Mesajı Okuyun
Old 17-12-2022, 15:53   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

"Unutulmuş" yada "eksik karar verilmiş " ne fark eder ki, her ikisi de aynı anlama gelir ve her ikisi de olayda HMK.m. 305/A uygulamasını gerektirir.Hatta, "eksik karar verme" sözcüğü HMK m.305/A'daki anlatıma daha uygun düşer.

Olayda, tashih veya tavzih hükümlerinin uygulanamayacağına dair yargıtay kararına aşağıda yer veriyorum. Bana göre, "hükmün tamamlanması" yoluna gidilmeli ,aksi halde yargıtay kararındaki gibi üst mahkemye(istinafa) başvurulmalıdır.


9. HD.15.2.2021 T.
E. 2021/580 K. 2021/3703


…-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre Mahkemece verilen bir kararda düzeltme yapılabilmesi iki hal ile sınırlı olarak kabul edilmiştir.

Bu hallerden ilki 304. maddede düzenlenen “hükmün tashihi”, diğeri ise 305. maddede düzenlenen “ hükmün tavzihi”dir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun hükmün tashihini düzenleyen 304. maddesinde, “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir.” kuralına; hükmün tavzihinin yer aldığı 305. maddesinde de “Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” kuralına yer verilmiştir.

Somut olayda Mahkemece 17.11.2020 tarihli duruşmada "..-Davacının kıdem tazminatı talebinin KABULÜ ile, net 3.232,19TL'nin iş akdinin fesih tarihi olan 10.02.2014 tarihinden işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-İhbar tazminatı talebinin KABULÜ ile, net 2.034,42TL'nin temerrüt tarihi olan 31.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, " karar verilmiş ve gerekçeli kararın da tefhim edilen kısa karara uygun yazılmasından sonra davacının 18.11.2020 tarihi tavzih talebi üzerine, mahkemece tavzih talebinin kabulü ile "Mahkememizin 17/11/2020 tarih ve 2020/237 Esas 2020/349 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün;
- 2. Paragrafında Davacının kıdem tazminatı talebinin KABULÜ ile, net 3.232,19TL'nin iş akdinin fesih tarihi olan 10.02.2014 tarihinden işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kısmının "Davacının 4.309,02 TL net kıdem tazminatı talebinin KABULÜ ile, talep gibi net 3.232,19TL'nin iş akdinin fesih tarihi olan 10.02.2014 tarihinden işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, şeklinde tavzihine,
- 3.paragrafında İhbar tazminatı talebinin KABULÜ ile, net 2.034,42TL'nin temerrüt tarihi olan 31.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kısmının Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2020/1580 Esas 2020/5514 Karar sayılı kararı ile ihbar tazminatı yönünden bir bozma yapılmadığından bozma öncesi kararda ihbar tazminatı reddedilmiş olduğundan mahkememizce verilen 31/12/2019 tarihli kararda olduğu gibi ihbar tazminatının reddine, şeklinde düzeltilmesine," karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince hüküm fıkrasına “tavzih ya da tashih” adı altında ekleme yapılamayacağı gibi hüküm fıkrasındaki bir kısım da çıkartılamaz.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304 ve 305. maddelerine aykırı şekilde hüküm fıkrasına ekleme yapılması ya da bir kısmının çıkartılması hukuk güvenliğini zedeleyici nitelikte olup, yasaktır.


Mahkemenin tashih şerhi başlığı altında yaptığı düzeltme yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar niteliğinde olmayıp, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305/2. maddesinin "hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." şeklindeki emredici düzenlemesine de açıkça aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.

3-Mahkemece bozma öncesinde davacının 4.309,12 TL net kıdem tazminatı talebinin kabulü ile talep gibi net 3.232,19 TL nin kabulüne karar verilmiş ise de, davacı tarafça sunulan 09.11.2015 tarihli ıslah dilekçesinde kıdem tazminatı olarak net 4.454,03 TL talep ettiğinin dikkate alınmaması da hatalı olmuştur.

Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.