Mesajı Okuyun
Old 21-10-2011, 16:46   #23
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Yargı yolu ile konumuzun ilgisi bulunmamaktadır.
Yukarıdaki mesajlarda aktarılan Yargıtay kararlarında ''alacağın niteliği'' deyimi kullanılmıştır. Halbuki kamu alacağı ile diğer alacaklar arasında nitelik açısından fark bulunmamaktadır. Fark, sadece kamu alacaklarına sağlanan imtiyazdadır. İmtiyaz ise yargı yolu ile değil, 6183 sk ile tanınmıştır.
Yargıtay adli yargının iş yükünü azaltma kaygısı nedeniyle görev konusunda tarafsız kalamaz; Yargıtay anlaşmazlığın tarafıdır. Taraf olan mercinin kararları tarafsız bir merci tarafından denetlenmelidir.
Asıl emsal kararlar uyuşmazlık mahkemesi tarafından verilmelidir ama idarenin 6183 sk uygulaması uyuşmazlık mahkemesinin görevine girmemektedir. Bu durumda Yargıtay'ın kararlarında misafirperver bir insaf ve adalet beklenir.
Saygılarımla



Yargı yolu ile konunun ilgisinin olmadığı yönündeki görüşünüze maalesef katılamamaktayım. Zira kanaatimce konu, direkt olarak yargı yolu ile ilgili, adli ya da idari yargının görevli olup olmadığı noktasındadır.
Kamu alacağı ile diğer alacaklar arasında nitelik açısından fark olmadığı yönündeki görüşünüze de katılamamaktayım. Zira kamu alacağı ile diğer alacaklar (özel alacak) arasındaki en önemli farkın "Nitelik" olduğu kanaatindeyim. Zira idarenin tek taraflı, yüksek, emredici, üstün kamu erkine dayalı olarak oluşturduğu alacaklar kamu alacağıdır. Buna mukabil idarenin kamu gücüne dayanmadığı, sözgelimi olarak, bir sözleşmeden doğan alacağı ise kamu alacağı değildir.Her iki idare alacağının farkı ise, alacağın kamu alacağı olup omadığını belirleyen "nitelik" farkıdır. Bu nitelik farkı sebebiyle de her iki farklı alacak çeşidinin farklı tahsil usullleri sözkonusudur. Kamu alacağı, sizin de belirttiğiniz üzere, imtiyazlı alacaktır.
Yargıtay'ın işyükü sebebiyle görev yönünden tarafsız kalamayacağı, asıl kararların Uyuşmazlık Mahkemesi'nce verillmesi gerektiği ancak uyuşmazlık mahkemesinin de 6183 S.K. uygulamasında görevsiz olduğuna ilişkin görüşünüze ise, yukarıda eklediğim Uyuşmazlık Mahkemesi kararı sebebiyle katılamamaktayım. Zira Uyuşmazlık Mahkemesi, 2247 S. Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un "Mahkemenin görevi" başlıklı 1. maddesi uyarınca " Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir." hümü gereği 6183 s.k. da dahil olmak üzere, görev uyuşmazlıklarında görevlidir diye düşünmekteyim.
saygılarımla