da onlarda değil mi canım kardeşim?