1. Yabancının Türkiyede irtibat bürosunun bulunmaması sözleşmenin imzasında herhangi bir farklılık yaratmaz. Ancak akreditif kullanmanız menfaatinizedir.
2. Ne çeşit bir sözleşme yaptığınıza göre değişir. Misal SIF, FOB ..vs. yapmış olabilirsiniz, bu hususlarda sözleşmeye bakılır. Ancak uygulamada mal tesliminde malın ayıplı veya hasarlı çıkması durumu sıkça karşılaşılan sorunlardandır. Bu konuda da tabi sözleşmenin tipine bakılır. Ancak taşımanın türü de önemlidir, mesela deniz taşımalarında TTK.nın ayıba ilişkin 25. maddesi değil, beşinci kitaptaki özel hükümler uygulanır. Bunun gibi.
3. Tahkim elbette ki hızlı ve güvenli bir çözüm yoludur. Zaten kayda değer büyüklükte iş yapan yabancılar Türk mahkemesine güvenmezler. Bizim usul kanununa göre tahkim heyeti önüne gelen uyuşmazlığı 6 ay içerisinde çözer. Normalde ticaret mahkemesinde 6 ayda delillerinizi bile sunamazsınız. Tabi tahkim heyetinin kim olacağına göre bu hız ve yargılama usulüne hangi hukukun uygulanacağı da değişir. Ancak tahkim dünyanın her yerinde en hızlı yoldur. İnfazına gelince, Türk Hukuku için cevap vereyim ben size; tahkim kararını alıyorsunuz, Türk Mahkemesinde tasdik ettiriyorsunuz. (Eğer İTO nun tahkim heyetini yetkili kılarsanız bu işlemi onlar kendileri yapıyorlar siz yorulmazsınız). Şayet tahkim heyetini Türk maddi hukuku ile bağlı tutmamışsanız tahkim kararına karşı kanunlara aykırılık sebebiyle temyiz yolu da kapalıdır. Haa mahkeme sizden karar harcı alır onu söyleyeyim. Aklıma ilk gelenler bunlar..